Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Hülya Coşkun, gebelik ya da çocukluk döneminde yetersiz iyot alımının zeka geriliğinin en yaygın nedeni olduğunu bildirdi.
Coşkun, "21 Ekim Küresel İyot Eksikliği Bozukluklarını Önleme Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, vücut tarafından üretilmeyen iyodun, besinler ile ağızdan alındığını belirtti.
Elementin doğal olarak onu içeren gıdalar veya eklendiği sofra tuzu ve iyotla zenginleştirilmiş gıdalar tüketilerek elde edilebileceğini vurgulayan Coşkun, sağlıklı bir kişinin vücudunda yüzde 70-80'i tiroit bezinde depolanmış yaklaşık 15-20 miligram iyot bulunduğunu aktardı.
Coşkun, iyot elementinin enerji metabolizması, tiroit hormonlarının sentezlenmesi başta olmak üzere vücutta pek çok önemli görevi olduğunun altını çizdi.
Günlük alınması gereken iyot miktarının yaşa ve ihtiyaç durumuna göre değişebildiğine dikkati çeken Coşkun, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) günlük alınması gereken miktarı bebekler ve 5 yaşına kadar çocuklar için 90 mikrogram, 6 ila 12 yaş arası çocuklar için 120 mikrogram, 12 yaşından büyük çocuklar ve yetişkinler için 150 mikrogram, hamilelik ve emzirme döneminde ise 250 mikrogram olarak açıkladığını ifade etti.
"İyot eksikliği gibi iyot fazlalığı da tiroit hormonlarının üretiminde azalmaya yol açabilir"
Coşkun, yeterli iyot alımının normal büyüme ve gelişme için gerekli olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"İyot eksikliği durumunda, tiroid bezinden hormon üretimi azalır ve tiroid bezinde büyüme meydana gelir. Gebelik ya da çocukluk döneminde yetersiz iyot alımı, zeka geriliğinin en yaygın nedenidir. Bu nedenle Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, tüm gebe ve emziren kadınların iyotlu tuz kullanmasını ve buna ilave olarak günde en az 100-150 mikrogram ağızdan iyot desteği almasını önermektedir. İyot eksikliği gibi iyot fazlalığı da tiroid hormonlarının üretiminde azalmaya yol açabilir. Aşırı doz iyot alımı tiroid nodüllerini aktifleştirerek fazla hormon salgılanmasına neden olabilir. Bu nedenle iyot takviyesi çok önemli olmakla beraber aşırı iyot alımından da aynı oranda kaçınmak gerekir."
Türkiye'de de önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot eksikliğinin önlenmesine yönelik 1994 yılından beri sofralık tuzların tamamının iyotlandığını işaret eden Coşkun, "Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyot ile zenginleştirilmesi sağlanmıştır. İyotlu tuzun, etkisini kaybetmemesi için güneşten ve nemden korunması, yemeklere en son ilave edilmesi gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.