Bunlar kadın hastalıkları ve doğum konusunda, halk arasında doğru bilinen yanlışlardan sadece bir kaçı, listeteyi uzatmak mümkün.
Yanlış uygulamalar ile veri çarpıtmalarının gebelikten menopoza, kadın sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Kadanalı, kadın hastalıkları ve doğum konusunda doğru bilinen yanlışları anlattı:
"Hayatımızın her alanında olduğu gibi kadın hastalıkları ve doğum konusunda da halkımızın inandığı bazı mitler vardır. Kimse bu kabulleri sorgulamaz ancak inanır. Bu kabullerin oluşmasında kültürel baskılar, bilinmeyene karşı uzak kalarak korunma güdüsü vardır. Son yıllarda ilaç ve medikal endüstri, aşı ve ilaç benzeri ürünleri pazarlamak için verileri çarpıtarak veya farklı göstererek sunabilmekte ve bunu tanıtım kampanyaları ile “sağlıklı olmak” adına yapabilmektedir. Bu sağlık haberlerinin doğruluğuna inanan halkımız çoğunlukla bunların farkına varamamakta ve inanmaktadır. Halk arasında doğru bilinen yanlışları şöyle sıralamak mümkün:
GEBELİKTE VAJİNAL MUAYENE DÜŞÜĞE YOL AÇAR
Hamilelik döneminde vajinal muayane ve ultrason yapılmasının böyle bir etkisi yoktur. Gebelikte de rahim ağzına bakılmalı, smear kontrolu yapılmalı, vajinal enfeksiyon yönünden kontrol gerçekleştirilmeldir. Çok erken gebelikler ancak vajinal ultrasonografi ile görülebilir, dış gebelik ekarte edilebilir. Düşük sebeplerinin en büyük sebebi bebeğe ait sakatlıklardır, vajinal muayane bunu etkilemez.
PERDE ASMAK, AĞIR BİR ŞEY KALDIRMAK DÜŞÜK NEDENİDİR
Gebelikte düşük sebepleri arasında bu durumlar söz konusu değildir, düşük daha çok bebeğe ait anormalliklere bağlıdır.
HAMİLELİKTE DİŞ TEDAVİSİ YAPILMAZ
Gebelikte her türlü diş tedavisi yapılabilir, gerekirse uyuşturucu ile diş tedavisi, dolgu yapılabilir; hatta istenirse uygun şartlarda diş röntgeninin çekilmesine izin verilebilir.
HAMİLE HAVAALANINDA DEDEKTÖRDEN GEÇMEMELİ
Havaalanında içinde geçtiğimiz dedektörlerden radyasyon yoktur, bunlar metal dedektörlerdir. Gebeler bu metal dedektörlerden geçebilirler.
GEBELİKTE CİNSEL İLİŞKİ ZARARLIDIR
Normal bir gebelikte son gebelik haftasına kadar normal cinsel ilişki devam edebilir.
HAMİLE İSTEDİĞİ ŞEYİ YEMEZSE BEBEK SAKAT DOĞAR
Bu düşünce Türk kadınının neden çoğunlukla balıketli olduğunu anlamak için güzel bir örnektir. Bizim kültürümüzde gebeler cam bir fanusa alınarak “gezme, dolaşma, kalkma düşük yaparsın diyerek bir yandan hareketliliği kısıtlanırken; öte yandan “sen hamilesin, aşırı yemelisin” denilmekte, gebelikte aşırı kilo alınmakta bebek 3- 4 kilo doğmakta geriye kalanlar kadına kalmaktadır. Gebelikte normal hayat tarzına devam edilmelidir, aşırı kilo almak doğru değildir. Anne adayı istediği şeyi yiyemeyince bir uzvu eksik olmaz ya da bebeğin sağlığı tehlikeye girmez.
DOĞUM KONTROL HAPI MENOPOZA SOKAR
Doğum kontrol ilaçları her kullanan kadında adet miktarı ve süresini azaltırlar, bu beklenen ve istenen bir etkidir. Hap bırakıldığında tekrar normale dönülür, adet miktarı ve süresi ile menopoz arasında bir ilişki yoktur, doğum kontrol hapları menopoz yaşını etkilemezler.
DOĞUM KONTROL HAPI KISIRLIĞA NEDEN OLUR
Doğum kontrol hapları kısırlık yapmaz, genç kızlarda tedavi amaçlı kısa ve uzun süre kullanılabilirler.
DOĞUM KONTROL HAPI BIRAKILDIĞINDA HAMİLE KALINMAZ
Doğum kontrol ilaçları adetin ilk günlerinde başlandığında hemen koruyuculuğu başlar ve bırakıldığı ay hemen hamile kalınabilir.
Doğum kontrol hapları sağlık problemi olmayan kadınlarda menopoza kadar kullanılabilirler; ancak 35 yaş üzeri sigara içen kadınlarda kullanılmamalıdır.
SPİRAL DIŞ GEBELİĞE YOL AÇAR
Spiral yani rahim içi araçların böyle bir etkisi yoktur. Dış gebelik oranı spiral kullanmayan kadınla aslında aynıdır; ancak rahim içi gebelikler spiralden dolayı çok azaldığı için göreceli olarak dış gebelik oranı artmış gibi görülür. Spiral kullanan kadında rahim içi gebelik oranı çok nadir olduğundan bir gebelik durumunda öncelikle dış gebelik akla gelir, sanıldığı gibi spiral dış gebeliği artırmaz.
HER 2 DAKİKADA BİR KADIN RAHİM AĞZI KANSERİNDEN ÖLÜR
Bu örneği ilaç endüstrisinin bir veri çarpıtması olarak değerlendirmek uygundur. Kanser araştırmalarının yoğun olduğu Amerika ve İngiltere’de rahim ağzı kanseri ne sık olarak ne de öldürücü özelliği ile en sık görülen ilk 10 kanser arasında yoktur. Kanserler arasında görülme sıklığı tüm kanserlerin yüzde 1’ inden azdır, rahim ağzı kanserine bağlı ölüm 100 bin’de 4’dür. Avrupa ülkelerini içeren kanser sıklığı istatistik çalışmasında rahim ağzı kanseri bütün kanserler arasında görülme sıklığı olarak 17. sırada yer almaktadır. Ülkemiz gibi tek eşliğin ve sünnetin olduğu ülkelerde görülme sıklığı daha düşük oranda beklenmektedir.
VAJİNANIN İÇ KKISMININ SU VE SABUNLA YIKANMASI GEREKİR
Vajinada bulunan doğal floraya ait faydalı mikroorganizmalar asit üreterek vajinal enfeksiyonlara karşı korunma sağlar. Temizlik amaçlı yapılan lavaj ile bu bakterilerin uzaklaştırılması tam tersine florayı bozarak, vajinal enfeksiyonlara yol açar.
RAHMİN ALINMASI CİNSELLİĞİ BİTİRİR
Rahimin alınması yalnızca adet görmeyi ve çocuk doğurmayı engeller, yumurtalıklar alınmadığı sürece kadının menopoz yaşı etkilenmez. Rahim ile vajina çoğunlukla karıştırılarak aynı organ olduğu sanılmakta ve alındığında artık cinsel ilişki olamayacağına yanlış olarak inanılmaktadır. Rahmi alınan kadının cinsel fonksiyonları ve cinsel ilişkisi etkilenmez.
MENOPOZDA HORMON TEDAVİSİ KANSERE NEDEN OLUR
Menopozdaki hormon ilaçları 5 yıl sürekli alınır ise meme kanserinde 10 bin’de 8’lik bir artış yapabilir, kabaca bu risk binde bir denebilir. Bu çok düşük risk göz önüne alındığında menopoza girme aşamasında, ateş basması, terleme, uykusuzluk, sinirlilik gibi şikayetleri yüzünden yaşam standartları düşen kadınlar hormon tedavisi görebilirler. Zira bu şikayetler dışında kemik erimesi ve yaşam kalitesine de östrojen hormonunun faydası vardır, kalın barsak kanserini de azaltmaktadır.
"RAHMİMDE UR VAR"
Aslında yabancı kökenli olan “tümör” kelimesinin Türkçeye çevrilmesi, masum bir tercüme gibi görünüyor ancak anlamı bizim dilimizde farklı algılanıyor. Bizler “ur” denince kanseri akla getiriyoruz. Kadınlarda çok sık görülen miyomlar, ur diye adlandırılmakta; “rahminizde ur var” denmektedir. Bunu duyan her kadın kendi dil kültürüne göre kanser olduğunu sanmakta ve paniklemektedir. Halbuki “rahim uru” denen miyomlar, son derece masum, kadınların yüzde 20- 25’ inde görülebilen ve bir şikayet yapmadığı sürece tedavisi gerekmeyen oluşumlardır ve rahim duvarındaki kas dokularının büyümesi, yumru oluşturmasıdır. Bir kadın miyomla hamile kalabilir, doğurabilir, tekrar hamile kalabilir. Teorik olarak bir miyomun kanserleşme ihtimali bin’de 1 gibidir."