Kivi özellikle havaların soğuması ile birlikte astım, solunum darlığı, grip gibi rahatsızlıklarda ihtiyaç olan C vitamini ihtiyacını karşılamada bire bir meyve.
Kivi doğal laksatif özelliği nedeniyle başta yatalak hastaların hem dirençlerini artırmak, hem de kabızlık sorununa önlem amacıyla önerilecek meyvelerin başında geliyor.
Yapılan son araştırmalarda günde 2 kivi tüketmenin vücutta kötü kolesterol (LDL) seviyesini azalttığı, iyi kolesterol (HDL) seviyesini ise artırdığı, özellikle aspirinin yan etkisine maruz kalan kalp hastaları için kivi öneriliyor.
Düşük kalorisi sayesinde kilo almaksızın formun korunmasında, spor sonrası veya sıcakta terleme ile kaybedilen elektrolitlerin karşılanmasında sıkça tüketilen bir meyve.
Kivide bulunan serotonin maddesinin stresi azalttığı, inositolinin ise depresyona iyi geldiği ve diyabet hastalarının şeker oranını düzenlemede de pozitif yönde etkili olduğu saptanmış.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rüstem Cangi, kivilerin tüketimi ve nasıl muhafaza edileceği konusunda önemli bilgiler verdi:
"Düzenli kivi tüketen vatandaşların mümkünse sert durumda kivileri satın alarak, evde kendilerinin yeme olgunluğuna getirmeleri daha uygun.
Yaklaşık 10 adet sert kivi, orta irilikte 2 elma ile birlikte ağzı sıkıca kapatılacak bir poşet içerisinde 4-5 gün oda sıcaklığında bekletilmeli, kiviler bu ortamda yenilmeye uygun hale gelecektir.
Yemeye uygun hale gelen kivilerin serin yerde muhafaza edilerek 10 gün içerisinde tüketilmesi uygun.
Eğer tüketiciler yemeye uygun hale gelmiş kivi satın alacaklarsa, limon yumuşaklığında olan meyveleri almaları, yaralı ve özellikle fazla yumuşamış kivileri satın almamaları gerekir.
Zira aşırı yumuşamış kiviler hem lezzetlerini yitirmiş hem de tüketici sağlığı için olumsuz etki yapabilirler. Kivide bulunan actinidin enzimi bazı tüketicilerde alerjik etki yapmaktadır.
Dudaklarda şişme, kaşınma, burunda ve gözde kaşıntı görülebilir. İleri vakalarda boğazda tahriş, nefes alma zorluğu olmaktadır. Kivi tüketirken bu durumlarla karşılaşan tüketicilerin, mutlaka bir sağlık kuruluşuna giderek alerji testi yaptırmalıdır.''