Prof. Dr. Ömer Özkan, dünyanın ilk rahim naklini Türkiye’de ise ilk yüz naklini gerçekleştirerek geçtiğimiz yılın en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Türkiye’nin ilk yüz naklinin üzerinden tam bir yıl geçti. Özkan ile 2012’nin muhasebesini yaptık, 2013 planlarını konuştuk.
Şu anda yüz nakli için bekleyen kaç kişi var?
Üç ile beş arasında hazır tuttuğumuz hastalar var. Bu kişilerin düzenli olarak psikiyatrik ve medikal değerlendirmeleri yapılıyor. Şu an 5 kişi hazırda bekliyor.
Öncelik neye göre belirleniyor?
Kriter, “toplumdan uzaklaşma”. Yani eksikliğin ağırlığına bağlı. Ağzını kullanamama, yemek yiyememe, burundan nefes alamama, gözün kaybedilme ihtimali gibi. Önce fonksiyonel açıdan, sonrasında görünüş açısından ele alıyoruz.
İlk örneklerden sonra seçilecek hastaların “daha rafine” olacağını söylemiştiniz.
Yani her türlü riske değecek, en çok ihtiyacı olan hastalar. Başta bunu estetik ameliyat olarak düşünerek başvuranlar oldu. Bu tür ameliyatlar riskli ameliyatlar. Normal bir insanın çok rahat atlatacağı bir enfeksiyonu onlar atlatamayabilirler. Hastanın kaybedilmesine bile yol açabilir.
Bu sene için önünüzde bir hedef var mı?
Bu sene rahim naklini başarılı bir şekilde sonlandırmak istiyoruz, hedefimiz bu. Hastamızın çocuk sahibi olmasını hedefliyoruz. Yüzüp yüzüp kuyruğuna geldik. Transfer zamanı yaklaştı, o kadarını söyleyebilirim. Hastamız çocuk sahibi olunca biz de hedefimize ulaşmış olacağız.
Bu aşamadan sonra sizi bir hekim olarak ne heyecanlandırır?
Aklınıza gelebilecek her şey olabilir ama akla gelmesi önemli değil, söylemek için koşulların hazır olması lazım.
Toplumda beklenti oluşmasından mı çekiniyorsunuz?
Biraz öyle. Nakillerin toplumda kabul görmesi bizi rahatlatıyor. Artık bundan sonra dünyanın en iyi yüz naklini yapsam ilki kadar ilgi çekmeyecek. Yüz nakli yaptığımız hastaların bir yılı daha yeni bitecek. Bitsin rahatlayacağım inşallah. Bir hastamızı (Atilla Kavdır) kaybettik maalesef. Bizi bayağı üzdü. Her ne kadar ölümünde bire bir etkeni siz olmasanız bile bizim yaptığımız ameliyat olmasa bu hasta ölmeyecekti. Bunlar daha temkinli davranmanıza neden oluyor. Yüz ya da rahim nakli olan hastaların da başına gelebilecek bir şey.
Nasıl yani?
Biz bu hastalara bir yıl boyunca ilaç veriyoruz. Eğer hastalar bir yerden enfeksiyon alırlarsa ve o enfeksiyonla başa çıkılamazsa, hastalar kaybedilir.
Atilla Kavdır’ı böyle mi kaybettik?
O nedenle kaybedilen hastalardan biri. Böbrek ya da karaciğer naklinde de olabilecek bir şey.
Kavdır ailesiyle görüşüyor musunuz?
İletişimimiz var. Bir sorunumuz yok. Onları da anlamak lazım, evlatlarını kaybettiler. Biz de hastamızı kaybettik. Ancak bir şekilde hayat devam ediyor. O konuda çok da hatalı olduğumuzu düşünmüyoruz zaten.
Çift organ nakli sonrası yaşamını yitiren Şevket Çavdar’ın ailesi Hacettepe’ye tazminat davası açınca ne hissettiniz?
Üzüldüm tabii. O doktor da böyle olmasını istemezdi. İnşallah iyi bir şekilde sonlanır. Risk her zaman var.
Ailenin ameliyat öncesi tam bilgilendirilmediklerine dair iddiaları oldu. Meme küçültme ameliyatı da yapsanız hastalara onay formu verilir. O formu okuyup da ameliyat olanları tebrik ediyorum. O formda binde bir de olsa olabilecekler yazıyor. Risklere rağmen insanlar estetik ameliyatı bile rahatça oluyor. Açılan davayla doktorun yıpranacağını düşünüyorum. Aile davadan bir fayda sağlayacak mı, bilemiyorum.
‘Çoğu psikiyatrik sorunları olan insanlar’
Tanınmamak için yüz nakli başvurusunda bulunanlar oldu mu?
Ütopik denecek başvurular oldu, onlar bizi aşan şeyler.
Mesela?
Bir tanesi kan davası olayından dolayı tanınmamak istediğini, böyle bir işe girişip girişmeyeceğimizi sordu. Çenenin şeklini ya da göz kapaklarını değiştirirsiniz, tanınmaz hale gelirsiniz. Nakle gerek yok. Çok fazla başvuru aldık. Çoğu psikiyatrik problemleri olan insanlar. “Yüzümden sıkıldım, her türlü riski almaya razıyım” diyenler var. 100’den fazla başvuru aldıysak 80’i böyle.
Yüz nakli yanlış mı algılandı toplumda sizce?
Belki de çok iyi tanıtılamadı. Aslında toplumun çoğu anladı ama az önce anlattıklarım psikolojik problemleri olan insanlar. Siz mesela her ne şekilde anlarsanız anlayın yüzünüzü değiştirmek ister misiniz?
AMERİKA’DAN TEKLİF GELDİ
Yurt dışından “Gel bizimle çalış” teklifi aldınız mı?
Uzakdoğu ve ABD’den oldu. Ama gitmek avantajıma değil. Burada düzenimi kurmuşum, yapabileceğim her şeyi yapıyorum. Bütün imkanlara sahibim.
Siz aynı zamanda cinsiyet değişimi ameliyatları da yapıyorsunuz...
Cinsiyet değişimi değil ama vajinası doğuştan olmayan ya da daha cinsiyet değiştirmiş ancak vajinası işlev görmeyen hastaların ameliyatlarını yapıyorum.
Yüz bağışında durum nedir?
Yedi hasta bir yıl içinde yüz nakli oldu. Dünyada en çok yüz nakli yapan Fransa, 7 yılda 9 nakil yapılmış. Gayet yüksek yani.
Peki organ bağışı ne durumda?
Canlı donörde çok iyiyiz ama kadavra bağışı ne yazık ki yükselmiyor. Bir olumlu haberde yükseliyor, bir olumsuz haberde düşüyor. Bu da organ nakli bilincinin yerleşmediğini gösteriyor.
Neden sizce?
İnanç ve geleneklerden kaynaklanıyor. Biraz bencillik de var. O dönemki acıyı anlamak lazım ama erdemde bulunmanın önemini de kavramak lazım. İlkokuldan itibaren bu bilincin yerleşmesi şart.
Rahim nakli mevzuatı ne aşamada?
Mevzuat hazır ama başarılı bir örnek olması gerekiyor. Ondan sonra hazırlanması kolay. Bir yıl içinde hazır olacaktır.
BURCU KARAKAŞ / Milliyet