Firmaların karekodsuz ürünlerini karekodlularla takası dışında hiçbir yöntemi kabul etmiyoruz!
İstanbul Eczacı Odası, "1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren üzerlerinde karekod bulunmadığı için "kusurlu ürün" ilan edilen ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kuruma fatura edildiklerinde bedellerinin ödenmeyeceği açıklanmış olan ilaçlarla ilgili olarak bugüne kadar yapılan açıklamalar yeni bir krizin kapımızda olduğunu göstermektedir" dedi.
İstanbul Eczacı Odasıdan yapılan açıklama da şunlara yer verildi.
"Meslektaşlarımız 1 Temmuz 2010 tarihinden bu yana ellerinde bulunan barkodlu ürünleri hastaya veremedikleri için bu ürünlerin yerine karekodlu olanları dağıtım kanallarından satın alarak ilaç hizmetini aksatmadan sürdürmeye çalışmaktadırlar. Ancak ilaç hizmetini bu şekilde sürdürmeye çalışmak eczanelere ek bir ekonomik yük getirmekte, özellikle oluşan ek stok maliyeti nedeniyle düşük ve orta gelirli eczanelerin sırtlarındaki borç kamburu daha da ağırlaşmaktadır.
İlaç firmalarının eczanelerdeki barkodlu ürünleri 1 Temmuz 2010 tarihine kadar karekodlu hale getirmemiş olmaları nedeniyle meslektaşlarımızın yaşadıkları mağduriyetin sorumlusu sadece karekodlama işlemini zamanında tamamlayamayan üretici ya da ithalatçı firmalar değildir. İlaç Takip Sistemi'nin uygulayıcısı olan Sağlık Bakanlığı ile "karekodsuz ürünlerin bedellerini ödemem" diyen Sosyal Güvenlik Kurumu da eczacının yaşadığı mağduriyetten sorumludur.
Sağlık Bakanlığı ilaç firmalarının karekodlama işlemlerini bir an önce tamamlamalarını sağlamalıdır. Bakanlık yayınladığı yönetmelik ve genelge ile çelişen bir tavır sergileyen ilaç firmalarına kayıtsız kalamaz.
Bugüne kadar geçici karekodlama işlemleri tamamlanmamış ürünlerle ilgili olarak dağıtım kanalları ve ilaç firmaları arasında varılan mutabakatın uygulanmayacağı ve eczacılarımızın hiç hak etmedikleri halde, geçtiğimiz süreçte fiyat düşüşleriyle ilgili olarak yine taraflarca varılan mutabakatta olduğu gibi, verilen sözlerin yerine getirilmemesi nedeniyle büyük ekonomik kayıplar yaşayacaklarına dair derin endişemiz bulunmaktadır. TEB Merkez Heyetinin de onay verdiği bu tür mutabakatların sonu, yaptırım gücü olmadığı için, her zaman biz eczacılar açısından hüsranla sonuçlanmaktadır.
İstanbul Eczacı Odası meslektaşlarımızın elinde bulunan barkodlu ürünlerle ilgili olarak firmaların bire bir takas yöntemini kullanarak karekodsuz ürünleri değiştirmeleri dışında hiçbir yöntemi kabul etmeyecek ve meslektaşlarımızda oluşacak ekonomik mağduriyetlerin önlenmesi hususunda kendilerine gereken tüm desteği verecektir. Odamız bu kararı çerçevesinde ürünlerini iade yöntemiyle geri alacağını belirten üç ilaç firmasını uyarması ve genelge hükümleri doğrultusunda hareket etmelerinin sağlanması için Sağlık Bakanlığı'nı yazılı olarak göreve davet etmiştir. Sağlık Bakanlığı'na gönderdiğimiz yazıda iade yöntemine dayanan işlemlerin meslektaşlarımızı mağdur edeceği ve bu nedenle bu işlemleri kabul edilir bulmadığımız da açıklanmıştır.
Tüm bu gelişmeler göstermektedir ki, aslında işlemeyen ve sanal olarak çalıştığı herkes tarafından bilinen İlaç Takip Sistemi'ni ayakta tutmak için dayatılan çözümler, başta hastalarımız ve meslektaşlarımız olmak üzere uygulamanın tüm tarafları için sadece yeni sorunlar üretmektedir.
Bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın yapması gereken bir an önce İlaç Takip Sistemi uygulamasına son vermektir. "