Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği de hasta güvenliğinin sağlanmasında esas alınacak standartların belirlendiği ve Avrupa'daki tüm ulusların anestezi derneklerinin de içinde yer aldığı “Helsinki Bildirgesi”ni imzaladı.
TARD Başkanı Prof. Dr. Şükran Şahin, yaptığı açıklamada, sağlık hizmetinde tanı ve tedavi kadar hasta güvenliğinin sağlanmasının da çok önemli olduğunu söyledi.
Anesteziyolojinin, anestezi, yoğun bakım, acil tıp ve algoloji alanlarında kalite ve güvenliğin sağlanmasından sorumlu olduğu belirten Şahin, bunun hastanın gerek hastane içi ve gerekse hastane dışında özellikle risk altında bulunduğu durumları kapsadığını ifade etti.
Şahin, anestezi uzmanının, cerrahi bir operasyonda kişinin tüm yaşam fonksiyonlarını takip ettiğini vurgulayarak, “Her yıl dünya genelinde 230 milyon hastaya cerrahi girişimi için anestezi uygulanıyor. Bu cerrahi işlemlerle ilişkili olarak 7 milyon kişide ciddi komplikasyon gelişmekte ve 200 bini Avrupa'da olmak üzere yılda bir milyon insan hayatını kaybetmektedir” diye konuştu. Konu ile ilgilenen herkesin görevinin, komplikasyon oranlarını azaltmak olduğunu belirten Şahin, anesteziyolojinin özellikle Avrupa'daki hasta güvenliğinin geliştirilmesinde sorumluluk almada rolü çok önemli olan bir uzmanlık dalı olduğunu belirtti.
Anestezide hasta güvenliği için helsinki bildirgesi
Şahin, anesteziyoloji uzmanlık dalını temsil eden derneklerin başkanları olarak 13 Haziran 2010 tarihinde Helsinki'de toplandıklarını ve hasta güvenliğinin sağlanması konusunda “Helsinki Bildirgesi”ne imza attıklarını söyledi.
Burada yapılan toplantıda birçok konuda uzlaşma sağlandığını ifade eden Şahin, hastaların tıbbi uygulamalar sırasında kendilerini güvende hissetme ve bir zarara uğramama beklentisi içinde olmalarının en doğal hakları olduğunun vurgulandığını belirtti. Şahin, anesteziyolojinin cerrahi dönemde hasta güvenliğinin sağlanmasında anahtar bir rol oynadığını ifade ederek, bu nedenle Dünya Anesteziyoloji Dernekleri Federasyonu'nun “Güvenli Anestezi Uygulaması Uluslararası Standartları”nın tamamının onayladıklarını söyledi.
Hastaların tıbbi uygulamalarının güvenli olması konusunda eğitilmelerinin önemine değinen Şahin, onların verecekleri geri bildirimin daha sağlıklı olması ve diğer hastalardaki uygulamaların da iyileştirilmesi bakımından önem kazandığını ifade etti.
Şahin'in verdiği bilgiye göre, hasta güvenliğinin sağlanabilmesi için Helsinki Bildirgesi'nde uzlaşı sağlanan konular şöyle:
“Hasta güvenliğinde insan faktörünün tıptaki önemini bilen anesteziyologlar, cerrah, hemşire ve ekipteki diğer elemanlarımız ile birlikte bu eğitimin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve sunumunu tümüyle desteklemekteyiz.
Tıbbi malzeme ve ilaç üreten firmalar, hastalarımızın bakımı için gereken güvenli ilaç ve araç-gereçlerin üretiminde ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynar.
Tıpta hasta güvenliğinde gelinen noktanın yeterli olmadığını ve bu alanda hala araştırmaların ve yeni yöntemlerin gerektiğine inanmaktayız.
Etik, yasal veya düzenleyici hiç bir kural, bu bildirgede hasta güvenliğinin sağlanması için belirtilen önlemleri azaltmamalı veya ortadan kaldırmamalıdır.”
Bildirgede yer alan hedefler
Hasta güvenliğinin sağlanması için bildirgede belirtilen hedefler şöyle:
“Hastalara (Avrupa'da) cerrahi anestezi bakımı sağlayan tüm kurumlar, ameliyathane ve derlenme alanlarında minimum monitorizasyon standartlarına uymalıdır.
Yukarıda belirtilen bu kurumlar, cihaz ve ilaçların kontrolü, preoperatif değerlendirme ve hazırlık, enjektörlerin etiketlenmesi, Zor/başarısız entübasyon, malign hipertermi, anaflaksi, lokal anestezik toksisitesi, enfeksiyon kontrolü, ağrı kontrolü gibi gerekli olanaklara sahip almalıdır.
Tüm kurumlarda anesteziyoloji tarafından uygun görülen standartlar esas alınmalıdır.
Bütün kurumlar Dünya Sağlık Örgütü, 'Güvenli Cerrahi Hayat Kurtarır' girişimi ve kontrol listesini desteklemelidir.
Avrupa'daki bütün Anesteziyoloji Departmanları, hasta güvenliğini artırıcı bölgesel önlemleri ve sonuçları kapsayan yıllık bir rapor hazırlamalıdır.
Anesteziyolojik bakım sağlayan tüm kurumlar, ölüm ve sağ kalım ile ilgili yıllık bir rapor oluşturabilmek için gerekli verileri toplamalıdır.
Anesteziyolojik bakım sağlayan tüm kurumlar, gerek yurt içi ve gerekse yurt dışındaki güvenli uygulama ve kritik olay bildirme sistemlerindeki raporların düzenlenmesine katkıda bulunmalıdır.”
Prof. Dr. Şahin, sisteminde çalışan herkesi bu bildirgeyi imzalamaya davet ettiklerini belirterek, bu bildirideki uygulamaların ne derecede gerçekleştiğini gözden geçirmek ve güncellemek amacıyla her yıl tekrar toplanılacağını belirtti. Bu bildirgeyi, Avrupa'daki tüm ulusların anestezi derneklerinin imzaladığını ifade eden Şahin, bildirgede hasta güvenliğinin nasıl geliştirilebileceği, kurumların neler yapması gerektiği, hastaların ne gibi katkı sağlayacağı gibi konulara temas edildiğini kaydetti.