İsrail ablukası nedeniyle atık suların arıtılamadığı Gazze’de deniz kirliliği arttı

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde, atık suların arıtılmasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle denizde ciddi bir kirlilik problemi yaşanıyor.

Çevre Kalite Kurumu Sağlık ve Çevre Laboratuvarı Daire Başkanı Atiyye el-Berş: "Gazze'nin deniz kıyısındaki suyun yüzde 60'ı kirlenmiş durumda. Deniz, yüzmek ve sahilde vakit geçirmek için uygun değil"

Sağlık Bakanlığı Atık Su Arıtma Dairesi Başkanı Said el-Ukluk: "İnsanların kirlenmiş plajlarda dinlenmeleri, sahildeki kumlarda oturmaları kendilerine hastalığın ve pisliğin (bakterilerin) bulaşmasına neden oluyor"

Filistinli Ahmed Habbuş: "Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerinden atık su toplanıyor. Birçok hastalık ve mikrop taşıyan atık sular denize boşaltılıyor"

Filistin yönetimine bağlı Çevre Kalite Kurumunun verilerine göre, Gazze'deki deniz kirliliği yüzde 60'a ulaşırken, denize günlük 110 bin litre arıtılmamış atık su dökülüyor.

Filistin yönetimine bağlı Çevre Kalite Kurumundan Sağlık ve Çevre Laboratuvarı Daire Başkanı Atiyye el-Berş, AA muhabirine Gazze'deki deniz kirliliği hakkında açıklamalarda bulundu.

Deniz suyu kirliliğinin son yıllarda aşırı arttığını belirten Berş, "Gazze'nin deniz kıyısındaki suyun yüzde 60'ı kirlenmiş durumda. Deniz, yüzmek ve sahilde vakit geçirmek için uygun değil." dedi.

Berş, deniz suyundaki kirliliğinin büyük miktarda arıtılmış ve arıtılmamış atık suyun denize günlük olarak boşaltılmasından kaynaklandığına dikkati çekti.

Deniz suyu kirliliğinin 2012-2013 döneminden sonra %20'den %60'a yükseldiği bilgisini veren Berş, "İsrail ablukasının derinleşmesi, enerji krizinin kötüleşmesi ve arıtma tesisinin işletilmesi için gereken elektriğe ulaşılamaması" nedeniyle deniz suyundaki kirliliğinin arttığını kaydetti.

- Arıtma tesislerindeki sorunlar

Gazze'nin farklı noktalarında 7 atık su arıtma tesisi bulunduğu bilgisini veren Berş, bu tesislerin, atık suların arıtılması ve filtrelenmesi yoluyla çevreye zarar vermeyecek bir şekilde uluslararası standartlara göre denize aktarılması için yapıldığını söyledi.

Berş, İsrail'in ablukası ve enerji kaynaklarındaki eksiklik nedeniyle tesislerin arıtma için yeterli verimliliğe ulaşmadığını, bu yüzden atık suyun yeterince arıtılamadığını ifade etti.

"Arıtma tesislerinin sürekli bakıma ve enerjiye ihtiyacı var." diyen Berş, Gazze'ye elektriğin 60-80 megavatının bölgedeki santrallerden, 120 megavatın İsrail'den ve 30 megavatın Mısır'dan geldiğini aktardı.

Berş, yaklaşık 500 megavat elektriğe ihtiyacı olan Gazze'nin elektrik enerjisinin tedarikinde ciddi bir krizle karşı karşıya bulunduğunu vurguladı.

- İsrail'in engellemeleri

Berş, Gazze'deki enerji krizinin yanı sıra İsrail ablukasının arıtma cihazlarının temin edilmesine engel olduğuna dikkati çekti.

İsrail ablukasının mevcut arıtma tesislerinin bakımı ve geliştirilmesine engel olduğunu kaydeden Berş, ablukanın arıtma tesisi inşaatlarının tamamlanmasını ve yeni tesislerin kurulması için gerekli malzemelerinin girişini de engellediğini söyledi.

Berş, Gazze sahilindeki kirlilikten birinci derecede İsrail'in sorumlu olduğuna dikkati çekerek, uluslararası toplumu "Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması" konusunda İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.

Çevre Kalite Kurumunun yıllardır yurt içi ve yurt dışındaki kurum ve kuruluşlara başvurularda bulunduğunu ifade eden Berş, kurumun "denizlerdeki ciddi kirlilik, bu durumun çevre ve insanlar üzerindeki etkisi" konusunda da uyarıda bulunduğunu söyledi.

- Deniz kirliliğinin toplum sağlığına etkisi

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Atık Su Arıtma Dairesi Başkanı Said el-Ukluk, arıtılmamış atık suların deniz suyuna deşarjının su, sahil ve denizdeki kumda kirliliğe neden olduğunu açıkladı.

Ukluk, "İnsanların kirlenmiş plajlarda dinlenmeleri, sahildeki kumlarda oturmaları kendilerine hastalığın ve pisliğin (bakterilerin) bulaşmasına neden oluyor." diye konuştu.

Deniz kirliliğinin çeşitli sorunlara yol açtığına dikkati çeken Ukluk, atık suyun cilt, solunum sistemi, göz, kulak ve sindirim sisteminde hastalıklara neden olduğunu ifade etti.

Ukluk, denize karışan atık suların neden olduğu kirliliğin "Pseudomonas" adlı, vücutta bağışıklığı zayıf bölgelere bulaşarak iyileşmeyi zorlaştıran bir bakterinin üremesine yol açtığına dikkati çekerek şunu söyledi:

"Bu bakterilerin sabun ve dezenfektanlarda da üreme kabiliyeti var, bu yüzden onunla başa çıkmak çok zor."

Ukluk, atık suların neden olduğu çevre kirliliğinin menenjit, hepatit ve ciddi bağırsak sorunları dahil ölüme sebebiyet veren hastalıkların kaynağı olduğunu belirtti.

Deniz kirliliğinin neden olduğu hastalıkların yaz aylarında arttığını kaydeden Ukluk, Filistinlileri "Sağlık Bakanlığının Çevre Kalite Kurumu ile iş birliği içinde yayımladığı güvenlik haritasına uyma, güvenli bölgelerde yüzme ve kirli alanlardan uzak durma" çağrısında bulundu.

- Deniz kirliliği Filistinlilerin sağlığını tehdit ediyor

Filistin yönetimi, Gazze Şeridi'nde deniz kirliliği konusunda uyarılarda bulunurken, bu uyarıları dikkate almayan bazı Filistinler "tehlikeli" ilan edilen bölgelerde yüzmeye devam ediyor.

Gazze'de yaşayan 26 yaşındaki Filistinli Ahmed Habbuş, deniz kirliliği nedeniyle Gazze'de iki yıldan fazla bir süredir sahilde dolaşmaktan kaçındığını belirtti.

Çocukluğunda denizde yüzdükten sonra bağırsak hastalıklarına yakalandığını anlatan Habbuş, kanalizasyonun denize dökülmeye devam etmesi nedeniyle denize gitmekten kaçındığını ifade etti.

Habbuş, "Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerinden atık su toplanıyor. Birçok hastalık ve mikrop taşıyan atık sular denize boşaltılıyor." şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler, 2015'te yayımladığı raporda 2020 yılında Gazze'nin çevre kirliliği ve ekonomik sorunlar sebebiyle yaşama elverişsiz bir hale geleceğini belirtmişti.

İsrail, yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni 2006'dan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tutuyor.

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ