Kronik bir sinir-kas hastalığı bulunan Amal Urabi, herhangi bir suçlama yöneltilmeden aylardır hapiste tutuluyor. Baba Muammer Urabi: "Myastenia gravis hastası olan oğlumuzun özel bakım ve tedaviye ihtiyacı var, ancak bu İsrail hapishanelerinde sağlanamıyor"
"İşgalciler, Filistinlilerin çocukluğunu ve çocukların psikolojilerini etkilemeyi hedefliyor. Bu bize, işgale son vermekten başka kurtuluş olmadığını hatırlatıyor"
İsrail güçleri Amal Urabi'yi 21 Ocak'ta gözaltına aldı. Herhangi bir suçlama yöneltilmeyen Filistin çocuk hakkında önce 6 ay "idari tutukluluk" kararı çıkarıldı, ardından birtakım çabalar sonucu bu süre 4 aya indirildi. Ancak İsrail, mayıs ayında idari tutukluluğun 4 ay daha uzatılmasına karar verdi.
Vücudun iskelet kaslarının çeşitli derecelerde zayıflamasına neden olan kronik bir sinir-kas hastalığı bulunan Amal'ın ailesi, oğullarının hayatına ve sağlık durumuna ilişkin endişeler taşıyor.
Urabi ailesi, tutuklanmasından bu yana oğullarını ziyaret edemedi. Aile, Amal'ın sağlık ve psikolojik durumu hakkında sadece avukatlar ve insan hakları örgütleri aracılığıyla bilgi alabiliyor.
- "Özel bakıma ihtiyacı var"
AA muhabirine konuşan baba Muammer Urabi, "Myastenia gravis hastası olan oğlumuzun özel bakım ve tedaviye ihtiyacı var, ancak bu İsrail hapishanelerinde sağlanamıyor." dedi.
Urabi, hastalığın Amal'ın kasılmalar yaşamasına ve konsantre olamamasına yol açtığını ve bu durumun oğullarının hayatı için gerçek bir tehlike oluşturduğunu söyledi.
İnsan hakları örgütlerinin Amal'ı ziyaret ettiğini dile getiren Urabi, bu örgütlerin oğullarının "cezaevinde kalmaya ve tutukluluk koşullarına dayanamayacağına, hastalığının psikolojik durumuyla yakından ilgili olduğuna" ilişkin raporlar yayımladığını aktardı.
Urabi, oğlunun hayatından İsrail yönetiminin sorumlu olduğunu belirterek, acilen serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Amal'ın hayatıyla ilgili endişeli olduğunu her fırsatta yineleyen baba Urabi, oğlunun birkaç kez Ramle Hapishane Hastanesine nakledildiğini ve kendisine tam tedavi imkanı sağlanmadığının görüldüğünü kaydetti.
Amal'ın İsrail hapishanelerindeki en genç idari tutuklu olduğunu vurgulayan Urabi, oğlunun gizli bir dosya kapsamında "işgalci devlete tehdit oluşturduğu" iddiasıyla alıkonulduğunu söyledi.
- "Amal ne gibi bir tehlike teşkil ediyor?"
"Askeri açıdan en güçlü ülkelerden olan İsrail için bir çocuğun tehlike arz etmesinin trajikomik olduğuna" işaret eden Urabi, "Amal ne gibi bir tehlike teşkil ediyor olabilir?" diye sordu.
Urabi, "İşgalciler, Filistinlilerin çocukluğunu ve çocukların psikolojilerini etkilemeyi hedefliyor. Bu bize, işgale son vermekten başka kurtuluş olmadığını hatırlatıyor." diye konuştu.
Amal'ın moralinin hastalığına rağmen yüksek olduğunu ve işgalin onu yenemediğini vurgulayan Filistinli baba, uluslararası insan hakları kurumlarını Amal başta olmak üzere tüm Filistinlilerin serbest bırakılması için harekete geçmeye çağırdı.
Uluslararası Çocukları Savunma Hareketi, yaptığı yazılı açıklamada, "Amal'ın nefes darlığı çektiğini ve muayeneden sonra göğüs ve solunum sisteminde sağlık sorunları tespit edildiğini" bildirmişti.
İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor.
Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.