Sağlıklı Beslenme ve Obezite ile Mücadele" konusunda öğrencileri ve velileri aydınlatmak amacıyla Çınar Koleji Beylikdüzü Kampüsü'nde özel bir konferans veren Prof. Dr. Canan Karatay, çarpıcı tespitlerde bulundu. Mutfak Sanatları Atölyesi'nde gençlerle bir araya gelen Karatay, beslenme kuralları ve sağlıklı yaşam hakkında önemli ipuçları verdi. Program öncesi gelen sorulara cevaplayan Karatay keyifli ve bilgilendirici bir sohbet gerçekleştirdi.
Konferans öncesi Yaşam Becerileri Atölyesi Mutfak Sanatları Merkezi'nde gençlerle bir araya gelen Karatay, öğrencilerin hazırladıkları yöresel yemeklerin tek tek tadına baktı. Hangi malzemeleri nasıl kullandıkları, hangi pişirme yöntemini uyguladıkları hakkında sorular soran ünlü profesörü öğrenciler verdikleri cevaplarla şaşırttı. Hazırladıkları lezzetler ile Karatay'dan tam not alan öğrenciler, Karatay'a sağlıklı beslenme, organik tarım, sağlıklı yaşam hakkında merak ettiklerini sordular. Karatay kendine has üslubu ve haklı eleştirileri ile öğrencileri zaman zaman tebessüm ettirdi.
"Gözünüz ve Diliniz Besleniyor; Vücudunuz Değil!"
Beslenme şekilleri konusunda keskin eleştiriler getiren Karatay önemli tespitlerde bulundu. Karatay, "Yenilen bir şeyi, insan vücudu en iyi şekilde hazmedebilmek için birçok enzim ve hormon salgılamaktadır. Bu süreç besinlerin ağızdan başlayıp, mideye ve bağırsaklara ve ardından dolaşıma yani kana geçmesine kadar devam eder. Ama burada da bitmiyor. Ardından görevi pankreas ve karaciğer devir alıyor. Doğru bir beslenme programınız yoksa ve az az ama sık sık yerseniz bu organlar dinlemeden ve kendini toparlayamadan sürekli çalışıyor. Bu da organlarımızın yorulmasına ve verimsiz çalışmasına neden oluyor. Bir şey yedikten sonra en az 4,5-5 saat geçmesi gerekir ki organlarımız dinlenebilsin. Sürekli acıkmanın bir diğer nedeni de yediğimiz şeylerin besin değerinin düşük olmasıdır; yedikleriniz size yaramadığı için acıkıyorsunuz. Gözünüz ve diliniz besleniyor ama vücudunuz aç. Bunu İbn-i Sina da söylüyor Hz. Muhammed de" dedi.
"Pakete Girmiş Hiçbir Şey Hakiki Besin Değildir."
Öğrencilerin özellikle mısır gevreklerini Türk kültürünün vazgeçilmezi kahvaltılara tercih ettiklerini vurgulayan ünlü Profesör, "Mısır gevrekleri hakiki besin değildir; doğal protein, doğal yağ ve su vücuda girmesi lazım. Pakete girmiş hiçbir şey hakiki besin değildir. Hakiki besin, vücudumuzun hücrelerimizin kullanacağı besin demektir. Örneğin mısır gevreği un haline getirilip, üzerine bir de şeker katıldığında fabrikadan doğrudan vücuda zararlı bir şey olarak çıkıyor. Ondan sonra karaciğeriniz yağlı olarak dolaşıyorsunuz." diye konuştu.
"Patlıcanın Ocak Ayında Ne İşi Var Tezgahta?!"
Ben her zaman mevsiminde yenecek; diye tavsiye ediyorum. Mesela siz öğrenciler daha dünkü çocuklarsınız... 12 ay domates var sanıyorsunuz? 12 ay domates olmaz; kışın ne domates yenir, ne patlıcan ne de yeşil biber... Muhabirler gidiyor; efendim!.. Ocak ayında enflasyon şampiyonu patlıcan olmuş... Vah vah... Patlıcanın ocak ayında ne işi var tezgahta?! Kışın en doğal olan lahana, kereviz, turp ve karnabahardır.
"Amerika'da Bile Amerikan Köylülerinden Domatesi Alıp Öyle Yerdim. Ben Anti Marketçiyim..."
İnsan vüducu 12 ay hep domates yerse reaksiyon verir; domates ihtiyacınızı yazın bahçede yetiştirilmiş; sera olmayan ile karşılamalısınız. Domatesini biberini yazdan al; en tazen en lezzetli hali ile... Ben pastörize yapıp; kışın afiyetle yiyorum.. Amerika'da bile köylüden Amerika'nın köylülerinden domatesi alıp öyle yerdim. Ben anti marketçiyim..
Bunlarda Hiçbir katkı maddesi yoktur; konuya komşuya da hediye olarak bunu götürürüm! Bu bir eleştiri değil; Tavsiyedir...
"Bizim Diyet Listeleri Hep Amerika'dan Kopyala-Yapıştırdır"
Öğrencilerin en iyi pişirme tekniğini sordukları soru hakkında Karatay, "Haşlama en iyisidir. Izgara ve fırın yemekleri de sağlıklıdır. Ama bizim tencere yemeklerimiz önemlidir. Amerikalılar tencere yemeği bilmezler. Genellikle birçok diyet listesi Amerika'dan kopyala yapıştırdır; tercümedir. Türk mutfağına ait lezzetleri bu listelerde bulamazsınız. Ben Türk yemeklerini ön plana çıkardım diye hep kızıyorlar bana; lahmacun yedim diye de kızıyorlar bana..." dedi.