Omikron varyantının klinik seyri, bulaşıcılığı ve bağışıklıktan kaçabilme yeteneği konularındaki bilgiler hala kısıtlı ve kesin bir yargıda bulunmak için yeterli olmaktan uzak olmakla birlikte ilk izlenimler hızlı bir yayılım gösterdiği, ancak antikorları olan kişilerdeki klinik seyrinin deltaya kıyasla daha hafif olabileceği şeklindedir. Yapılan çalışmalar Geçirilmiş infeksiyon+aşılama ya da 3. doz uygulamaları ile elde edilen antikorların omikrona karşı aktivitelerini bir ölçüye kadar koruduklarını göstermektedir. Deltaya karşı 6 kata kadar daha bulaşıcı olduğu hesaplanan omikronun toplumdaki yayılımının, antikorlardan kaçma yeteneğiyle kolaylaşabileceği öngörülmektedir. Mevcut gelişmeler Omicron varyantının tetikleyeceği yeni bir dalga ile karşı karşıya olabileceğimizi düşündürürken ülkelerin alacakları önlemler ve işbirliği, yayılımın hızının kesilmesi açısından son derece önem taşımaktadır.
Kamuya açık ortamlarda maske mesafe hijyen başta olmak üzere kişisel korunma önlemlerine uyumun denetimi artırılmalıdır. Kontrolsuz kalabalıkların oluşumuna yönelik önlemler alınmalıdır. Çalışma ortamları, sosyal etkinlikler, toplu taşımda bu önlemlere uyum denetimi sağlanmalıdır.
Kapalı ve kalabalık ortamlara girmek isteyen 18 yaş üzeri yetişkinlerin COVID-19’a karşı yeterli düzeyde bağışık olduğunu gösteren bir sistem kurulmalıdır.
Vakaların erken saptanmasına yönelik olarak yaygın test yapılmalıdır. Hızlı antijen testleri uygulamaya sokulmalıdır.
Pozitif vakaların sağlıklı olanlardan ayrılması ve yakın temaslıların gerçekten tespiti ve karantinaya alınarak izlenmesi için ciddi bir filyasyon sistemi oluşturulmalı, bu uygulamalar için sağlık çalışanları desteklenmelidir.
Virüs yayılımının hızının kesilmesi ve özellikle ağır hastalıktan korunmayı sağlamak için aşılama oranları yükseltilmelidir. Aşısız vatandaşlarımıza yönelik çabalar artırılmalı, eksik aşılar tamamlanmalı, hatırlatma dozları yapılmalıdır.
Özellikle risk altında olan özel grupların yeniden belirlenerek koruma altına alınması sağlanmalıdır.
Salgının toplumun tüm bileşenlerini içerecek şekilde koordinasyon içinde yönetilebilmesi için planlama, uygulama, denetleme ve değerlendirme çalışmalarına başta sağlık olmak üzere ilgili tüm meslek ve emek örgütleri ile akademisyenler dahil edilmelidir.