Kadınlar da çok aldatıyor

Metropol seksi de öldürüyor: 30 yaşındaki genç erkekler Viagra kullanıyor, kadınların yüzde 19'u eşlerinden farklı erkeklerden çocuk yapıyor!

Dün metropol hayatının ruh sağlığımızı nasıl etkilediği konusuna değinmiştik. Hızlı şehir hayatı, insanların kendisini ispatlama çabası ruh sağlığını bozmakla beraber cinsel hayatı etkiliyor; evlilikleri bitiriyor. Boşanma davalarının son dönemlerde patlama yaptığı açık bir gerçek olarak önümüzde dururken; şehirde yaşamanın ilişkilerimizde nasıl etkiler bıraktığını irdeledik…

Seksolog Akif POROY: KAFADA PARTNER İMAJI ÇİZİYORLAR

"Metropol hayatında 25-40 yaş arasındaki grupta izlediğimiz, Avrupai Amerikanvari yaşam tarzını görüyoruz. Bu yaş gruplarında birey olabilme çabası var. Cinsel anlamda ise gözlemlediğim kadarıyla kişiler kafalarında, kadın ya da erkek olsun, kendi parasını kazanabilen bir partner çiziyor. Bu metropole has bir şey. Bu partner kafaya uyarsa ilişki sürüyor, uymazsa o ilişki sürmüyor. Çok enteresan bir değişim bu. Aşk, meşk dahi o şablonlara uyması gerekiyor. Uymayınca cinsel sorunlar başlıyor. Kişiler bence birbirlerine, kendilerini tam açamıyorlar. Bu da metropolün getirdiği en büyük baskı. Kendi kafalarında yarattıkları imajlar doğrultusunda kadın ve erkek aramak, medyadan duyulan cinsellik yaşamı, yüksek beklentili cinsellik hayatı gerçekleşmeyince hayaller de suya düşüyor.”

KADINLAR ALDATIYOR
İnsanlar, yalnızlığı iyi bir şeymiş gibi görüyorlar ve bu şekilde sıkıntılar yaşanıyor.
Batı toplumunda aldatma daha değişik algılanıyor. Başkalarıyla birlikte olunabiliyor. Mesela tavla oynuyorsunuz. Ahmet ile oynamaktan sıkıldınız, Mehmet ile tavla oynamaya geçtiniz. Batı’da aldatmaya ilişkin böyle bir algılama var. Ya da Mary ile olmuyor ama July ile oluyor. Bizde ise farklı. “Onu seviyorum ama cinsel isteklerimi karşılamıyor” diyor, farklı biriyle birlikte de oluyor ve bu aldatma olarak görülmüyor. Hep erkekler aldatıyor zannediliyor. Birkaç zaman önce Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan gelen bir araştırmaya göre ilginç bir sonuç çıkmış. 53 şehir arasında bir istatistik bilgi. 53 şehirden gelen babalık testlerinin yüzde 18.8’inde çocuklar o babaların değil. Türkiye’de kadınlar, kocalarını başkasından çocuk yapacak şekilde adlarmış. Kadınlar daha zeki, adamlar çok konuşuyor, yalan söylüyor. Kadınlar ses çıkarmadan aldatıyor. Batı’da aldatmak diye değil de, "Onunla dansa gittim" şeklinde oluyor. Flört gibi yani.”

METROPOLÜN HASTALIKLARI: “İKTİDARSIZLIK, ERKEN BOŞALMA”
“Doğu Felsefesi'nde yaşamın merkezinde cinsellik var. Bugün yaşamın merkezinde para kazanmak, kendini ispatlamak, kariyer yapmak var. Böyle olunca cinsellik geride kalıyor. 30-35 yaşında bir adam haftanın 6 günü, sabah 09:00 akşam 18:00 arasında çalışıyor. Bu adam ne zaman, nerede bir ilişki kurup da cinsellik yaşayacak? Yaptığında da kendisini cinsel yönden de kanıtlamak için erken boşalma sorunu yaşıyor. Genç yaşta cinsellik başarısı ön planda olduğu için iktidarsızlık sorunları çıkabiliyor. Bu da kısırdöngüye yol açıyor. Bu ilişkilerde, aşk, sevgi yerine yatakta da hayatta da başarılı bir kadın aranıyor. Böyle olunca cinsel birliktelik imtihan gibi oluyor”

30 YAŞINDAKİLER VİAGRA KULLANIYOR?
“35 ile 70 yaş arasında yüzde 60 oranında iktidarsızlık probleminin yaşandığı belirtiliyor. 30 yaşındaki çiftlerin, ‘cinselliği başarılı yaşamak gerek’ baskısından dolayı Viagra türü ilaçlar kullandığı da araştırmaların sonuçlardan bir diğeri.”

Psikolog Sedef AKBAY:
ANAHTAR KELİME “DOZ”

Hızlı şehir yaşamı çoğu zaman ruh sağlığını bozan durumlar doğurabiliyor.
Bunlar rahatsızlık boyuna gelmeden önce küçük sıkıntılar olarak baş gösterebilir.

Hızlı şehir yaşamının temposunda; geride kalma duygusu, kişinin sorumluluklarına yetişememe hissi, yapmak zorunda olduğu şeylere zaman ayırma mecburiyeti gibi birçok birikim zamanla memnuniyetsizliğe sebep olabiliyor. Kişinin kendine ve sevdiklerine zaman ayıramaması gibi sıkıntılarda eklenince bunlar birikiyor ve olumsuz durumlarla karşı karşıya
kalınıyor… Tam da bu noktada anahtar kelime 'DOZ' dan bahsedebiliriz. Tüm bu sıkıntılardan oluşan doz aşımı depresif bir tablo doğurabiliyor.

Kişinin ruh sağlığını beslemesi çok önemlidir. Spor, çeşitli hobiler, kişisel bakım, arkadaşlara vakit ayırmak ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Meslek yaşamımda küçük yerlerde yaşayan insanların büyük şehirlerde yaşayan insanlara oranla bu anlamda oluşabilecek problemleri daha az yaşadıklarına şahit oldum.

Şehir yaşamının yoğunluğu, kontrol mekanizmasını kaybetme riski, çaresizlik içine düşmek gibi sıkıntılar da kimi zaman karşılaşılan durumlar. Burada ise ortaya çıkan tablo panik atak olabiliyor. Özellikle kişinin bünyesi buna meyilli ise Panik Atak da sinyal vermeye başlayabiliyor.

BEGÜM ÇELİKKOL

Manşetler

DUYURU-4