Kilo vermede 5 etkili madde

Uzman Diyetisyen Dr. Banu Topalakçı kilo vermek isteyenleri uyarıyor.

Kilo vermek için strese girmeye, yorucu diyetler yapmaya yok. Haftada 0,5 -1 kg ağırlık kaybı, en doğru, en sağlıklı ve en koruyucu kilo kaybıdır.

1. Karar vermek

a. İşin en önemli kısmıdır karar vermek. Hayatımızın her alanında olduğu gibi bu konuda da kararlı olmanız ve bunu koruyabilmeniz çok önemli. Başarma hissi her alanda size daha güçlü kılar.

2. Etkin tedavi ve bir beslenme modeli oluşturmak (Kim korkar ekmekten?)

a.
Öncelikli olarak size uygun bir beslenme modeli oluşturmalısınız. Bunun içinse mevcut kilonuzun altta yatan farklı klinik sebepleri (hormonal, genetik, metabolic vb.) araştırılmalı ve hekim-diyetisyen işbirliği içinde yol alınmalı.

b. Kilo almanızın ya da verememenizin tüm olası sebepleri ortaya çıktıktan sonra ise yine size uygun bir beslenme modeli ile yola devam etmelisiniz.

c. Kilo vermek istiyorsanız günlük meyve tüketiminizi 2 porsiyon ile sınırlandırmalısınız.

d. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, günde en az iki dilim ekmek ya da ekmek yerine geçen ve posadan zengin tahıl grubundan yemelisiniz.

e. Tabağınız, maviler, yeşiller, kırmızılar, sarılar ve morlarla dolu empresyonist bir tablo gibi gözükmelidir.

f. Sadece yiyin. Yemeği tek başına bir olay olarak algılayın ve keyif alın. Televizyon seyrederken, kitap okurken veya araba kullanırken düşündüğünüzden çok daha fazla miktarlarda yemek tüketirsiniz.

Gözden uzak olan akıldan da uzak olur

g. Tüketilmesi daha uzun süren besinleri seçin. Örneğin, kabuğunu soyduktan sonra tüketilen bir portakal, portakal suyuna kıyasla daha uzun sürer.

h. Atıştırma isteği duyduğunuzda (özellikle aç olmadığınızda), başka işlerle ilgilenin. Koşuya çıkın, bir arkadaşınızı arayın, köpeğinizi gezintiye çıkarın veya bahçenize çıkın.

i. Sıkıldığınız zaman besin tüketiyor musunuz? Başka seçenekler bulun. Eğlenceli aktivitelerin bir listesini yapın: Örneğin film kaseti kiralamak, alışverişe çıkmak, bir arkadaşı aramak, internette gezinmek veya çocuklarınızla oynamak gibi. Listenizi buzdolabının kapağına yapıştırın. Sıkıldığınızda veya üzgün olduğunuzda, yemek yerine bu listeden bir aktivite seçin,

j. Duygulara bağlı yeme isteğinizi kontrol altına alın. Kızgınlığınızı gidermek, rahatlamak, yalnızlığınızı unutmak veya depresyondan kurtulmak amacıyla oluşan yeme isteğinden kaçının.

k. Unutmayın, gözden uzak olan akıldan da uzak olur. Şekerlemelerin, cipslerin ve diğer yüksek kalorili besinlerin görünüşüne kapılıyorsanız, bu tür besinleri ulaşılması zor bir yerde depolayın. Daha iyisi, etrafınızda bunları bulundurmayın. Bunların yerine meyve, çiğ sebze ve diğer az kalorili besinleri deponuzda bulundurun.

3. Hareketlilik


a. Kendinizi spor salonlarına kapatmanıza hiç de gerek yok aslında. Günlük hareketliliğinizi var olanın iki katına çıkarmanız yeterli mesela.

10. katta mı oturuyorsunuz ? 10 kat çıkamam diyorsanız asansörle 5. kata çıkıp kalan kısmı yürüyerek tamamlayabilir, kahvenizi odanıza söylemek yerine kendiniz alabilirsiniz..

4. Doğru nefes almak ve oksidatif stresi azaltmak

a.
Derin nefes alma egzersizleri yaparak kalp ritminizi düzenleyin. Özellikle günlük spor aktivitelerinden önce ve sonra derin nefes egzersizleri yapmak olası sağlık problemlerini giderme açısından gereklidir.

Metabolizmanın doğru ve dengeli çalışması içinde yine derin nefes egzersizleri yapmak bir ihtiyaçtır. Kan dolaşımını düzenlemek açısından nefes egzersizleri sıklıkla yapılmalıdır.

b. Oksidatif stres (İçimizdeki paslanma)

Metabolik paslanmayı azaltarak kilo verebilirsiniz!

Serbest radikaller vücudumuzda besinlerin soksijen kullanarak enerjiye çevrilmesi sırasında olusan metabolik yan ürünlerdir.

Serbest radikaller (reaktif oksijen türleri) kararsız bir yapıdadırlar ve kararlı hale gelmek için hücrelere saldırarak hasar olustururlar.

Antioksidanlar ise serbest radikalleri etkisiz hale getirerek hücreleri bu hasarlardan korurlar.

Serbest radikaller ve antioksidanlar vücutta dengede olmalıdır ki, antioksidanlar serbest radikalleri etkisiz hale getirebilsin.

Eger serbest radikal seviyesi, antioksidan seviyesine göre artarsa serbest radikaller hücrelerde oksidatif hasarlara yol açar ve bu duruma oksidatif stres denir.

Oksidatif stress bir hastalık değil, pek çok hastalığa sebep olabilecek hücrelerdeki değişim ve yaşlanmadır.

Kanser, kalp hastalıkları, şeker hastalığı ve şişmanlığın ana sebeplerinden birisidir.

Oksidatif stresten kurtulmak içinse antioksidant besinlerden zengin ve rengarenk bir beslenme modelimizin olması son derece önemlidir..

Sonuç olarak, yüksek kalori alımı ve antioksidant besinlerden yetersiz beslenme oksidatif stresi bu da hızlı kilo alımını doğuracaktır.

Bu nedenle:

"Antioksidan besinlerden zengin bir beslenme modeli geliştirmelisiniz,

"İşlenmiş gıdalar, ve yüksek glisemik yüklü yiyeceklerden kaçonınız,

"Fazla kalori alımınızı azaltın,

"Tütün dumanına maruz kalmaynız,

"Kömürde pişirilmiş yiyeceklerden uzak durunuz ,

"Şeker ve şekerli besinleri kesinlikle tüketmeyiniz..

"Küflü gıdalar ve nemli-küflü ortamlardan uzak durunuz,

"Plastik ürünlerden uzak durunuz,

"Düzenli olarak her gün 6-8 saat uyuyunuz..

"Stresi azaltınız

"Özellikle, ginko, zencefil, yeşil çay, biberiye ve zerdaçal tüketiniz,

Bu şekilde oksidatif stress sonucu paslanmış olan metabolizmanızı pastan temizleyerek kilolarınızdan kurtulabilirsiniz..

5. Rahatlamak ve sabretmek (Her gün tartılıyorsanız kilo vermeyi unutun!)

Gevşemek sizi inceltir!

a. Konuya ne kadar sabırlı ve rahat yaklaşırsanız o kadar kolay kilo verdiğinizi göreceksiniz.

b. Diyete başladığınız ilk hafta her gün bir muz yemeniz size rahatlatacaktır. Tabii meyve hakkınızdan düşmek kaydıyla.

c. Her gün papatya ve adaçayı tüketmek size her açıdan iyi hissetirecektir.

Manşetler

DUYURU-4