Kanserle savaşan iyi beslenmeli!

Yapılan araştırmalara göre; kanser hastalarında ölümlerin yüzde 40'ı hastalıktan değil; kas kitlesinde aşırı kayıplara neden olan beslenme yetersizliğindendir. ...

Yapılan araştırmalara göre; kanser hastalarında ölümlerin yüzde 40'ı hastalıktan değil; kas kitlesinde aşırı kayıplara neden olan beslenme yetersizliğindendir. Sağlıklı beslenen hastalar özellikle enfeksiyonlara karşı çok daha dirençlidir

Yan etkilerinden korktuğu için kanser tedavisi görmeyen pek çok insan biliyoruz. Onlar için hastalığın şifası, sanki kendisinden daha kötüdür. Biz hekimler de bu kişilere; doğal tedavilerin, yan etkilerin etkisinin azalttığını ve geleneksel tedavilerin yararlı olmasına zemin hazırladığını anlatıyoruz.

YAŞAM KALİTESİ ARTAR
Doğal tedaviler, çoğu olguda diğer tedavilerin yararlarını artırır. Sonucu iyileştirmek üzere sinerjik bir biçimde işlev görür. Bu bakış açısı verildiğinde; pek çok hasta, konvansiyonel tedavileri almaya ve böylece iyileşmeye çok daha istekli olur.
Kanser hastalarının yüzde 50'si; hastalıklarının sonunda sağ kalır ve pek çoğu da tamamen şifa bulur. Hiç kimse, kesin olarak kimin kanserden tümüyle kurtulacağını öngöremez. Hiçbir doktor şifayı garanti edemez fakat biz; doğanın iyileştirici gücünü de içeren çeşitli tedavilerin, sağ kalma olasılığını ve yaşam kalitesini artıracağına inanıyoruz.

YAN ETKİLERİ AZALTIR
Kansere karşı savaşta, yüksek kaliteli beslenmenin önemi ne kadar vurgulansa azdır. Beslenme durumu daha iyi olan kanser hastalarının; enfeksiyonlarla savaşma ve hastalıklarında şifa bulma olasılığı daha yüksektir. Bu kişiler, tedavinin yan etkilerini de daha iyi tolere edebilirler.
Kanser hastalarının uygulayabileceği bazı ek diyetler; özellikle kemoterapinin olumsuz etkilerini en aza indirebilir. Hastanın enerji düzeyi, iştahı ve beslenme durumu çok önemli hususlardır. Fakat kanseri ilerlemiş olan ve kemoterapi gören hastaların çoğu; düşük enerji düzeyi, iştah azalması, bulantı hatta kusma gibi birçok güçlükle karşılaşabilir. 

YETERİNCE YEMEYİNCE DEPOLAR SIFIRLANIYOR
Bulantı ve kusma, kanserin en belirgin komplikasyonları arasındadır. Sorun sıklıkla kemoterapi ve radyoterapinin yan etkisidir.
Bulantı ve kusma kontrol edilmezse, hastalar iştahlarını kaybedip çok kilo verirler. Bu erimeye 'kaşeksi' denir ve bedenin, tüm enerji depolarını kullanmaya başladığı anlamına gelir.
Beden; yağ hücrelerinde depolanan tüm enerjiyi yaktıktan sonra kas hücrelerini kullanmaya başlar. Hızlı kilo kaybı, kanser hastaları için en ciddi sorunlardan biridir.
Kaşeksi yeterli beslenen kişilerde de ortaya çıkabilir; bedenleri hastalık tarafından o kadar sarılmıştır ki; vücut besinleri yeterince ememez.

DOKU YIKIMI
Bazı durumlarda da tümörler, sitokin adı verilen çok miktarda hücre proteinleri üretir. Sitokinler, metabolizmayı artırıcı etkide bulunur ve böylece daha fazla hücre yakıp doku yıkımına neden olurlar. Kanserden ölümlerin yüzde 40'ı hastalık değil malnütrisyon (Kas kitlesinde aşırı kayıplarla sonuçlanan beslenme yetersizliği kaynaklıdır.

YİYEMEYEN HASTALARA DIŞARIDAN DESTEK VERİLİR
Bazen kanser hastalarının, kendilerine gereken besin ve sıvıları yalnızca yeme-içme yoluyla karşılamaları mümkün olmayabilir. Enteral beslenme (doğrudan mideye gönderilen bir tüp yoluyla beslenme) veya parenteral beslenme (infüzyon yoluyla beslenme) gibi ek önlemlere gerek duyulabilir. Bu yöntemlerin yararlı olduğu durumlar şunlar:
Yeme veya içmeye engel olan üst gastrointestinal (mide ve bağırsak) sorunları.
Yeme ve içmeyi kısıtlayan tedavilerin yan etkileri. (Özofagusa yapılan radyoterapi sonucu boğazın yanması veya tahriş olması gibi...)
Ağır depresyon gibi problemler veya anoreksiya nedeniyle yeterli yeme ve içme eksikliği...
Çiğneme veya yutmayı güçleştiren ağrı.
Gastrointestinal sistemin bir kısmının çıkarılmasını içeren cerrahi.
Hastada yeterli beden ağırlığını ve kas kitlesini sürdürme güçlüğü.

Prof. Dr. ERKAN TOPUZ 

Manşetler

DUYURU-4