Manchester Üniversitesi’nin yaptığı son araştırmada başta ıspanak olmak üzere brokoli gibi yeşil sebzelerin Makula Dejenerasyonu’nu engelleyici lutein ve zeaksantin içerdiği ortaya çıktı. Yapılan çalışmalar sonucunda Temel Reis çizgi film karakterinin bize sevdirdiği ıspanağın gözlerde körlüğe neden olan “Sarı Nokta” hastalığını engellediği açıklandı.
İngiltere’nin ünlü üniversitesi Manchester’da yapılan son araştırma, ıspanak yemenin körlüğe neden olan Sarı Nokta hastalığına karşı gözleri koruyabildiğini ortaya koydu. Temel Reis ile özdeşleşen, ona doğaüstü güçler sağlayan ıspanağın gözler üzerindeki etkisini ölçen araştırmacılar, ıspanağın lutein adlı kimyasal bakımından zengin olduğunu ve ‘Sarı Nokta’ hastalığından koruduğunu belirledi.
Yaşa Bağlı Sarı Nokta hastalığı, İngiltere’de 75 yaş üstü erkeklerin %12’sini, kadınların ise %29’unu etkilemektedir. Manchester Üniversitesi Yaşam Bilimleri fakültesinden Dr. Murray ve ekibinin, Tinsley Ophtalmic İnstrument ortaklığı ile gerçekleştirdiği araştırmada lutein ve zeaksantin seviyeleri ölçülerek makular pigment seviyesindeki düşmenin görme bozukluğu ile ilişkisine bakıldı.
Makula olarak da bilinen retinanın merkezinde yer alan ve Sarı Nokta hastalığına karşı gözü koruyan Makular Pigmentin eksik olduğu durumlarda, bu eksikliği lutein ile zeaksantin bakımından zengin, başta ıspanak olmak üzere tatlı mısır, brokoli ve kara lahana gibi sebzelerin giderip gideremeyeceği incelendi.
Bileşenleri yüksek seviyede lutein ve zeaksantin içeren yiyecekler yendiğinde makular pigmentin artıp dejenerasyon sürecini yavaşlatıp yavaşlatmadığını test etmeyi amaçlayan araştırma, bu sebzelerin Sarı Nokta’ya karşı koruma sağladığını gösterse de, her gün yeterli miktarda lutein içeren meyve ve sebze tüketilmesinin zor olduğu biliniyor. Çünkü yeterli miktarı almak için belirtilen besinlerden günlük olarak çok fazla miktarda (günlük 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi) tüketmek gerekiyor. Bu nedenle Sarı Nokta hastalığı için geliştirilmiş özel göz vitaminlerini tüketerek, antioksidan açığı tamamlanabiliyor. İçeriğinde göz için yararlı olacak bütün vitamin ve antioksidanları bulunduran mikronutrisyon* ürünleri hastalığın ileri evreye geçme riskini azaltabiliyor.
* Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin lutein ve diğer antioksidanlar içeren vitaminler olduğu söylenebilir.