Danimarka'daki Aarhus ile Kopenhag ve ABD'deki Stanford üniversitelerinden oluşan bir araştırma ekibi, saat değişimleri ile depresyon arasındaki ilişkiyi araştırdı. Washington Post'ta yer alan habere göre, uzmanlar Ekim ayında yaz saati uygulamasından çıkışın, sonbahar aylarında teşhisi konan depresyon vakalarıyla yakından ilişkili olduğunu buldu.
Araştırmada Danimarka'da 1995 - 2012 yılları arasında depresyon teşhisi konan 185 bin 419 vaka incelendi.
Uzmanlar saat değişimi öncesi ve sonrasında, depresyon teşhislerinin oranlarını karşılaştırdı. İncelemeler sonuncunda, yaz saati uygulamasından çıkışın depresyon vakalarında yüzde 11'lik artışa sebep olduğu tespit edildi. Buna karşılık, yaz saati uygulamasına geçildiği ilkbahar aylarında depresyon teşhislerinde bir değişiklik gözlenmedi.
Araştırmanın yöneticilerinden Soren D. Ostergaard, "Elbette veriler tam olarak kış saati uygulamasının insanları depresyona ittiğini söylemiyor. Fakat araştırmacıların buna yönelik bazı tespitleri var" dedi.
Sebep: "Gün ışığından bir saatlik kayıp"
Gün ışığından daha fazla faydalanmak için kullanılan bu uygulama ile saatler ilkbahar başlangıcında bir saat ileri, sonbaharda ise bir saat geri alınıyor. Standart zaman uygulamasına geçiş, bir saatlik gün ışığının öğlenden alınarak sabahın erken saatlerine eklenmesi demek. Böylelikle gün ışığından bir saat kaybediliyor.
Araştırmaya göre, baharda depresyon teşhislerinde azalmanın olmaması depresyonun sadece saat uygulamasından kaynaklanmadığı izlenimini veriyor.
Depresyon vakalarındaki artış, sonbaharda saatin geriye alınması ile ilgili bir durum. Güneşin bir anda bir saat daha erken batmaya başlamasının, depresyona eğilimli bireylerde negatif psikolojik etkiye sebep olabileceği ifade ediliyor. Uzun günlerin depresyona karşı koruyucu etkisi ise biliniyor.
Ostergaard eğer bu geçiş ile birlikte olumsuz bir psikolojik etki hissediliyorsa, 'yapılabilecek en iyi şeylerden birisi, kış aylarında bile dışarıda geçirilen zamanı artırmaya çalışmak' tavsiyesinde bulunuyor .