İftarınızı iki avucunuza sığdırın

Sıcak yaz günlerinde oruç tutarken sağlığınızı da korumak istiyorsanız, bazı beslenme kurallarına dikkat etmelisiniz. Dr. Ayşe Sayı, 'Hekim Sizsiniz/Oruç ve Sağlık' adlı kitabında, orucunuzu açarken iki avucunuza sığacak kadar yemek yemenizi öneriyor

Sıcak yaz günlerinde oruç tutarken sağlığınızı da korumak istiyorsanız, bazı beslenme kurallarına dikkat etmelisiniz. Dr. Ayşe Sayı, 'Hekim Sizsiniz/Oruç ve Sağlık' adlı kitabında, orucunuzu açarken iki avucunuza sığacak kadar yemek yemenizi öneriyor.


Oruç tutarken sağlıktan olmamak için doğru beslenmek çok önemli. Dr. Ayşe Sayı, geleneksel tıbbın sezgi ve tecrübesi ile modern tıbbın imkanlarını harmanlayarak oluşturduğu birikimini, 'Hekim Sizsiniz/Oruç ve Sağlık' adlı kitabında topladı. İşte Sayı'nın kitabında anlattığı beslenmenin altın kuralları...

ACIKMADAN YEMEYİN
Acıkma ve doyma dürtüsünü kullanarak beslenme alışkanlığı kazanmak, sağlık açısından çok önemlidir. Bu alışkanlık; ara öğünlere ihtiyaç kalmadan, aç kalma korkusu olmadan, sadece vücudun ihtiyaç duyduğu zaman, ihtiyaç duyduğu kadar yemeyi sağlar.
Acıkmadan yemek, enerji ihtiyacı olmamasına rağmen vücuda fazladan enerji girdisi sağlar. Bu enerji fazlası yağ olarak depolanır ve kişi kilo alır.
İki öğün arasında yeterli miktarda süre olması; vücudun ara öğün olarak öncelikle kas ve karaciğerdeki depo yakıtlarını, daha sonra depo yağlarını kullanmasını sağlar. Bu sayede sağlıklı kilo kontrolü yapılır.

SİSTEMİ BOZMAYIN
Sürekli bir şeyler atıştırmak insülin-gukagon- leptin salınımındaki düzeni bozar ve insülinleptin direncinin gelişmesini teşvik eder. Bunun sonucunda obetize, şeker hastalığı, kanser, Alzheimer gibi tüm dejeneratif hastalıklar gelişebilir.
İhtiyaç olmadan yemek yersek, daha önce yediğimiz gıdaların sindirilmesine fırsat vermeden yeni gıdaları vücuda almış oluruz. Henüz sindirilmemiş gıdalar yeni gıdalar ile karışınca, hepsinin birden sindirimi bozulur. Ayrıca gıdaların tümü kokuşur, bağırsak plakları oluşur, bağırsak flora dengesizliği, kabızlık, emilim kusurları, kan ve doku kirliliği ve bazı hastalıklar gelişir.

YAŞLANMA SÜRECİ HIZLANIR
Sürekli bir şeyler atıştırmak, sindirim sistemi başta olmak üzere boşaltım, bağışıklık, sinir sistemi ve diğer sistemlerin yükünü artırır, kendi işlerini layıkıyla yerine getirmelerine izin vermez. Bu durumda vücudun toksin yükü artar, vücut hastalıklara meyilli hale gelir, yaşlanma süreci hızlanır.

MİDENİZİ DOLDURMAYIN!

Bir öğünde tüketeceğiniz yiyeceklerin miktarı, iki avucunuzun hacmi kadar olsun.


Bu hacim yaklaşık 250-300 mililitre civarındadır ve mide kapasitemizi yansıtır. Bu hacmin dörtte birini sıvı ve yarısını katı gıdalar ile doldurmak, dörtte birini boş bırakmak tavsiye edilir. Mide kapasitenizi normale getirinceye kadar, bu hacme ilave olacak şekilde salata tüketilebilir.

 



ÇÖP GIDALAR TÜKETMEYİN
Sık acıkmadan, ara öğüne ihtiyaç duymadan ve mide kapasitesini zorlamadan yeterli ölçüde yemek yiyebilmek için çöp gıda değil gerçek gıdaları tüketmek gerekir. Çöp gıda tüketme alışkanlığı olan kişi, midesini tıka basa doldursa bile kısa bir süre sonra acıkır ve tekrar yeme ihtiyacı hisseder.

ORGANLAR YIPRANIR
Tüm rafine besinler çöp gıda özelliğindedir; pek çok katkı maddesi ve transyağ içerirler. Vücut çöp gıdaları sindirmek üzere yaratılmamıştır. Sindiremediklerini kendisinden uzaklaştırmak için, başta bağırsaklar ve karaciğer olmak üzere tüm boşaltım sistemini olağanüstü çalıştırmak durumundadır. Bu durum organların zaman içerisinde yıpranmasına sebep olduğu gibi, vücudu tamamen kirletir. Bu durum hastalığa yapılan en büyük ve sinsi yatırımdır.

BESİN DEĞERİ YOKTUR
Çöp gıdaların besin değeri yoktur. Hücreler gerekli enerji ve hammaddeyi alamadıkları için sürekli açlık çeker ve vücudun kendilerini doyurması için talepte bulunurlar. Sürekli aç kalmak, kişiyi sürekli bir şeyler atıştırmaya yönlendirir ve kontrolsüz kilo alımıyla beraber diğer hastalıkların oluşumları da tetiklenmiş olur.



YEMEĞİNİZİ YAVAŞ YİYİN
Lokmalarınızı iyice çiğneyip yutun. Böyle bir alışkanlığı kazanmak için bir lokmayı 40 kez çiğnemeye gayret edin.
Büyük lokmalar alıp bu lokmaları yeterli ölçüde çiğnemeden yutacak olursanız, tüm besin öğelerinin sindirimlerini baştan bozmuş olursunuz.
İyice sindirilmeyen gıdalar; bağırsak plaklarının oluşumuna, bağırsak plakları ise disbiyozis, kabızlık, barsak-kan-doku kirliliği gibi hastalıkların gelişimini tetikleyen zincirleme olumsuzlukların gelişimine sebep verir.
Yavaş yemek ve yeterli ölçüde çiğnemeyi alışkanlık haline getirmek için; yemeğin sadece karın doyurmak ya da damak zevkimizi tatmin etmekten öte bir nimet olduğunu hatırlayarak sofraya oturmakta fayda vardır

SUYU YEMEKTEN 1.5 SAAT SONRA İÇİN
Suyu yemeklerden 1.5 saat sonra tüketin. Ayrıca içtiğiniz suyun kaliteli olmasına özen gösterin.
Bu uygulamanın sebebi; yemek öncesinde, yemek sırasında veya yemekten hemen sonra tüketilen suyun sindirimi bozmasıdır.
Yemek öncesinde veya sırasında içilen su; tükürüğü, mide öz suyunu ve bağırsak enzimlerini seyrelterek randımanlarını düşürür. Vücut daha fazla enzim ve mide asidi salgılamak mecburiyetinde kalır ve boşuna yorulur.

VÜCUT SU İHTİYACINI HABER VERİR
Yemek sırasında veya sonrasında fazla miktarda su içilirse, mide şişer. Bu durum hem mide öz suyunda seyrelmeye sebep olur, hem de midenin hareketleri azalır. Her iki sebep midede sindirimin bozulmasıyla sonuçlanır. Bu durum da bağırsak plaklarının ve zincirleme pek çok olumsuzluğun ortaya çıkmasına ve hastalıkların tetiklenmesine sebep verir.
Yemeklerin çok katı olması halinde, yemek sırasında küçük yudumlarla az miktarda su içilebilir. Kişi genellikle mide boşaldıktan sonra zaten susar ve vücut için gerekli

ETİ TAHIL GRUBUYLA BİRLİKTE TÜKETMEYİN
Bir öğünde, sindirimleri bir arada mümkün olmayan besinleri birlikte tüketmeyin. Bu konudaki en pratik uygulama; hayvansal besinlerle tahıl grubunu bir arada tüketmemek, sebzeleri her türlü besinle birlikte rahatça tüketebileceğiniz joker gıdalar olarak görmektir.

SİNDİRİM BOZULMAMALI
Böyle bir uygulamanın sebebi; karbonhidratlarla proteinleri sindirmek için gerekli olan enzimlerin bir arada bulunarak birbirlerinin etkinliklerini ortadan kaldırması, böylelikle sindirimin bozulmasıdır.
Yeterince sindirilemeyen gıdalar, bağırsak plaklarının ve zincirleme pek çok olumsuzluğun ortaya çıkmasına ve hastalıkların tetiklenmesine sebep verir.

DİDEM SEYMEN

Manşetler

DUYURU-4