Özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve ilerleyen yaşlarda erkeklerde tüketilmesi gereken bir kuruyemiştir" dedi.
"BİTKİSEL BİR DEMİR KAYNAĞI"
Kabak çekirdeğinin tam bir şifa deposu olduğunu söyleyen Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Havva Kılınç, "İçeriğinde birçok vitamin ve minerali birlikte barındırır. Faydası çok fazla bilinmeyen kuruyemişlerden bir tanesidir. İçeriğinde bulunan bitkisel steroidler ise kan kolesterol seviyelerini düşürürken kalp ve damar sağlığı açısından da çok önem taşır. Aynı zamanda fosfor, magnezyum ve kalsiyum minerallerini içerisinde barındırır. Bu özelliğinden kaynaklı, kemik, mineral yoğunluğu açısından çok önemlidir ve osteoporoza karşı korur. Aynı zamanda bitkisel bir demir kaynağıdır" dedi.
"PROSTAT KANSERİNE KARŞI ÖNERİYORUZ"
Prostat ve mesane sağlığı açısından oldukça faydalı olan kabak çekirdeğinin bu yararını gösteren araştırmalar olduğunu da söyleyen Kılınç, sözlerine şöyle devam etti:
"Mesane ve prostat sağlığı açısından çok önemlidir. Prostat kanseri açısından önermekteyiz. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve ilerleyen yaşlarda erkeklerde tüketilmesi gereken bir kuruyemiştir."
"DOĞAL ANTİDEPRESAN"
Kabak çekirdeğinin mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin artmasını sağladığını belirten Kılınç, "Lif içeriği yüksek olduğu için bağırsak sağlığı açısından da önemli bir besindir. Aynı zamanda triptofan içerdiği için beyindeki serotonin seviyesini arttırır. Serotonin ruh halimizi iyileştirir ve doğal bir antidepresan özelliği vardır diyebiliriz. Ancak kabak çekirdeğinin kalorisi biraz yüksek olduğu için tüketilirken porsiyon miktarına dikkat edilmeli. Günde 1 avuç 10 gram kadar tüketmek yeterli olacaktır" ifadelerine yer verdi.
Kabak çekirdeğinin çiğ tüketilmesinin faydasını artıracağını belirten Kılınç, "Bu saydığım özelliklerden daha çok faydalanabilmek için kabak çekirdeği çiğ tüketilmeli. Salataların üzerine, yoğurdun içine, ara öğünlerde kuru meyveler ile birlikte öğünlerinize ekleyebilirsiniz. Hem çocuklarda hem yetişkinlerde, kadın ve erkeklerde, hem de ilerleyen yaş gruplarında tüketimini öneriyoruz" dedi.
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ OLANLARA ÖNERİLMİYOR
Kronik böbrek yetmezliği olanlara kabak çekirdeğinin önerilmediğini de sözlerine ekleyen Kılınç bu hastaları uyararak, "İçerisinde fosfor ve potasyum olduğu için kronik böbrek yetmezliği olanların tüketmemesi gerekiyor" dedi. Kılınç ayrıca "Kabak çekirdeğinin besin değerleri daha fazla hem de kalorisi açısından daha düşük olduğunu söyleyebilirim. Ay çekirdeği tüketmek yerine çoğu zaman kabak çekirdeğine yer vermek sağlık açısından daha doğru bir tercih olacaktır. Lif içeriği de yüksek olduğu için bağırsak sağlığı için de iyi olacaktır. Bağırsak çalışma hızını artırır. Biz diyabet hastalarında da kabak çekirdeğini kullanırız lif içeriği yüksek olduğu için ve aynı zamanda glisemik indeksi düşük olduğu için" şeklinde konuştu.