Kalp ameliyatlarında küçük kesiyle enfeksiyon riski

Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü Prof. Dr. Hüseyin Okutan, Küçük kesi ameliyatlarının enfeksiyon riskinin düşük olduğunu, iyileşme sürecinin de kısa olduğunu söyledi.

Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü Prof. Dr. Hüseyin Okutan, Küçük kesi ameliyatlarının enfeksiyon riskinin düşük olduğunu, iyileşme sürecinin de kısa olduğunu söyledi.

Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp ameliyatlarında klasik yöntemin dışına çıkan küçük kesi ameliyatları hakkında "Küçük kesi ameliyatlarının enfeksiyon riski düşük olduğu gibi iyileşme süreci kısadır ve günlük yaşama dönmek daha çabuk olur" dedi.

Kalp-damar cerrahisinin ülkemizde tek bir disiplin olarak çalıştığını belirten Okutan, "Dünyada olduğu kadar ülkemizde de kalp hastalıklarıyla ilgili ölümler halen ilk sırada yer almaktadır. Ölüme yol açan kalp hastalıklarındaysa koroner kalp hastalığına bağlı kalp krizi en önemli nedendir."

EN SIK YAPILAN AMELİYAT KORONER BYPASS

Kalp cerrahisini yetişkin ve çocuk kalp cerrahisi olarak iki gruba ayrıldığını belirten Prof. Dr. Okutan, "Yetişkin kalp cerrahisinde en sık yapılan ameliyatlar koroner bypass ameliyatlarıdır. Hemen arkasından kalp kapaklarının değiştirilmesi ve onarılmasıyla ilgili ameliyatlar gelir. Yine kalpten çıkan ve aort adı verilen ana damarların balonlaşması ve yırtılmasına bağlı ameliyatlar da sık yapılır. Çocuk kalp cerrahisiyle ilgili ameliyatlarsa doğuştan kalp delikleri, anomalileri, gelişme bozukluğuna bağlı hastaların kalp cerrahisiyle ilgili düzeltme ameliyatları olarak sıralanabilir" diye konuştu.

VARİSLERE İLAÇ VE LAZER TEDAVİSİ

Atardamar hastalıklarının son dönemde sıklıkla damar sertliği ve damarlarda tıkanıklık olarak karşılarına çıktıklarını kaydeden Okutan, "Bununla ilgili ilaçla eritme, kapalı aspirasyon ameliyatları veya açık ameliyatlar yapılabilir. Venöz sistem hastalıkları daha çok bacak damarlarının tıkanması ve varislerle karşımıza çıkar. Bunların da ilaçlı, lazer, ultrasonografik ve açık ameliyatları mevcuttur. Lenf damarlarının hastalıklarında ise daha çok tıbbi, tedavi, masaj ve basınç uygulanarak yapılan tedaviler ön plandadır" dedi.

ÖLÜM ORANLARI AZALDI

Gelişen teknoloji, artan ameliyat tecrübesi, kullanılan teknik donanımdaki ilerlemelerle ölüm oranlarının yüzde 5'ten yüzde 1'e kadar düştüğünün altını çizen Prof. Dr. Okutan, "En önemli gelişme, azalan ölüm oranlarıyla ağır hastalarda bile bu ameliyatların güvenle yapılabilmesidir. Yine daha küçük kesilerden bu ameliyatların yapılabilmesi önemli bir gelişmedir. Endoskopik damar çıkartma yöntemleri, VATS olarak adlandırılan göğüs boşluğunun açılmadan ameliyatların yapılması, robotik cerrahi başlıca gelişmelerdir" diye konuştu.

KÜÇÜK KESİ BOYU 7 SANTİM

Eskiden kalp ameliyatlarının göğüs ön bölümünde boyunla karın üst bölgesi arasında 20-25 santim civarında bir kesiyle yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. Okutan, "Günümüzde uygulanan küçük kesi ameliyatlarıyla 7-8 santim'den daha küçük kesilerle bu tip ameliyatları gerçekleştirebiliyoruz. Meme altından ya da göğsün yan bölgesinden kesiyle ameliyatlar yapılabilmektedir. Bu ameliyatlar herkese uygulanabilir demek zor. Aynı anda hem kalp kapak ameliyatı hem de birden çok damara bypass yapılacaksa bu yöntem uygun olmayabilir. Daha önce kalp ameliyatı geçirmiş kimselerde bu yöntemi kullanmak uygun olmayabilir" dedi.

DÜŞÜK ENFEKSİYON RİSKİ

Prof. Dr. Okutan, "Küçük bir kesi olması, daha az ağrı, daha çabuk mobilizasyon, yara iyileşmesinin hızlı olması, düşük enfeksiyon riski, estetik açıdan yüz güldürücü sonuçlar olarak avantajları sıralayabiliriz. Ancak ameliyat süresi daha uzun olabilir. Hastaların bu ameliyatı tercih etmesi sonucunda uygun görülen hastalarda yüzde 95 oranında küçük kesiyle ameliyat tamamlanmaktadır. Yüzde 5 oranında hastadaysa klasik yönteme geçmek gerekmektedir." - ANTALYA

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ