Kurban bayramında et tüketiminin artmasıyla birlikte yağ tüketimindeki artış sindirim sistemini yavaşlatıyor ve yoruyor. Bunun sonucunda da ‘reflü ya da hazımsızlık’ gibi sindirim problemleri ile besin zehirlenmeleri gibi önemli tablolar ortaya çıkabiliyor. Kurban bayramını sağlıklı geçirmek içinse öncelikle et tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları bilmek gerekiyor!
Kurban bayramında hemen her ailede et tüketimi artıyor ki bu da genellikle kuzu veya koyun eti oluyor. Et tüketiminin artmasıyla birlikte yağ tüketiminde de artış oluyor. Bir besin ne kadar yağ içeriyorsa o kadar uzun süre midede kalıyor. Bu nedenle yağlı besinlerden fazla miktarda tüketmek sindirim sistemini yavaşlatıyor ve yoruyor. Bunun sonucunda sağlıklı kişilerde bile “hazımsızlık, reflü, ve bulantı hissi” gibi sindirim problemleri ortaya çıkabiliyor. Kurban bayramında gelişebilecek bir diğer tehlike ise sağlıklı tüketilmeyen etlerin besin zehirlenmelerine yol açma riski. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit, kurban bayramında sağlığınızdan olmamanız için et tüketiminde dikkat etmeniz gereken noktaları anlattı:
1. Eti 1 derecede 24 saat bekletin
Etin hemen tüketilmesi yumuşaklığı ve sertliği açısından problem yaratabiliyor. Bunun
sonucunda da hazımsızlık sorunu ortaya çıkıyor. Hem pişirmede kolaylık hem de lezzet
açısından eti buzdolabında 1 derecede 24 saat beklettikten sonra tüketin.
2. Oda sıcaklığında değil, buzdolabının alt kısmında çözdürün
Taze eti buzdolabında en fazla 1 gün saklayın. Uzun süre saklayacaksanız, yiyeceğiniz miktarlarda ayırıp, geri kalanını derin dondurucuda 2-3 ay saklayabilirsiniz. Dondurduktan sonra kullanacağınız etleri oda sıcaklığında değil, buzdolabının alt kısmında bekleterek çözdürün. Bu çözdürmüş olduğunuz etleri de hemen kullanın ve asla tekrar dondurmayın. Çünkü uygun ortamlarda bekletilmeyen ve çözdürülüp tekrar dondurulan etlerde bakterilerin sayısı artıyor. Bu şekilde kullanılan etler de besin zehirlenmelerine yol açıyor. Ayrıca çiğ ve pişmiş etleri hazırlarken yararlandığınız tahta ve bıçak gibi malzemeleri başka besinlerde kullanmayın.
3. Mangaldan 15 santim uzaklıkta tutun
Eti eğer mangalda pişirecekseniz, ateşin kor haline gelmiş olmasına çok dikkat edin. Kömürün yanmasıyla açığa çıkan kanserojen maddelerin ete yapışmasına engel olmak için etleri ateşten 15 santim uzaklıkta tutarak pişirin. Ayrıca ateşe yakın pişirilen etlerin yağlarının yanması ile de kanserojen maddeler oluşuyor. Etleri ateşten uzak pişirerek bu riski de engellemiş olursunuz.
4. Hızlı değil, hafif veya orta sıcaklıkta pişirin
Hangi pişirme yöntemi olursa olsun, etleri hızlı değil, hafif veya orta sıcaklıkta uzunca süre pişirin. Çünkü hızlı pişirilen ette protein ve B vitamin kaybı oluşuyor. Aklınızda bulunsun, etler için en az besin kaybını sağlayan pişirme yöntemi fırında sulu pişirmektir.
5. Bol etli yemeklere ekstra yağ katmayın
100 gram yağlı dana etinde yaklaşık 3 tatlı kaşığı kadar yağ bulunuyor. Bu nedenle sebzeli kebap ve güveçte yapılan etli yemekler gibi bol etli hazırladığınız yemeklere ayrıca yağ eklemenize gerek yok. Az etli hazırladığınız yemeklere 2 yemek kaşığı kadar yağ ekleyebilirsiniz.
6. Günlük et miktarı 50-100 gramı geçmesin
Et tüketim miktarını yaş, kilo, cinsiyet ve kalp damar hastalıkları gibi bazı hastalıklar belirliyor. Etlerin içerdikleri en yoğun besin öğesi olan protein, beslenmenizde ihtiyacınıza göre yer almalı. Genel olarak yetişkin, sağlıklı ve yaklaşık 70 kilo ağırlığında olan bir kişi için günlük tüketilebilecek et miktarının 50-100 gram arasında tutulması, genel sağlığın sağlanması için yeterli oluyor. Daha fazla alınan protein ise enerjiye çevrilirken açığa çıkan üre böbreklerin yükünü arttırıyor. Bu da yeteri kadar sıvı alınmazsa vücudun susuz kalmasına neden oluyor. Ayrıca etler protein içerdikleri gibi hayvansal kaynaklı yağlardan da zenginler. Bu nedenle de eti fazla tüketmek yağ alımını da çok fazla arttırabiliyor.
7. Yemeğe çorba ile başlayın
Etlerin yapısında posa bulunmaz. Dolayısıyla sebze ve meyve gibi posa miktarı çok yüksek olan besinler hacimleri çok fazla olduğu için bir öğünde çok fazla tüketilemezken, etler ise çok rahat fazla miktarda yenebiliyor. Bunu önlemek için yemeğe mutlaka çorba ile başlayın, etin yanına da sebze ya da salata ekleyin. Bu sayede et tükettiğiniz öğünde de yeterli posa almış olursunuz.
8. Ekmek ve sebze grubu sofranızda mutlaka olsun!
Her zaman olduğu gibi, sofranızda etin yanı sıra ekmek (çorba, pilav,makarna, ekmek) ve sebze grubundan (salata veya pişmiş sebze) besinler yer almalı. Bu hem sindirimin kolaylaşması, hem eti fazla tüketmemek, hem de besin öğelerinin biyo yararlılığı açısından çok önemli.
9. Etin yanında çiğ sebzeyi unutmayın
Hazımsızlığı arttıran en önemli beslenme hatası ise yağ oranı yüksek olan besini fazla miktarda tüketmek oluyor. Zaten sindirimi yavaş olan yağlar bir de alınması gereken miktarlarının çok üzerinde tüketilince sindirim rahatsızlıklarına neden oluyor. Bu rahatsızlıklara engel olacak en önemli destek ise yine sebzeler. Çiğ sebzelerle beraber tüketilen etlerin sindirimi hem sebzenin yapısında bulunan posa hem de C vitamini sayesinde daha kolay oluyor.
10. Salatanız ‘yeşil’ olsun
Kırmızı et demirden çok zengin bir besin. Et ile beraber C vitamininden zengin olan salata tüketmeniz etteki demirin vücut tarafından daha fazlasının kullanılmasını sağlıyor. Bu nedenle salatanızın bol sebze ve yeşilliklerden oluşmasına özen gösterin. Demir, kansızlığın önlenmesinde çok önemli bir mineral. Ve kansızlık ülkemizde özellikle kadınlarda çok sık görülüyor.
11. Sakatatı kısıtlı yiyin
100 gram sakatat 100-200 kcal arasında değişiyor ki bu enerji miktarı orta yağlı bir dana etinden daha az. Sakatatların protein miktarları kırmızı ete benziyor, içerdikleri yağ miktarı da etten daha az oluyor. Ancak kolesterol içeriği açısından bakıldığında 100 gr karaciğer ve böbrek günlük kolesterol ihtiyacının tümünü, beyin ise 6 katını içeriyor. Bu nedenle kalp damar hastalıkları açısından riskli grupta yer almasanız ve kolesterolünüz yüksek olmasa bile sakatat tüketimini abartmayın.
12. Yemekten 2 saat sonra sıvı tüketiminizi artırın
Etin sindirimi ile açığa çıkan artık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması için bolca su içmeye dikkat edin. Ancak hazımsızlığa neden olmaması için yemek sırasında sıvı tüketmekten kaçının. Yemekten 2 saat sonra ise sıvı tüketiminizi mutlaka arttırın. Sindirimi kolaylaştıracak en güzel içecekler su, soda, bitki çayları gibi sindirimi yavaşlatmayan içeceklerdir. Günde 1,5-2,5 litre civarında sıvı tüketmeye özen gösterin. Eğer et tüketiminiz fazla ise bunu 0,5 litre artırın.