EFSUN YILMAZ - Manisa'da yaşayan Kavadarlı ailesinden anne, kız ve oğul, yakalandıkları meme kanserinden kurtularak yaşama tutundu.
Turgutlu ilçesinde yaşayan Kevser Kavadarlı (76), 2012 yılının aralık ayında memesinde kist olduğunu fark edince kızı Şengül Kavadarlı (42) tarafından İzmir'deki özel bir hastaneye götürüldü.
Yapılan muayene sonucu anne Kavadarlı'da ikinci evre meme kanseri tespit edildi. Doktorların önerisi üzerine ertesi gün kontrolden geçen kızında da birinci evre meme kanseri saptandı.
Kevser ve Şengül Kavadarlı 10 gün arayla ameliyat masasına yattı. Ailesinin tedavisi için hastaneye gidip gelen Erol Kavadarlı (55) ise sağ memesindeki kistin "yağ bezesi" olduğunu düşünerek uzun süre muayeneden kaçındı.
Eşi, annesi ve kız kardeşinin ısrarları üzerine Aralık 2014'de muayene olan Erol Kavadarlı'nın da ikinci evre "meme kanseri" hastası olduğu anlaşıldı.
Acilen ameliyata alınan Erol Kavadarlı, daha sonra kemoterapi gördü.
"Aile boyu" kanser öyküleri nedeniyle doktorların sürekli kontrol altında tuttuğu Kavadarlı ailesinin fertlerinde, son tetkiklerinde hastalığın izine rastlanmadı.
- Anneleri sayesinde hasta olduklarını öğrendiler
Şengül Kavadarlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesinin meme kanseri mücadelesinin annesinin dikkati sayesinde başladığını anlattı.
Kitleye rastlayan annesini İzmir'deki bir hastaneye götürdüğünü ifade eden Kavadarlı, şöyle konuştu:
"Biyopsi yapıldı ve kanser kitlesi tespit edildi. Dünya başıma yıkıldı. Doktorumuzun 'Siz de tetkik yaptırın' uyarısı üzerine hemen ertesi gün muayeneye gittim. Bende de minik bir kitle görüldü. Annemle aynı anda kanser olduğumuzu öğrendim. Önce annemden sakladık, ondan 10 gün sonra da beni ameliyata aldılar."
Şengül Kavadarlı, erken teşhisle kanseri atlattığını dile getirerek "Annemin kanser olmasına çok üzülüyordum ama benim için şans oldu çünkü onun sayesinde kurtuldum." dedi.
- "Meme kanserini kendime yakıştıramadım"
Erol Kavadarlı ise annesi ve kız kardeşini hastanede sık sık ziyaret ettiğine işaret ederek şunları söyledi:
"Eşim doktora bende kist olduğunu söylemiş, beni çağırdılar ve muayene ettiler. Doktor beni hemen ameliyata alacağını söyledi. Annem ve kız kardeşim için defalarca hastaneye gelmiştim, kitle olduğunu da biliyordum ama meme kanserini kendime yakıştıramadım. Hangi erkeğe gitseniz kabul etmez, ben de yağ bezesi olduğunu düşündüm. Hasta olduğum anlaşılınca hayata bakışım da değişti. Şimdi erkeklere ne tavsiye edersin derseniz, 'Eşlerinize daha nazik davranın.' derim."
Kavadarlı, tedavi süresince memesini kaybetmekten korktuğunu ve saçlarının dökülmesine de çok üzüldüğünü anlattı.
Anne Kevser Kavadarlı da her iki evladının da hastalıktan kurtulmasına çok sevindiğini, diğer iki kızının da kontrolden geçtiğini ve onlarda hastalığa rastlanmadığını söyledi.
- Aynı aileden 3 kişiyi ameliyat etti
Özel Tınaztepe Hastanesi Başhekimi ve Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Akif Serhat Gür, Kevser ve Şengül Kavadarlı'daki kitlelerin kötü huylu olduğunu tespit ettiklerini, hastalığı erken evrede yakaladıkları için tedavi sürecinden de olumlu yanıt aldıklarını vurguladı.
Anne ve kızın sağlığına kavuşmasının ardından Erol Kavadarlı'da da meme kanseri görülmesine şaşırdıklarına dikkati çeken Gür, şunları kaydetti:
"Cerrahi tedaviyi gerçekleştirdik, kemoterapi ve radyoterapilerini yaptık. Şimdi hepsi sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor. Her 100 kadın meme kanseri vakasına karşı 1 erkek meme kanserine yakalanır. Olayın enteresan tarafı aynı ailede 3 kişinin meme kanseri olması. Genetik yatkınlık açısından BRCA1 ve BRCA2 genlerini de inceledik. Genetik bir yatkınlık da saptamadık. Başka genlerin etkili olduğunu düşünüyoruz. Henüz bilim insanlarının bulamadığı ve genetik yatkınlığı belirleyen başka genler var. Hangisi aile üzerinde etkili oldu bilmiyoruz ama hastalarımızın sağlığına kavuşmasından mutluluk duyuyoruz."