Kabukcuoğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, sağlık kurumunun Türkiye'de 3'üncü büyük teşkilat olduğunu, yaklaşık 1,5 milyon sağlık çalışanının vatandaşa hizmet verdiğini söyledi.
Sağlık çalışanlarının Kovid-19 salgın dönemini canla başla mücadele ederek geçirdiğini, bu mücadele sırasında 556 kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatan Kabukcuoğlu, "Son ekonomik uygulamalardan, tüm ücretliler gibi sağlık çalışanları da paylarına düşen sefaleti aldı. Türk-İş verilerine göre, mayıs 2022'de açlık sınırı 6 bin 17 lira, yoksulluk sınırı 19 bin 602 liradır. Görüldüğü gibi hükümet, hemşiresinden profesörüne kadar hiç kimseyi gelir olarak yoksulluk sınırının üzerine taşımayı düşünmemektedir." dedi.
Kabukcuoğlu, bir fedakarlık yapılacaksa buna herkesin uyması gerektiğini, bir kesim fedakarlık yaparken başka bir kesimin birden fazla maaş almasının normal karşılanamayacağını söyledi.
Sağlık çalışanlarının, fedakarca çalışmalarının karşılığını istediğini vurgulayan Kabukcuoğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanı hekimlere 'gidiyorlarsa gitsinler' diyerek yurt dışına çıkış kapısını göstermiştir. Ülkede bir profesör bile yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa diğer sağlık personeli için söylenecek söz kalmıyor. Sağlık personeline uygulanan şiddet gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle medyadaki şiddet yanlısı yayınlar, insanların şiddet dolu bir dünyada yaşadığını ve bu dünyada tutunabilmek için daha fazla şiddet uygulamaları gerektiğini düşünür hale gelmiştir. Hükümet şimdiye kadar sağlıkta şiddeti önlemek için değişik zamanlarda yasal düzenlemeler yapmıştır ancak hiçbiri etkin ve yeterli değildir."