Yaz mevsiminin vücuda verebileceği olası tüm zararlardan vücudu korumaya yönelik pek çok bileşen içerir. Özellikle su, bunlardan biridir.
Karpuz dünyanın en sağlıklı yiyeceklerinden biri olmasını, su içeriği fazlalığına, likopen açısından zengin olmasına, A vitamini ve pek bilinmeyen beta kriptokzantin karotenoidi de dahil olmak üzere karotenoid seviyesinin yüksek olmasına borçludur.
Aşırı doyurucudur, kilo vermeye yardımcı olur
Pennsylvania State Üniversitesi’nde iştah, doyma ve kilo verme üzerine araştırma yapan Dr. Barbara Rolls’un araştırma bulguları şüphe götürmez niteliktedir: Yüksek hacimli besinler (çok az bir kalori karşılığında çok yer kaplayan besinler olarak tanımlanmaktadır), kilo vermek isteyen insanların en iyi dostlarıdır.
Karpuzun yüzde doksan ikisi sudur. Rolls, besinlerle alınan suyun çok tatmin edici ve doyurucu olduğunu keşfetmiştir. Örneğin sebze ve suyla yapılmış çorba insanları doyurur ve aynı miktar sebzenin içilen bir bardak suyla birlikte yenmesiyle alınan kaloriden çok daha azının vücuda girmesini sağlar.
Rolls, “Çorbanın verdiği doygunluk, bir bardak suyun yanında yediğiniz sebzeden çok daha fazla olur” diyor. Yani su, doğal olarak besin ya da içeceğin içeriğindeyse doygunluk hissi artar ve kişiler sonunda daha az yerler.
Dolayısıyla sırf bu açıdan bakıldığında dahi karpuz harika bir yiyecektir. Su besinin kendi içeriğindeyse emilimi yavaşlatır ve besin midede daha uzun süre kalır. Rolls’un yaptığı araştırma yüksek hacimli yeme programlarının düşük yağlı diyetlerden çok daha fazla kilo verdiğini göstermiştir.
İçeriğindeki likopen prostat kanseri riskini düşürür
Ancak karpuza dair söylenebilecek tek iyi şey içeriğindeki su değildir. Karpuz çeşitli araştırmalarda prostat kanseri oluşumunun azalmasıyla ilintili olduğu ispatlanan ve likopen olarak adlandırılan muhteşem bir karotenoidin de kaynağıdır.
Wayne State Üniversitesi, Karmanos Kanser Enstitüsü‘nde yürütülen bir araştırmada prostat kanseri ameliyatı olacak erkeklere ameliyat öncesinde üç hafta boyunca 30 mg likopen verilmiştir.
Likopen takviyesi alan erkekler, almayan kontrol grubundakilere kıyasla daha düşük prostata özel antijen (PSA) seviyesiyle, daha az sayıda atak tümöre maruz kalmıştır. Ayrıca tümörleri de daha düşüktür. Diğer araştırmalarda domates ve domates ürününü çok tüketen insanların prostat kanserine daha az yakalandığını göstermiştir ki, bu durum büyük oranda domatesteki yüksek likopen içeriğine yorulmuştur.
Yapılan pek çok araştırma, likopen seviyesi ile kanser oranının düşmesi üzerine önemli bulgular vermektedir. Her ne kadar pankreas, yemek borusu, göğüs ve rahim ağzı kanseri üzerinde koruyucu etkisi görülmüş olsa da en çok prostat, akciğer ve mide kanserinde yararlı olmuştur.
Akciğerlere de yararlı
Bazı araştırmacılar ise likopen takviyelerinin (ilaç olarak alınmasının) istenen etkiyi verip vermeyeceğinin belli olmadığını işaret etmişlerdir. Bu inanılmaz bitki bileşkelerinin doğal ortamlarında diğer besleyici öğelerle (diğer karotenoidler gibi) birlikte bulundukların da en çok işe yaradığını düşünmek için oldukça iyi sebepleri var.
İşte karpuzu sevme nedenlerimden biri de diğer karotenoid, beta karoten ve ondan daha az bilinen beta kriptokzantin türü A vitamini kaynaklarını destekleyen iyi bir besin olmasıdır.
Yapılan incelemelerden birinde beta kriptokzantin akciğer kanseri riskini yüzde otuz kadar azaltmış, başka incelemede de romatoid artrit gelişim riskini yüzde kırk bir oranında düşürmüştür.
Farelerde beta kriptokzantin kemik güçlendirici etkisinin olduğu kanıtlanmıştır.
Karpuzun iyileştirici özellikleri
Kan basıncını dengeler n Kilo kontrolünü sağlamada ve iştah kontrolünde etkindir
İdrar söktürür
Detoksifike edicidir (toksinlerden arındıran)
Böbreği üre ve ürat tuzlarından temizleyici özelliği vardır
Kum dökme, taş düşürmeye etkilidir ve böbrekleri çalıştırır
Kansere karşı koruyucu önemli antioksidanlar içerir
Kalp krizine karşı korur (içeriğindeki yüksek potasyum ve beta karoten maddesi sayesinde kalp krizine karşı koruyucu özelliği bulunur. Karpuz tadında harika bir yaz geçirmeniz dileklerimle.
UZMAN DİYETİSYEN DR. BANU TOPALAKÇI /BUGÜN