Kış mevsiminden sonra birçok kişi fazla kilolarını fark eder ve kilo verme derdine düşer, bunun nedeni ise kış boyunca alınan kilolardır. Peki, kış mevsimi boyunca alınan kiloların kaynağı nedir? Sağlıklı bir kış mevsimi için nelere dikkat edilmelidir?
Konya Özel Selçuklu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Tuba Nergiz kış döneminde alınan fazla kilolarla alakalı şunları söyledi:
“Kış mevsiminin gelmesiyle geceler uzar ve gündüzler kısalır. İnsanlar işlerini yetiştirebilmek için gündüzleri beslenmelerine dikkat edemez hale gelirler. Bu yüzden akşam eve gelir gelmez gün boyu yaşadıkları açlığı yok etmek için çok hızlı bir şekilde ve çok besin tüketirler. Ayrıca yatana kadar uzun bir süre olduğu için yemekten sonra bol miktarda tatlı, meyve, kuruyemiş tüketimi olmaktadır. Bu da hem öğünlerin düzenini bozmakta hem de gereğinden fazla beslenilmesine neden olmaktadır. İkinci olarak; yine kış mevsiminde havaların soğumasıyla insanların vücut ısısında da bir düşüş meydana gelmektedir. Vücut ise ısısını yükseltmek için biraz daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. Bu yüzden insanlar ısınmak için bir şeyler yeme ihtiyacı hissederler ve ilk tercih birçok insan için çikolata ve diğer abur cubur gıdalar izler. Ancak bu tür besinlerin hem yağ içeriği hem de kalorisi yüksek olduğundan kilo alımına neden olur. Kilo alımının diğer bir nedeni de kış aylarında hareketliliğin azalmasıdır. Gündüzleri soğuk havayı bahane ederek mümkün olduğunca yürümekten kaçınıp taşıtları kullanmaya başlayan insanlar geceleri de çoğunlukla hareketsiz bitirirler. Bu da metabolizmanın yavaşlamasına, dolayısıyla diğer zamanlarla aynı oranda yemek yense bile harcanan enerjinin azlığına bağlı olarak kilo alımına neden olmaktadır”
Diyetisyen Tuba Nergiz istenmeyen kilolara karşı ve kış hastalıklarına karşı korunmak için de şu önerilerde bulundu:
• Uzun süreli açlıktan sakınılmalıdır, 3 ana öğünün yanında ara öğünlerin yapılması ihmal edilmemelidir.
• Geceleri çok yemekten sakınılmalı ve yatmadan 2 saat önce su hariç yeme ve içme işlemine son verilmelidir.
• Günlük su ihtiyacı ihmal edilmemelidir. (10 bardak su)
• Egzersizler ihmal edilmemelidir. Uzun süre hareketsiz kalınmamalıdır.
• D vitamininin en iyi kaynağı olan güneş, kışın neredeyse tamamen kaybolmaktadır. Ancak bunu tolere edebilecek balık mucizevî bir besindir. Çünkü balık D vitamininden oldukça zengindir. Bu yüzden bağışıklık sistemine olumlu etkisi olan omega–3 içeren balık, en azından haftada 1–2 kez tüketilmeye çalışılmalıdır.
• Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler; antioksidan besinler olarak da adlandırdığımız karotenler, A, C, E vitaminleri, koenzim Q, selenyum, demir, bakırdan zengin olan besinlerdir. Bunlar; üzümsü meyveler (böğürtlen, ahududu gibi) lahana, brokoli, soğan, sarımsak, pırasa, domates, kereviz, karnabahar, üzüm, kivi, portakal, mandalina, çilek, kiraz, ananas, yaban mersini gibi meyve - sebzeler ve kuruyemişlerdir. Yani bu mevsimlerde bol sebze, meyve ve yeterli miktarda kuruyemiş tüketilmelidir. Kuruyemiş tüketimi kesinlikle abartılmamalıdır. Çünkü yağ içeriği yüksek olduğu için kuruyemişler fazla kiloya sebep olur.
• Kış mevsiminde tüketimi artan kuru baklagillerde posa bakımından zengin olup, B grubu vitaminleri içerdiğinden dolayı yine bağışıklık sisteminin gelişmesine yardımcı olan bir besin grubudur. Bu yüzden haftada 1-2 kez tüketilmesine dikkat edilmelidir.
• Kış mevsiminin gelmesiyle havaların bulanıklılığından etkilenerek depresyona giren insanlar olmaktadır. Böyle durumlarda hem ısınmak ve hem de rahatlamak için bitki çayları tercih edilebilir. Özellikle C vitamini içeriği yüksek olduğu için kuşburnu, antiviral ve antibakteriyel özelliğiyle ekinezya, sakinleştirici etkisi nedeniyle ıhlamur bu mevsimlerde en iyi gelen çaylardandır.