Bitmek bilmeyen yorgunluk hissi, halsizlik, uykudan dinlenmeden kalkma, başağrısı, şişlik, kızarıklık olmadan gezici eklem ağrıları, boğaz, boyun ve koltuk altında ağrı, kısa süreli hafızada ve konsatrasyonda bozukluk gibi belirtiler kronik yorgunluğun belirtileri olabilir
Uzmanlar, kronik yorgunluk yaşayanların sayılarının giderek arttığını ve ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğinini belirterek, “Kronik yorgunluk okulda, işte ve özel hayatta, başarısızlık ve mutsuzluk kaynağıdır” dediler.
“Asteni” olarak adlandırılan kronik yorgunluğun vücudun enerji üretiminde yaşanan problemden kaynaklanan bir hastalık olduğu ve dinlenerek geçmediği vurgulandı. Acıbadem Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Soner Dileklen, 3-6 ay devam eden veya uzun süreli istirahate karşın geçmeyen, fizyolojik bir sebep bulunamamış, sürekli veya tekrar eden ciddi yorgunluğa kronik yorgunluk denildiğini söyledi. Yapılan bilimsel araştırmalara göre kronik yorgunluğun nedenleri arasında virütik hastalıklar, çevre kirliliği, psikolojik sorunlar, alerjik etmenler, kas ve iskelet sistemindeki sorunlar ve en önemlisi yoğun stresin ön plana çıktığını vurgulayan Dileklen, “Hava kirliliği ve büyük şehir stresi, hatta beslenme düzensizlikleri kanda bazı maddelerin özellikle laktik asit ve serbest oksijen radikallerinin birikimine neden olarak kronik yorgunluğu tetiklediği bilimsel olarak gösterilmiştir. Bu nedenle büyük şehirlerde yaşam kronik yorgunluk için hemen hemen olağan bir durum olmaktadır” dedi.
Kronik yorgunluğun dikkatli tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu anımsatan Dileklen, hastalığın mekanizması göz ardı edilmeden tedavinin planlanması gerektiğini, psikolojik nedenlere dayanan kronik yorgunlukta antidepresan tedavisinin yapıldığını dile getirdi. Son yıllarda yoga ve vitaminlerde bu hastalıkta sıklıkla kullanıldığını ancak sonuç alınamadığını anımsatan Dileklen, tedavide bozulmuş olan enerji metabolizmasını düzenlediklerini kaydetti ve özetle şunları söyledi:
“Sanayileşme ve büyük şehirlerdeki stresli yaşam kronik yorgunluğun oluşmasında büyük etken olmaktadır. Büyük şehirlerde yaşayan çalışan genç kesimde beslenme dengesizliği ve egzersiz yetersizliği nedeni ile kronik yorgunluk giderek arttırmaktadır. Çalışma hayatındaki yoğunluk ve ağır tempo kişileri fark ettirmeden bu hastalığa itmekte ve sonucunda da ileri düzeyde mutsuzluklar baş göstermektedir. Bu yaşamı devam ettirdiğimiz sürede kronik yorgunluğun hep bizimle beraber olacağını iyi bilmeli ve bundan korunmak için her tedavi yöntemini iyi değerlendirmeliyiz. ”