Çeşitli nedenlerle kalp yetersizliği çeken, kalp cerrahisi ya da kardiyoloji alanında kullanılan diğer tedavi yöntemleriyle başarılı bir şekilde tedavi edilemeyen hastalar, umudunu kalp pillerine bağlıyor. Ancak her hastaya kalp pili takılamıyor. Kalp pillerinin ve dolayısıyla kalp pili takılan hastaların kaderini değiştiren bu araştırmayı yapan Acıbadem Maslak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı ve Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlke Sipahi, “Kalp pilleri doğru hastalarda kullanılırsa, hastalarda gözle görülür derecede başarılı bir düzelme görülüyor ve kalp nakline ihtiyaç kalmayabiliyor” diyor.
Amerikan Kalp Birliği, Amerikan Kardiyoloji Cemiyeti, Amerikan Kalp Yetersizliği Cemiyeti ve Amerikan Göğüs Cerrahisi Cemiyeti’nin ortak bir tedavi kılavuzu çıkartarak Doç. Dr. İlke Sipahi’nin önerdiği kriterleri kullanmasını istemesiyle, kalp yetersizliği çeken ve kalp pili takılacak olan hastalar için yeni bir dönem başladı. Kalp yetersizliği sorununun tedavisi ve yaptığı araştırma hakkında sık sorulan soruları yanıtlayan Doç. Dr. İlke Sipahi, şu bilgileri veriyor:
Kalp pilleri dünyada kaç yıldır kullanılıyor?
Kalp pilleri 1960’lardan beri kullanılıyor olsa da, yaygın kullanım 1990’lardan sonra başlamıştır.
İlk yapılan kalp pilleriyle günümüzdekiler arasındaki belli başlı farklar nelerdir?
İlk piller oldukça büyüktü ve genellikle cihazın bir kısmı vücudun dışında yer alıyordu. Yani hastalar yaşama adeta bir kablo ile tutunuyorlardı. Günümüzde kullanılan piller bütünüyle vücut içerisindedir ve sadece birkaç santimetre yer kaplamaktadır. Bizim araştırmamız ise en yeni jenerasyon “3 odacıklı kalp pilleri” ile ilgiliydi. Bu piller özellikle son 10 yılda kalp yetersizliğinin tedavisinde kullanıma girmiştir. Bu piller ile kalbin kasılması sırasında görülen senkronizasyon bozukluğunun giderilmesi hedeflenmektedir.
Kalp pili takılan hastalar kalp nakli yapılmasından tamamen kurtuluyor mu? Bunun belli bir süre kısıtlaması oluyor mu?
Bu 3 ayrı odacığı uyarabilen özel piller eğer doğru hastalarda uygulanırsa son derece dramatik bir düzelme sözkonusu oluyor, dolayısıyla bu hastalarda kalp nakli ihtiyacı bütünüyle ortadan kalkabiliyor veya uzun bir süreliğine erteleniyor.
Yaptığınız bilimsel araştırmanın kalp pili takılanlar açısından önemini anlatır mısınız?
- Bu 3 odacıklı özel kalp pillerinin kullanımının yaygınlaştığı on yıllık süre içinde kalp yetersizliği olup kalbin uyarılma süresi uzamış olan (yani 0.12 saniyeden uzun) hastalara bu pillerin takılması tavsiye ediliyordu. Hem ABD’deki hem de Avrupa’daki kardiyoloji cemiyetleri hazırladıkları kılavuzlarda bu 0.12 saniye kriterini önermekteydi. Ancak kısa zamanda bu şekilde pil takılan hastaların yaklaşık yarısında pil tedavisinin hiç bir işe yaramadığı fark edildi. Birçok araştırmacı bunun nedenini aramaya koyuldu. Fakat hastaların yaklaşık yarısının neden yanıt vermediğini tespit etmekte tam netice alamadılar.
- Geçen yıl yayınladığım 6.000 hastalık araştırmamda uyarılma süresi kriterinin yanlış olduğunu ispat ettim ve bu kriterin 0.15 saniyeye yükseltilmesi halinde hemen her hastanın bu yöntemden istifade edeceğini gösterdim.
- Geçen bir yıl içerisinde makalem hem tıp camiasında hem de dünya basınında tartışıldı. Bunun sonucunda geçtiğimiz hafta Amerikan Kalp Birliği, Amerikan Kardiyoloji Cemiyeti, Amerikan Kalp Yetersizliği Cemiyeti ve Amerikan Göğüs Cerrahisi cemiyeti ortak bir tedavi kılavuzu çıkartarak önerdiğim kriterlerin kullanılmasını tavsiye etti.
- İlgili makalem bu ortak tedavi kılavuzunda esas kaynak olarak gösterildi. Bu değişiklikten sonra tüm dünyada bu pillerin kullanım şeklinin değişeceği ve yüz binlerce hastaya artık gereksiz yere bu pillerden takılmayacağı aşikardır. Öte yandan doğru hastalarda uygulandığında bu cihazlar kalp yetersizliği hastalarının şikayetlerini düzeltecek ve ömürlerini uzatacaktır.
Türkiye’de kalp pili konusundaki uygulamalar nedir?
Ülkemizde uzun yıllardır bu kalp pilleri başarı ile uygulanmaktadır.