Kalp krizini önceden haber veren yöntem artık Türkiye’de!

Bir süredir Avrupa’da ve dünyada kullanılan Kardiyogonyometri (CGM) kalbi 3 boyutlu gören bir test özelliğini taşıyor. Radyasyona maruz kalınmadan yapılan yöntem, kalp krizi ihtimali ile ilgili birkaç dakikada net bilgi veriyor.

Kalp krizi vakaları ve buna bağlı ani ölümler korkutucu boyutlarda. Kalp krizi riskleri ile ilgili bize bilgi veren yöntemlere alternatif olarak ise CGM testi geliştirildi. Kalbi 3 boyutlu gören yöntem kalp krizini önceden haber verebiliyor.

Medical Park Bahçelievler Hastanesinde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Kalko ve ekibi tarafından uygulanmaya başlayan yöntem erken tanı ile kalp krizini önlemeyi hedefliyor. Yöntemle ilgili bilinmesi gerekenleri anlatan Doç. Dr. Yusuf Kalko, ”Elektro bantları ile yapılan bu testi göğse ve kalbin arka tarafına yani sırta yerleştiriyoruz. Bu kalbi 3 boyutlu görmemizi sağlıyor. Böylelikle kalp bölgesindeki tüm kasılmaları daha sağlıklı gözlemliyoruz. Ortalama 5 dakika gibi bir sürede de hastaya kalp krizi riski var mı, daha önce geçirdiği fakat atladığı bir kriz durumu söz konusu mu gibi soruların cevaplarını verebiliyoruz” dedi.

Testin güvenirliğini değerlendiren Doç. Dr. Yusuf Kalko, ”Yıllardır uygulanan talyum testi ve efor testi kadar güvenilir sonuçlar veriyor bize. Ayrıca kalbi 3 boyutlu gördüğümüz tek yöntem olduğu için bu sonuçların sapma olasılığının diğer yöntemlere nazaran daha az olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bu test aşamasında radyasyon ya da kimyasal herhangi bir etkileşime maruz kalınmıyor. Herkese uygulanabilmesi açısında bu da büyük fayda sağlıyor” şeklinde bilgi verdi.

Koroner Arter hastalıklarında damarlarla ilgili durumun net olarak görülmesi ve yorumlanması açısından en çok kullanılan yöntem olan anjiyonun bu test sayesinde gereksiz yere yapılmayacağını belirten Yusuf Kalko, ”Kalbe giden tüm damarların haritasını gördüğümüz bu yöntemle, risk sonucuna göre kişileri gerekirse anjiyoya sevk edebiliriz. Özellikle son yıllarda beslenme alışkanlıklarımız bozulması, hareketsiz yaşam sürmemiz ve buna bağlı obezitenin çığ gibi büyümesi, sigara ve alkol gibi alışkanlıkların çok küçük yaşlara düşmesi kalp hastalıkları riskini arttırdı. Bundan dolayı 30 yaşın üstünde olan ve özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerin her yıl düzenli kalp muayenesi yaptırmasında fayda var. Bu anlamda en basit kalp muayene testi diyebileceğimiz CGM erken tanı adına bize büyük kolaylık sağlayacak. Bu da zamanında tedavi şansı verecektir” dedi.

Kalp krizinin ani ölüm nedeni olduğu için diğer damar hastalıklarına oranla daha korkutucunu bulunduğunu belirten Kalko, ”Aslında damar sistemi bir bütün. Kalp damarlarında sorun varsa, bacak damarlarına ve boyun damarlarına da baktırmak gerekir. Çünkü damar sistemi bir bütün ve biz bunu bu şekilde değerlendirmek zorundayız. Bu hastaların aklına gelmez ancak dünya çapında araştırmalar bize damar tıkanıklığının tek bir bölgede gelişmeye başlamasının diğer bölgeleri de etkileyeceğini söylüyor. Bugüne kadarki vaka örneklerimizde de biz bunu deneyimledik. Damar risk haritasını çıkarmak adına da İstanbul’da ilk uygulamaya başladığımız ABI (Anchel Barkiel İndesk) de bu anlamda bize çok kolaylık sağlıyor. Tansiyon ölçer gibi 5 dakikada yaptığımız bu testte de kişinin damar hastalığı riskini belirliyoruz. Hatta ileride felç geçirme ihtimali var mı ve bu ne kadar yüksek bir olasılık bunu da söyleyebiliyoruz” dedi.

Bu testlerin erken tanıda avantaj sağladığı gibi tedavi sürecindeki kalp damar hastalarının takibinde de önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yusuf Kalko, ”Tanı sonrası kişiye uygulanan tedavi gerek cerrahi müdahale olsun gerekse ilaç tedavisi olsun, tedavinin başarısını ölçmek adına da bu testleri uygulayabiliyoruz“ dedi.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ