İftar sofralarında çorba olarak ezogelin, yeşil veyakırmızı mercimek, sebze çorbası, yoğurtlu buğday çorbası gibi posalı çorbaların tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Antalya Atatürk Devlet Hastanesi Diyetisyeni Şennur Aşıkoğlu, bunun sindirim sistemi sağlığı açısından daha doğru olduğunu bildirdi. Aşıkoğlu, "Hazır çorbalarkesinlikle yenilmemelidir" dedi.
"VÜCUDUN SIVI İHTİYACI ÇOK ARTACAK"
Oruç tutmaktaki asıl amacın nefse hakim olabilmek ve 1 ay boyunca vücudu dinlendirebilmek olduğunu hatırlatan Aşıkoğlu, "Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesi nedeniyle oruç tutan kişilerde aşırı sıvı kaybı ve kan şekeri düşmeleri görülebilir. Bu gibi istenmeyen durumları engellemek ve Ramazan ayı süresince daha sağlıklı, daha zinde bir şekilde hayatımıza devam edebilmek için doğru beslenme planı uygulamalı, soframızı hazırlarken yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uymaya özen göstermeliyiz" dedi.
Bu yıl Ramazan ayında yaklaşık 17 saatlik orucun ardından iftar yapılacağı için vücudun sıvı ihtiyacının çok fazla olacağını söyleyen Aşıkoğlu, "İçecek olarak su limonlu soda, maden suyu, ayran, şekersiz kompostolar, taze sıkılmış meyve sularını tercih etmeli, hazır meyve suyu, gazlı içecekler ve şekerli içeceklerden kaçınmalıyız" şeklinde konuştu.
EN ÖNEMLİ ÖĞÜN SAHUR
Ramazan ayının anlamlandıran en önemli unsurun sahur öğünü olduğunu ifade eden Antalya Atatürk Devlet Hastanesi Diyetisyeni Şennur Aşıkoğlu şunları kaydetti:
"Oruç tutacak olan herkes mutlaka sahura kalkmalı, bu öğünü kahvaltının yerini tutacak şekilde planlamalıdır. Sahur öğününün 1-2 bardak süt, haşlanmış yumurta, az tuzlu peynir, az tuzlu zeytin, 3-4 dilim tam tahıllı ekmek, domates, salatalık, ceviz, badem, fındık gibi kuru yemişler, şeftali, kiraz gibi meyvelerle yapılması yeterlidir. Tam tahıllı ekmeklerle yapılmış tost, sahanda yumurta veya menemen de sahur için doğru tercihlerdir. Sahurda içecek olarak sütün tercih edilmesi sıvı dengesinin sağlanması ve kan şekerindeki düşmelerin önlenmesi açısından önemlidir."
İFTARDA YAPILMASI GEREKENLER
İftarda orucun 2-3 adet hurma ve 1-2 bardak su ile açıldıktan sonra bir kase çorbayı yavaşça içerek yemeğe devam edilmesi gerektiğini belirten Aşıkoğlu, "Çorba olarak ezogelin, yeşil veya kırmızı mercimek, sebze çorbası, yoğurtlu buğday çorbası gibi posalı çorbaları tercih etmek sindirim sistemi sağlığı açısından daha doğrudur. Hazır çorbalar kesinlikle yenilmemelidir" dedi.
Et, tavuk, balık, kuru baklagil yemekleri grubundan birinin ana yemek olarak protein ihtiyacının karşılanması açısından tüketilmesi gerektiğini de vurgulayan Aşıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kırmızı et; 100 gram, tavuk ve balık ise 150 gram tüketilmesi yeterlidir. Eğer et grubu yiyecekler öğünümüzde yok ise haşlanmış yumurta, beyaz peynir, kuru baklagil yemekleri ve kuru yemişleri tüketerek vücudumuzun ihtiyacı olan proteini sağlamalıyız. Zeytinyağlı sebze yemekleri, salatalar, yoğurt veya cacık mutlaka sofrada olmalıdır ve serbestçe yenilebilir. Sofrada pilav veya makarna olacaksa ekmek tüketimi azaltılmalıdır. Meyveler iftar sofrasında yer alabileceği gibi iftardan sonra da tatlı yerine de tüketilebilir. Meyve olarak kayısı, erik, üzüm, ve armudu tercih ederek kabızlık problemine karşı önlem almış oluruz. Tatlı ve hamur işi yiyeceklerin tüketiminden mümkün olduğu kadar kaçınılması doğru olacaktır. Eğer tatlı tüketilecekse güllaç, sütlaç, muhallebi, kazandibi, tavukgöğsü, incir tatlısı, gibi meyve tatlıları veya dondurmalar tercih edilmelidir. Çay kahve tüketimini de yemekten 1 saat sonraya bırakmalıyız."