Bağış, özellikle kilolu erkeklerde daha sık rastlanılan horlama hastalığının ilerleyen yaşlarda ciddi riskler barındırdığını söyledi. Horlamanın insan yaşamına zararının yüksek sesle verdiği rahatsızlıktan ibaret olmadığına dikkat çeken Bağış, horlama nedeniyle uyuyamayan insanlarda iş veriminin düştüğüne vurgu yaptı.
Horlama sorunu olanların gecikmeden teşhis ve tedavi için sağlık kurumlarına gelmesi gerektiğini söyleyen, Bağış, horlamanın çocuklarda genellikle geniz eti veya iri bademciklerden, erişkinlerde ise burundaki kemik eğriliği, polipler veya damak sarkıklıklarından kaynaklandığını belirtti. Kilo aldıkça horlama sorununun arttığını kaydeden Bağış, şöyle konuştu:
“Aşırı kilolar boyundaki hava geçidini daha çok daraltır. Hastalarımıza bu nedenle öncelikle kilo vermelerini öneriyoruz. Fakat kilo veremeyen ve gündüz iş performansında düşüklük yaşayan hastalarda operasyon yapıyoruz. Horlama hastalığı gece uyanmalar, nefes tıkanmaları, gündüz uyuklama, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğüyle seyreder. Bazı hastalarda bu nedenle gündüz uyuklamaları nedeniyle trafik kazası bile geçirenler oluyor. Çocuklarda ise derslerde konsantrasyon güçlüğü, gece idrar kaçırma sorunlarına sıkça rastlanıyor. Horlama tedavi edilmezse ileriki zamanlarda oksijen azlığından dolayı kalp ve akciğer sorunlarına neden olabiliyor. Ani kalp krizleri, tansiyon yükseklikleri sebepleri arasında horlama hastalığı da olabiliyor.”
Manşetler
DUYURU-4