Başkan Prof. Dr. Enver Hasanoğlu: "Bir an önce uygun enfeksiyon kontrol önlemleri ve koşulları sağlanarak çocuklar eskisi gibi yüz yüze eğitimde buluşturulmalıdır. Akranlarıyla bir arada oyun oynamalı, koşmalı, kahkaha atmalı, ders yapmalı, konuşmalı, tartışmalıdır"
Uluslararası Pediatri Kurumu (IPA) Başkanı Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, uzaktan eğitim sürecinde çocukların gelişiminin olumsuz etkilendiğini belirterek, uygun enfeksiyon kontrol önlemleri ve koşulları sağlanıp çocukların yüz yüze eğitimde buluşturulması gerektiğini vurguladı.
Hasanoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 149 ülkede bulunan kurumların sunduğu raporlar sayesinde son 1,5 yıllık salgın sürecinin küresel olarak ele alındığını kaydetti.
Uzaktan eğitim sürecinde çocukların fiziksel aktivitelerinin belirgin oranda kısıtlandığına işaret eden Hasanoğlu, çocukların, uyanık kaldıkları sürenin büyük kısmını sürekli dijital uyaranlara maruz kalarak geçirdiğini anlattı.
Hasanoğlu, çocukluk döneminin sürekli değişim ve gelişimin olduğu bir süreç olduğuna değinirken, şu bilgileri verdi:
"Çocuğu erişkin bir bireyden ayıran önemli özelliklerden biri de budur. Yani okul çağındaki çocuklar okulda tek taraflı olarak eğitim almaz bu anlamda okul sadece eğitim demek değildir. Eğitimin yanında karşılıklı olarak diğer arkadaşları ve akranları ile etkileşim halinde bulundukları yerdir. Bu etkileşim ise çocuğun bilişsel kapasitesini artırır. Dolayısıyla uzaktan eğitim sürecinde çocukların gelişiminin olumsuz etkilendiği aşikardır."
- "Özel gereksinimli çocukların etkilenme riski daha yüksek"
Otizmli, özgül öğrenme güçlüğü olan ve duyusal engelleri olan çocukların bu süreçten etkilenme riskinin sağlıklı akranlarına göre yüksek olduğuna işaret eden Hasanoğlu, şöyle devam etti:
"Çocuklarda obezite sıklığı hızlı bir şekilde arttı. Ayrıca süreç, internet ve dijital oyun bağımlılığını da pekiştirdi. Arkadaşlık ve sosyal iletişimin sanal ortama taşınmasının olası sonuçlarından bazıları ise obezite, duruş bozuklukları, kronik yorgunluk, göz yorgunluğu/göz kuruluğu gibi fiziksel sorunlar ve içe kapanıklık, depresyon, anksiyete bozukluğu hatta bazı çocuklarda davranış bozuklukları, agresyon gibi psikolojik problemler sayılabilir” dedi.
Hasanoğlu, IPA'nın Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF'le yaptığı toplantılarda dünyada çocukların yüzde 90'ının okulların kapatılmasından olumsuz etkilendiğini ve okul çağındaki çocukların üçte birinden fazlasının uzaktan eğitime erişim imkanından mahrum kaldığının görüldüğünü aktardı.
- "Okul dışında kalmış çocukların sayısı 24 milyon artış gösterdi"
UNICEF'in Kovid-19 salgını öncesi, "2030 yılında yoksul ülkelerdeki 200 milyon çocuğun okul eğitimine ulaşamamış olacağı yönündeki" tahminine değinen Hasanoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Pandemi sürecinde ise tüm çabalara rağmen okul dışında kalmış çocukların sayısı 24 milyon artış göstermiştir. Elbette eğitsel olarak daha fazla olanağa sahip olan çocuklar uzaktan eğitim olanağı kısıtlı olanlara göre daha az etkilendiler. Fakat bu, sıklıkla bilişsel alanda görülen bir etki. Yani çocuğa verilen uyaran ve destek ne kadar çok olursa olumsuz etkilenme de o oranda az olacaktır.
Yaşanan ve yaşanacak tüm olumsuzlukları bertaraf etmek için geçtiğimiz 1-2 yıllık süreçte etkilenmiş olan çocuklar hem aileleri hem eğitim kurumları tarafından akademik, sosyal ve fiziksel olarak desteklenmelidir. Bir an önce uygun enfeksiyon kontrol önlemleri ve koşulları sağlanarak çocuklar eskisi gibi yüz yüze eğitimde buluşturulmalıdır. Akranlarıyla bir arada oyun oynamalı, koşmalı, kahkaha atmalı, ders yapmalı, konuşmalı, tartışmalıdır. Bundan sonrasında da okulları kapatmak, diğer bütün seçenekleri değerlendirdikten sonra başvurulacak son çare olmalı ve uygun enfeksiyon kontrol önlemleri ve koşulları sağlanarak yüz yüze eğitim devam ettirilmelidir."
Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, IPA'nın "Salgın sürecinde okulların çocukların denetimli şekilde devam edebildiği, etkileşime girebildiği, eğitime ve öğretime devam edebildiği mekanlar olarak açık kalması, zorunluluk olduğunda tamamen uzaktan eğitim yerine karma bir sistemin geliştirilmesi, çocuğun biyo-psiko-sosyal sağlığı ve geleceği için en uygun yol" olduğunu belirttiğine işaret ederek, "Bu söylediklerimiz, vaka sayılarının artmaması, bireysel ve toplum olarak her kesimin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi ile mümkün olacaktır." ifadesine yer verdi.