Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, Kahramanmaraş’ta 14’ncü Bölge Eczacılar Odası’nı ziyaret etti. Eczacılar Odası Başkanlığı’na yeni seçilen Bahtiyar Murat Aras tarafından karşılanan Çolak, meslektaşlarıyla bir araya geldi. Eczacıların yaşadığı ve beklenen sorunları anlatan Erdoğan Çolak, Türkiye’nin ilaç fiyatlarında Avrupa’daki 5 ülkeyi referans aldığını belirterek, şöyle dedi:
"2004 yıl İlaç Fiyat Kararnamesi’nde eczacı karlılığı dışında ne oldu? Referans ilaç, referans ülke ve referans fiyat kavramı bizim gündemimize girdi. Avrupa’da 5 ülkeden referans alındı. O ülkelerin de ilaçlarının en ucuz olanı referans alındı. Yani bizim İspanya referans aldığımız ülkelerden birisi, Portekiz yine öyle. İtalya, İngiltere veYunanistan. Şimdi bu ülkelerden en ucuz olanı biz bakıyoruz ve ona göre fiyat veriyoruz. Fiyat verirken ne yapıyoruz? Orijinalde fiyatın yüzde 80’inini veriyoruz, eşdeğerde yüzde 60’ını veriyoruz. 2005 yılındaki SGK protokolünde 4’lerle, 11’lerle başlayan kamu iskontoları bugünyüzde 50’lere kadar gelmiş vaziyette. Dolayısıyla Türkiye şu anda ilacı en ucuz alan ülke konumunda SGK açsından. 2004 yılında 50, 60, 70 lira olan ilaçlar bugün 5, 6, 7 lira civarında. Buradaki karlılık ortalama yüzde 18. Pazara baktığımızda o günden bugüne, pazar yüzde 19 büyümüş ama kutu başı yüzde 150’ye varan bir kutu artışı söz konusu. Karlılığa baktığımızda düşük bir noktadayız ve gittikçe de Türkiye’de giderlerin arttığı, gelirin azaldığı bir süreci eczacılar olarak hep birlikte yaşıyoruz."
Erdoğan Çolak, 2007 öncesinde eczacıların ciddi paralar kazandığını ancak sonrasında bunun tersine dönüştüğünü öne sürerek, "Biz ilaçta, sağlıkta tasarruf yapacağız. Şimdi tasarruf yapılınca tabi tasarruf bizim bulduğumuz bir şey değil. Tüm dünyada böyle bir trend var. Ama ülkeler genellikle tek yöntem ya da iki yöntemle tasarruf önlemleri alıyorlar. Biz, bildiğimiz ne kadar yöntem varsa ya da yurtdışında yapılan ne kadar yöntem varsa hepsini ülkeye uyguladık. O yüzden hızlı bir süreç yaşadık. 2005, 2006, 2007 yine eczacıların ciddi para kazandığı yıllardır. Ama 2007’nin sonundan itibaren artık seyir tersine dönmüştür. Ve süreçte eczacılar, kazandıklarından daha fazlasını harcar hale gelmişlerdir. Neden? Çünkü, Türkiye’de enflasyon öyle bahsedildiği gibi yüzde 7-8’ler civarında değildir, yüzde 15-20’ler civarındadır" diye konuştu.
’İLAÇ SANAYİ, KARLI ALANLARA YÖNELDİ’
Çolak, eşdeğer ilaç üretiminin artmasının fiyatları aşağıya çektiğini, bu nedenle de ilaç sanayisinin fiyat olarak daha karlı olan kanser ilaçlarına yöneldiğini anlatarak şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz TÜİK yaparken bir sürü uyduruk kalemleri de işin içerisine alır. Ama bu arada bizim fiyatlar sürekli düşme eğilimi içerisinde. Onun da nedeni şudur; bizim ilaçlarımız yani eczanelerde vatandaşlara sunduğumuz ilaçlar aslında eski ilaçlardır. Yani tampon ilaçlar, işin açıkçası. Şöyle; ilacı buluyorsunuz, 20 yıldır biliyorsunuz patent süresi. 10 yılda veri koruma var. İşte buna 3, 4, 5, 6 yılda piyasaya sürdüğünüzde ortalama 15-20 yıl bu piyasada kalıyor. Sonra ne oluyor? Eşdeğeri çıkıyor. İlaç 100 lira, eşdeğeri 90 lira. Onun da eşdeğeri çıkıyor 80 lira. Yani onlarca eşdeğer çıktığında rekabet ortamı gündeme geldiğinde ilaç fiyatları kendiliğinden aşağı doğru düşüyor. Peki ilaç sanayi yeni ilaç üretiyor mu? Hayır. İlaç sanayi, karlı alanlara yöneldi. Türkiye’de 36 kalem hiç üretilmiyor, 175 kalem de bulunamıyor. Yani fiyat almadığı için üretmiyor. Piyasadan da çekilmemek için iki yılda bir 5 bin, 10 bin kutu üretiliyor. İlaç sanayi nereye kaydı? İlaç sanayi, kanser ilaçlarına kaydı. Dolayısıyla bizim bu alandan, bu fiyat düşüşleriyle para kazanmamız çok zor görünüyor."