Bazen de hastalar kanserden kurtulsa bile kalp hastalıklarından yaşamını kaybedebiliyor. Tam da bu nedenle ABD ve Avrupa'nın önde gelen kanser merkezlerinde onko-kardiyoloji veya kardyo-onkoloji bölümleri de kuruluyor.
Kanserler ve kalp hastalıkları her ne kadar son 20 yılda çok daha erken yaşlarda görülmeye başlanmış olsa da halen sıklıkla 50 yaş sonrasında daha yaygın olarak ortaya çıkmakta ve yaş ilerledikçe de sıklığı artıyor. Anadolu Sağlık Merkezi kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Ertan Ökmen, kanser tedavisinde başarıyı arttırmak ve hayati riski azaltmak için henüz kanser tedavisi planlanırken kalp sağlığının değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Tedavi edilmesi gereken kalp hastalığı varsa mümkün olan en kısa sürede tedavi edilmesinin önemi hatırlatıyor. Doç. Dr. Öktem, "Bu cerrahi tedavi sırasındaki anestezi riskinden, ilaç tedavisinin yan etkilerine kadar hayati önem taşıyan olayların azaltılması, hastaya daha uzun ve kaliteli yaşam sağlanmasına yardımcı olacaktır" diyor.
KANSERİ TEMİZLERKEN, KALBİ VURABİLİYOR
Son yıllarda kanser tedavisinde önemli gelişmeler yaşandı. Ancak yüksek etkili bu tedaviler başka organlarda sorunlara yol açabiliyor. En ciddi istenmeyen sonuçlardan biri kemoterapi ilaçlarıyla oluşan kalp problemleri. Doç. Dr. Ökmen, "Biz bu yan etkileri kardiyotoksisite olarak adlandırıyoruz. Meme, testis kanserleri, Hodgkin lenfoması örnekleri başta olmak üzere daha pek çok kanser türü özellikle erken evrede yakalandığında yüksek oranda tedavi edilebilmesine rağmen, bu hastaların bir kısmında tedaviye bağlı oluşan kalp problemleri uzun ve konforlu yaşam beklentisini azaltıyor" diyor.
HER HASTADA OLMUYOR
Tedaviye bağlı kalp problemleri yani kardiyotoksisite her hastada görülmüyor. Bu riski belirleyen birkaç faktör var. Bunlardan birincisi kemoterapi ilaçlarının tür, doz, veriliş şekli, öncesinde radyoterapi alıp almaması. Bazı kemoterapi ilaçları her 4 hastadan birinde kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Başka bir grupta yer alan bazı ilaçlarsa her 2 hastadan birinde hipertansiyon oluşturuyor. En sık gelişen kalp problemleri kalp yetmezliği, hipertansiyon, ritim bozuklukları, kalp krizleri, kalp zarı iltihapları. Bunların bir kısmı hem tedavi ederken hem de geç dönemde yıllar sonra ortaya çıkabiliyor.
KALP HASTALIĞI VARSA DİKKAT
İlaçlara bağlı kalp problemi gelişme riskinin ikinci belirleyicisi hastanın yaşı, mevcut kalp hastalığı olması ve kalp damar hastalıkları risk faktörlerinin mevcudiyeti gibi hastayla ilişkili faktörler. Özellikle kalp hastalığı olan, kalp krizi geçirmiş, kalp yetmezliği, hipertansiyon, kapak hastalıkları, ritim bozuklukları hastalarında kanser tedavisine bağlı ciddi kalp problemleri çok daha yüksek oranda gelişiyor. Doç. Dr. Ökmen, "Bu hastalıklar kanser tedavisi esnasında tedavi başlamadan tespit edilmeli, tedavi şemasına ve kalp hastalığının türüne göre takip ve tedavi planları yapılmalı. Kalp hastalığı kanser tedavisiyle ağırlaşabiliyor ve kemoterapiye ara verilmesine, bazen de kesilmesine kadar giden tedavi aksamalarına yol açabiliyor. Kanser tedavisinde kardiyologlar ve onkologlar olarak hasta için hayati önemi olan kemoterapi ilacını kesmek ya da ara vermek en son düşünülen ve çok zorda kalınmadıkça olabildiğince kaçınılmaya çalışılan konu. Bazen kalbe yan etkisi ciddi düzeyde olmasına rağmen hasta için hayati önem taşıması nedeniyle kemoterapiye devam ettiğimiz özel hasta gruplarımız da oluyor. Bu hastalar çok yakından kardiyoloji ve onkoloji bölümleri iş birliği ile takip tedavi edilmeli" diyor.
KALP YETERSİZLİĞİ GELİŞEBİLİYOR
Kemoterapi kanser hücrelerinin öldürürken bir yandan da sağlıklı hücrelere özellikle çok aktif fonksiyon gören, enerji üreten ve kanın pompalanması organlara kan gönderilmesi görevini yerine getiren kalp kasında da geçici ve bazen de kalıcı hasara yol açarak kalp yetmezliği oluşturuyor. Doç. Dr. Ökten, "İşin en önemli kısmı kalp yetmezliği henüz aşikar hale gelmeden hasarın tespit edilerek tedavi edilmesi. Hasar, aynı kanserde olduğu gibi erken teşhis edildiğinde tedavi edilebiliyor. Ancak hasar geliştikten 6 ay sonra teşhis konulduğunda ise kalp yetmezliği geri dönüşsüz olabiliyor" uyarısında bulunuyor.
BÜYÜK MERKEZLER FARKINDA
MD Anderson, Sloan Kettering, Vanderbilt, Cleveland Clinic, Harvard Tıp Fakültesi gibi pek çok önemli Amerikan kanser merkezleri, Avrupada Avrupa Onkoloji Enstitüsü 2-3 yıldan bu yana aktif onko-kardiyoloji veya kardyo-onkoloji ünitelerini hayata geçirdi. Kasım 2012 de Uluslararası Kardio-Onkoloji Derneği dördüncü kongresini gerçekleştirdi.
HER HASTADA OLMUYOR
Tedaviye bağlı kalp problemleri yani kardiyotoksisite her hastada görülmüyor. Bu riski belirleyen birkaç faktör var. Bunlardan birincisi kemoterapi ilaçlarının tür, doz, veriliş şekli, öncesinde radyoterapi alıp almaması. Bazı kemoterapi ilaçlarını alan her 4 hastadan birinde kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Başka bir grupta yer alan bazı ilaçlarsa her 2 hastadan birinde hipertansiyon oluşturuyor. En sık gelişen kalp problemleri kalp yetmezliği, hipertansiyon, ritim bozuklukları, kalp krizleri, kalp zarı iltihapları. Bunların bir kısmı hem tedavi ederken hem de geç dönemde yıllar sonra ortaya çıkabiliyor.