İstanbul Tabip Odası'ndan İşyeri Hekimliği Alanında Son Düzenlemeler ilgili şu açıklama yapıldı.
İŞYERİ HEKİMLİĞİ ALANINDA SON DÜZENLEMELER
Bilindiği gibi iş sağlığı ve güvenliği (dolayısıyla işyeri hekimliği) aleyhine adımlar ardı ardına atıldı. Önce kamuoyunda “istihdam paketi” adıyla anılan düzenlemeler ile 15.5.2008 tarihinde İş Kanunu’nun 81. maddesi değişti ve; ‘devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini işyerinde çalıştıracakları personel aracılığı ile verebilecekleri gibi, işyeri dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak verebilecekleri’ düzenlendi.
Yasa, bu birimlerin kuruluş ve işleyişleri ile buralarda görevlendirilecek hekim, uzman ve diğer personel ile ilgili düzenlemelerin yönetmelikle yapılmasını öngörmüştü. “Beklenen” Yönetmelik, işverenleri bu ‘külfetten kurtarma’ mantığıyla hazırlanarak 15.8.2009 tarih ve 27320 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe sokuldu.
9.12.2009 tarihinde Yönetmelik ile getirilen hukuka aykırılıklar bir adım daha ileri götürülerek; işyeri hekimlerinin işyerinden uzaklaştırılmasından, işyeri hekimliği sertifika eğitimi yapmaya yetki verilecek kurumların özelliklerine kadar çeşitli hükümler içeren “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Tebliğ” yürürlüğe girdi.
23.12.2009 tarihinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı resmi web sitesinde “Eğitim Kurumu Yetki Belgesi Almaya Hak Kazanan Kuruluşlar” başlığı altında 11 özel hukuk tüzel kişisinin isimleri yayımlandı; yetki belgelerinin düzenlenmesi için istenen ücreti yatırmalarının yeterli olduğu açıklandı. Böylece Türk Tabipleri Birliği ve üniversitelerden kaçırılan eğitimlerin, özel hukuk tüzel kişileri eliyle verilmesi planlandı.
Bu düzenleyici işlemlere açılan davalar sonucunda ise Danıştay 10. Dairesi;
1- 15.3.2010 günlü kararı ile; “11 özel hukuk tüzel kişisine işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumu yetki belgesi verilmesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin 40. maddesinde yer alan “…veya özel hukuk tüzel kişileri” ibaresinin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
Bu kararla, şirketler, vakıflar ve benzeri kuruluşların Çalışma Bakanlığı'ndan yetki alarak işyeri hekimliği eğitimi vermesi durdurulmuş oldu.
2- Mahkeme 29.03.2010 tarihli kararı ile de İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin bütünü hakkında, -savunma ve ara karar cevapları alınıncaya kadar- yürütmenin durdurulması kararı verdi. Bu kararla,
- İşçi sağlığının korunması yerine işverenlerin yükümlülüklerinin azaltılması amacıyla koruyucu işçi sağlığı hizmetlerinin verileceği ana birimler olarak kurgulanan ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin, işverenler dışındaki ticari kuruluşlar tarafından da açılmasına olanak tanıyan, ortak sağlık biriminde hizmet verecek işyeri hekimi ile işveren arasında bir sözleşme yapılmasını sağlamayan, bu birimlerin hizmet ve personel standartlarını belirlemeyen düzenlemelerinin,
- İşyeri hekimliğinin nitelikli olarak sunulmasını engelleyecek düzenlemeler ile işyeri hekimi görevlendirmelerinde tabip odasına yetki vermeyen düzenlemelerin,
- İşyeri hekimine gerçek bir yetki tanımayan, mesleki bağımsızlığını sözde tanıyan ve iş güvencesine ilişkin herhangi bir hükme yer vermeyen düzenlemelerin,
- İşyeri hekimliği eğitimlerini içeriği belirsiz biçimde çerçevelendirip bu konuda ‘özel dersaneleri’ bile eğitim verebilir hale getiren düzenlemelerin,
- 15.8.2009 tarihine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilmiş bütün işyeri hekimliği sertifikalarının geçerli, 16.12.2003 tarihinden sonra Türk Tabipleri Birliği ve yükseköğretim kurumlarının işbirliği ile verilen işyeri hekimliği sertifikalarının ise geçersiz kabul edilmesine ilişkin düzenlemelerin
yürütmesi durdurulmuş oldu.
İŞYERİ HEKİMLİĞİ ALANINDA SON ADIM
15 HAZİRAN 2010 TARİHİNDE TBMM’NE
“BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ”
SUNULDU.
“BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ”
SUNULDU.
Teklifi aktarmadan bir kez daha tekrarlayalım ki; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yükseköğretimde herhangi bir rolü, keza tıp eğitiminde uygulayıcı ya da düzenleyici olarak herhangi bir yeri bulunmamaktadır. Bakanlığa ilgili mevzuat ile verilen görev; iş sağlığı ve güvenliğini düzenleme ve denetlemedir.
İşyeri hekimliği eğitimin asıl olarak üniversiteler tarafından verilmesi gerektiği ve yükseköğretim ile ilgili özellikle uzmanlık konularında bakanlıkların doğrudan yetki ve görev almalarının Anayasa’ya aykırı olduğu, yargı kararlarında da açıkça yer almaktadır.
Bakanlığın kendisinin bile sahip olmadığı bir yetkiyi, herhangi bir özel kişi ya da kuruluşa devrederek, ‘işyeri hekimliği sertifika eğitimi’ verme yetkisi tanımasının hukuka uygun olmayacağı malumdur. (Nitekim yargı tarafından uygun bulunmamıştır)
15 Haziranda sunulan yasa teklifi ile (yukarıda özetlenmeye çalışılan) şimdiye kadar oluşturulan içtihatlar ve Danıştay kararları boşa çıkarılmak istenmektedir. Keza tıpta uzmanlık eğitimi (klinik şef ve şef yardımcılığı atamaları) alanında sıklıkla karşılaştığımız gibi; yargı “engeli”ni aşabilmek için, Tüzük, Yönetmelik yerine Kanun ile düzenleme yapılarak, konu Danıştay denetiminden kaçırılmaya çalışılmaktadır.
“Teklif” şöyledir.
1- İş Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
15 Haziranda sunulan yasa teklifi ile (yukarıda özetlenmeye çalışılan) şimdiye kadar oluşturulan içtihatlar ve Danıştay kararları boşa çıkarılmak istenmektedir. Keza tıpta uzmanlık eğitimi (klinik şef ve şef yardımcılığı atamaları) alanında sıklıkla karşılaştığımız gibi; yargı “engeli”ni aşabilmek için, Tüzük, Yönetmelik yerine Kanun ile düzenleme yapılarak, konu Danıştay denetiminden kaçırılmaya çalışılmaktadır.
“Teklif” şöyledir.
1- İş Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu Kanunun uygulanması bakımından;
a) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görev yapmak üzere Bakanlıkça belgelendirilmiş hekimler, işyeri hekimini; mühendis, mimar ve teknik elemanlar ise iş güvenliği uzmanını;
b) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini vermek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseler ortak sağlık ve güvenlik birimini,
c) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görev yapacak işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseler eğitim kurumunu,
ifade eder
a) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görev yapmak üzere Bakanlıkça belgelendirilmiş hekimler, işyeri hekimini; mühendis, mimar ve teknik elemanlar ise iş güvenliği uzmanını;
b) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini vermek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseler ortak sağlık ve güvenlik birimini,
c) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görev yapacak işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlerce kurulan ve işletilen müesseseler eğitim kurumunu,
ifade eder
Bilindiği gibi Danıştay 10. Dairesi tarafından …tarihli karar ile; özel tüzel kişiler (şirketler) tarafından işyeri hekimliği eğitimi verilmesi hukuka aykırı bulunmuştu.
2- İş Kanununun “İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri” başlıklı 81. maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış, ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“işyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar, bu birimlerde bulunması gereken araç, gereç ve teçhizat ile görevlendirilecek işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, görevlerini nasıl yürütecekleri, eğitimleri ve belgelendirilmeleri ile eğitim kurumlarının yetkilendirilmeleri, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak eğiticilerin niteliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmeleri ile eğitimlerin sonunda yapılacak sınavlar ilgili tarafların görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde görevli işyeri hekimlerinin hizmet verilen işyerlerinde çalışan işçilerle sınırlı olmak üzere görevlerinin ifasında diğer Kanunların kısıtlayıcı hükümleri uygulanmaz. Ancak tedavi hizmetlerinin icrasında Sosyal Güvenlik Kurumunun izni aranır. Bu fıkrada belirtilen tedavi hizmetlerine ilişkin usul ve esaslar yukarıda belirtilen yönetmelikle belirlenir.”
İşyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde görevli işyeri hekimlerinin hizmet verilen işyerlerinde çalışan işçilerle sınırlı olmak üzere görevlerinin ifasında diğer Kanunların kısıtlayıcı hükümleri uygulanmaz. Ancak tedavi hizmetlerinin icrasında Sosyal Güvenlik Kurumunun izni aranır. Bu fıkrada belirtilen tedavi hizmetlerine ilişkin usul ve esaslar yukarıda belirtilen yönetmelikle belirlenir.”
3- 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanununun 12 nci maddesinin birinci fıkrasına (1) bendinden sonra gelmek üzere (m) bendi eklenmiştir.
“m) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer teknik ve sağlık personel ile işçilere eğitim, vermek için kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk
Yürürlükten kaldırılan fıkra; İşyeri sağlık ve güvenlik biriminde görevlendirilecek işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve işverence görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, eğitimleri ve belgelendirilmeleri, görevlerini nasıl yürütecekleri, işyerinde kurulacak sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar ile bu birimlerde bulunması gereken personel, araç, gereç ve teçhizat, görevlendirilecek personelin eğitim ve nitelikleri Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği ve Türk Mimar Mühendis Odaları Birliğinin görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketler ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerini yetkilendirmek, gerektiğinde yetkilerini iptal etmek, hizmetin etkin ve verimli bir şekilde verilip verilmediğinin kontrol ve denetimini sağlamak, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının eğitimleri sonundaki sınavları yapmak veya yaptırmak, belgelerini vermek,”
Görüldüğü gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına; önce eğitim yetkisi verilmekte, ardından da bu yetki Bakanlık eliyle “kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketlere” dağıtılmaktadır. Böylece Danıştay’ın işaret ettiği tüm hususlar yok sayılmaktadır.