Kanser, Ruhsal Dengeyi de Etkiliyor"

Prostat Kanseri Derneği Başkanı Lüleci: 'Kanserden dolayı depresyon ve anksiyete yaşayan, buna bağlı olarak aile, sosyal ve iş yaşamı etkilenen hastaların psikiyatri tedavisi öneririm'

Prostat Kanseri Derneği Başkanı Hüseyin Lüleci, kanserin ruhsal dengeyi de etkilediğini belirterek, kanserden dolayı depresyon ve anksiyete yaşayan, buna bağlı olarak aile, sosyal ve iş yaşamı etkilenen hastalara, psikiyatri tedavisi önerdi.

Lüleci, yaptığı yazılı açıklamada, kanserle yüzleşme esnasında yaş, eğitim durumu, kişilik özellikleri, kanserin evresi, iş, evlilik, yaşam koşulları, sosyal güvenlik durumu ve çevresel desteğin varlığı veya yokluğu gibi değişkenlerin, kişinin ruhsal durumu üzerinde önemli etkilere neden olabildiğine değindi.

Kanser hastalığının fiziksel dengeye verdiği zararın, giderek ruhsal dengeyi de etkilediğine işaret eden Lüleci, ruhsal dengedeki bozulmalar sonucunda sıkça görülmeye başlanan durumları "yas tepkisi", "yalnızlık", "uyum sorunları", "öfke", "inkar", "suçluluk", "çökkünlük", "bağımlılık", "kaygı" ve "saldırganlık" şeklinde sıraladı.

Lüleci, bilimsel çalışmalara göre, kanser sürecinde kadınların erkeklerden daha fazla etkilendiğini, kanserin, fiziksel ve psikolojik açıdan kadınların yaşam kalitelerini daha fazla düşürdüğünü aktardı.

Prostat kanseri hastalarının özellikle tedaviye karar vermekte güçlük yaşayabildiğine dikkati çeken Lüleci, şu bilgileri paylaştı:

"Tedavi sonrasındaki yaşam kalitesiyle ilgili en önemli kaygı kaynağı cinsel hayat. Hastalar tekrar cinsel hayatı olup olamayacağı konusunda yoğun endişe yaşıyor. Sertleşme bozukluğu gelişen hastaların büyük çoğunluğunun depresyona girdiği görülüyor. Bu aşamada ürologların önerilerinin yanı sıra psikiyatrik destek ile anksiyete ve depresyonları tedavi ediliyor.

Kanserden dolayı depresyon ve anksiyete yaşayan, buna bağlı aile, sosyal ve iş yaşamı etkilenen hastalara psikiyatri tedavisi öneririm. Çünkü ruhsal durumun düzelmesi kanserin tedavisini de olumlu etkileyecektir. Ancak en önemlisi kanser için doğru tedaviyi bulmalarıdır. Bu konuda prostat kanseri tedavilerinde öne çıkan HIFU, diğer cerrahi girişimlere göre kanseri etkin bir şekilde tedavi ederken, hastada kaygı ve depresyona sebep olabilecek cinsel yan etkileri de en aza indirir. Bu nedenle erkeklere 40 yaşından sonra düzenli PSA kontrolü ve ürolojik muayene yaptırmalarını ve kanser tespit edilirse kanseri etkili bir şekilde tedavi ve yan etkileri minimum düzeyde olan modern tedavilerden faydalanmalarını öneririm. Bu tedavilerde kesik ve delik olmaması, radyasyona maruz kalınmaması, hastanede uzun kalma sürelerinin kısaltılması gibi avantajların yanında cinsel yan etkilerin de en aza indirilmesi söz konusu oluyor." - İstanbul

Manşetler

DUYURU-4