Kovid-19'u atlatan kişilerin 4 haftayı aşan şikayetleri "fizyoterapi" ile iyileşiyor

Uzmanlar, yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatan fakat yorgunluk, nefes darlığı gibi semptomları 4 hafta geçmesine karşın hala devam eden kişiler için bir uzman görüşüyle fizyoterapiye yönelme önerisinde bulundu.

Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melda Sağlam: "Kovid-19'u evde atlatan kişilerin yüzde 10'unun yorgunluk, nefes darlığı gibi şikayetlerinin devam ettiğini biliyoruz. Özellikle ilk 4 haftadan sonra devam eden şikayetler, 'Post-Kovid' denilen sendromla karşı karşıya olunduğunu gösterir"

"Bu kişiler için fizyoterapi çok önemli. Kovid-19 sonrası semptomlar, genellikle fizyoterapi sayesinde çok azalıyor. Fakat önce mutlaka bir uzmana muayene olunması, görüşünün alınması gerekiyor"

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Düger: "(Salgın döneminde artan hareketsizlik) Şu an belki çok farkında olmayabiliriz ama önümüzdeki yıllar itibarıyla ciddi kronik hastalıklarla karşı karşıya kalacağımız bir durum söz konusu"

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Genel Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tülin Düger ile öğretim üyesi Doç. Dr. Melda Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 tedavileri ve salgınla mücadele sürecinde fizyoterapinin önemini anlattı.

Kovid-19'a yakalanan kişilerin tedavi süreçlerinde ilk andan itibaren fizik tedavi ve rehabilitasyonlarının gerekli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Düger, hastanede yatan hastalar için imkanlar doğrultusunda bu desteğin sağlanabildiğini söyledi.

- "Salgın nedeniyle fizyoterapi ihtiyacı olan yeni bir nüfus oluştu"

Prof. Dr. Düger, salgın döneminde evde hareketsiz kalmanın özellikle yaşlılar, çocuklar ve fizik tedavi ihtiyacı bulunan engelli bireyler açısından ciddi sıkıntılara neden olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Kovid-19 hastalarının yanı sıra salgında evde kalmaktan kaynaklı artan hareketsizlik, sağlıklı nüfus için de birçok dezavantaj yarattı. Hareketsizliğe bağlı kalp damar hastalıkları, nörolojik bazı hastalıklar, kaslardaki zayıflıklar, riskli eklem hastalıkları daha yaygın görülmeye başladı.

Bir tarafta halen fizyoterapiye ulaşamayan bir kitle varken bir tarafta da salgın nedeniyle fizyoterapi ihtiyacı olan yeni bir nüfus oluştu. Şu an belki çok farkında olmayabiliriz ama önümüzdeki yıllar itibarıyla ciddi kronik hastalıklarla karşı karşıya kalacağımız bir durum söz konusu."

- "Fizyoterapistlerin ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinin sayısı artırılmalı"

Salgınla mücadelede halk sağlığını koruma ve yönetmeye yönelik fizyoterapi hizmetlerinin önem taşıdığının altını çizen Düger, hastanelerin yoğun bakım ve servislerindeki fizyoterapist sayısının artırılması gerektiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Tülin Düger, ayrıca vatandaşların birinci basamak sağlık kuruluşları üzerinden fizyoterapi hizmetine ulaşabilmesine olanak sağlayan Sağlıklı Hayat Merkezlerinin de ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.

- "Kovid-19'u evde atlatan kişilerin yüzde 10'unun yorgunluk gibi şikayetleri sürüyor"

Kovid-19 hastalarına uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Melda Sağlam ise salgında bu tedavinin sadece hastanelerde yoğun bakımda yatan hastalar için değil hastalığı atlatıp semptomları düzelmeyen kişiler için de gerekli olduğunu anlattı.

Kovid-19'u ağır geçiren kişilerin hastalığın ilk dönemlerinde yaşadıkları nefes darlığı, hareketsiz kalmaya bağlı kas zayıflığı gibi şikayetlerinin rahatlatılmasını sağladıklarını aktaran Sağlam, hastalığı evde atlatan kişilerde ise ilk dönemde bu tip şikayetlerin ortaya çıkmayabildiğini söyledi.

Dünyada ve Türkiye'deki vakalar incelendiğinde, özellikle uzun dönem Kovid-19 hastalarının daha fazla fizyoterapi almasının gerektiğinin görüldüğünü dile getiren Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kovid-19'u evde atlatan kişilerin yüzde 10'unun yorgunluk, nefes darlığı gibi şikayetlerinin devam ettiğini biliyoruz. Hastalıkta ilk 4 hafta akut süreç. Özellikle ilk 4 haftadan sonra hala devam eden şikayetler, kronikleşen, 'Post-Kovid' sendromuyla karşı karşıya olunduğu anlamına gelir.

Çalışmalar da hastanede yoğun bakımda veya evde hastalığı atlatan kişilerin Post Kovid belirtilerinin benzer olduğunu gösteriyor. Yani kişilerin hastalığı hafif geçirmeleri sonraki süreci de daha hafif atlatacakları anlamına gelmiyor."

Hastaların Kovid sonrası dönemde yorgunluk ve nefes darlığının yanında 200'ün üzerinde farklı şikayet bildirebildiğini dile getiren Sağlam, büyük bölümünün de fizyoterapiye ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

- Entübe hastalara "solunum kas eğitimi" veriliyor

Fizyoterapi ve rehabilitasyonun kişilere sadece yürüyüş gibi egzersizleri vermek anlamına gelmediğini, tedavilerin çok geniş bir yelpazeyi kapsadığını aktaran Sağlam, "Kovid-19 vücutta solunum, kardiyolojik, kas ve iskelet gibi birçok sistemi etkileyebiliyor. Özellikle yoğun bakımda yatıp entübe olan hastalarımızın solunum kaslarının zayıfladığını görüyoruz. Bu durumda olan hastalarımıza solunum kas eğitimi gibi farklı tedaviler de uygulayabiliyoruz." diye konuştu.

- Önce mutlaka hekime başvurulmalı

Doç. Dr. Sağlam, Kovid-19 geçiren kişilerin hem hastanelerdeki "Post Kovid" kliniklerinden hem de fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinden yardım alabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Kovid-19'u atlatan ve üzerinden 4 hafta geçmesine karşın şikayetleri devam eden kişiler için fizyoterapi çok önemli. Kovid-19 sonrası semptomlar, genellikle fizyoterapi sayesinde çok azalıyor, bu konuda hastalardan olumlu dönüşler alıyoruz.

Fakat fizyoterapiste gitmeden önce mutlaka bir uzmana muayene olunması gerekiyor. Egzersiz yapması, aktiviteyi çok artırmasının önünde engeller var mı, kardiyak tutulumu, oksijen seviyesinin çok düşmesi gibi durumların olup olmadığı mutlaka belirlenmeli. Hekimlerin bize yönlendirmesi ve birlikte verdiğimiz kararla, hastalar için uygun fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlıyoruz."

Doç. Dr. Melda Sağlam, tedavide her hastaya özel programlar oluşturulduğunu belirterek, "Kovid-19 sonrasındaki şikayetler 6 aya kadar sürebiliyor. Tedavi süreci kişinin durumuna bağlı olarak değişiyor ama ortalama 4 hafta ile 6 ay arasında olduğunu söyleyebiliriz." dedi.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ