Hipertansiyonun en önemli yanı; sinsi ve sessiz ilerleyen, bazen erken dönemde belirti vermeyen bir hastalık oluşu. Öyle ki hipertansiyon hastalarının yarısı hastalığının farkında değil. Tedavi gören hastaların da ancak yarısının tedaviden etkin şekilde yararlandığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Kani Gemici, öteki yarısının ise tedaviye rağmen yüksek basınç ve hipertansiyonun zararlı etkileri altında olduğunu söyledi. Hastalarının %3 ila % 30’unun ilaca dirençli olduğunu vurgulayan Gemici, hastalığın tedavisinde kullanılan girişimsel yöntemler hakkında şu bilgiyi verdi:
“Bu tedavi esas olarak, hipertansiyonun oluşum mekanizmasında önemli bir rol oynayan aşırı adrenalin salınımını azaltmaya yönelik girişimsel bir tedavi metodudur. Tedavi edilen hastalarda, günde 3-5 ilaç kullanmak zorunda olanların kan basıncı düzeyleri kontrol altına alınmaktadır. Bu sayede yüksek tansiyona bağlı ortaya çıkabilecek sağlık sorunları ve riskler de ortadan kaldırılarak, hastaların yaşam kaliteleri yükseltilmektedir.”
BÖBREK ANJİYOSU İLE YAPILIYOR
Sempatik Renal Denervasyon (SRD) işlemi için hasta kliniğe yatırılarak, koroner anjiyografi laboratuvarında, böbrek anjiyografisi yapılıyor gibi kasık yoluyla özel bir kateterle önce sağ böbrek damarına giriliyor. Kateter içinden sadece bu işlem için hazırlanmış özel bir ablasyon kateteri, börek arterinin uç kısmına ilerletiliyor, uçtan başlangıca 5 mm aralıklarla ve genellikle 5 ayrı noktaya radyofrekans enerji uygulanıyor. İşlem, aynı şekilde sol böbrek damarına da uygulanıyor ve kontrol amacıyla böbrek anjiyografisi yapılarak tamamlanıyor.
'YAN ETKİSİ YOK'
Sempatik Renal Denervasyonun ortalama 45 dakika sürdüğünü belirten Doç. Dr. Kani Gemici, “Hasta, işlemden bir gün sonra taburcu edilir. Lokal anastezi altında, uzman doktor eşliğinde uygulanan yöntem önemli bir ağrı ya da yan etki riski taşımaz” bilgisini aktardı.