Yüzyıllardır yaz-kış en çok tüketilen meyvelerden biri olan elma; birçok hastalığa da iyi geliyor. Son zamanlarda üç farklı laboratuvarda yapılan çalışmalar; elmanın, antioksidan etkisi sayesinde, cilt yaşlanmasını engelleyen etkili bir polifenol (bitkilerin renklenmesinden sorumlu, antioksidan özelliği olan bileşikler) olduğunu gösteriyor. Geçen yıl, yaşlı hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırma; elmanın ölüme sebebiyet veren genlerin azalmasını sağladığını, toksinlerin tetiklediği erken ölümlere engel olduğunu ve doku hasarını onardığını gözler önüne seriyor.
CİLDİ YENİLİYOR
Oksidatif stres, inflamasyon (iltihaplanma) ve glikasyon (şekerlenme) yaşlanmanın en temel nedenleri arasında gösteriliyor. Bu sebepleri ortadan kaldıran elma; tehlikeli yağların yakımını da sağlıyor. Günde 300 ila 600 mg. elma polifenolü tüketmek, yüksek kan şekeri nedeniyle ciltte oluşan hasarların onarımında da çok etkili... Bu yararlı meyve, kalp-damar hastalıklarında, yaşa bağlı gelişen kronik rahatsızlıklarda ve ciddi enfeksiyonların tedavisinde başarılı sonuçlar veriyor. Elmada bulunan vitamin ve mineraller; kanserojen maddelerin hücrelere sızarak gelişmesini engelliyor, tümör hücrelerinin yayılmasını yavaşlatıyor. Elmanın özellikle kabuğu, kanserle mücadelede çok etkili olabilecek kimyasallar içeriyor.
HAZMI KOLAYLAŞTIRIR
Öte yandan elma, bağırsak sorunları yaşayanları da birçok hastalıktan koruyor. Özellikle de iltihaba dayalı bağırsak hastalıklarını engelleyen doğal bir koruyucu olarak görülüyor. Sindirimi rahatlatıyor, hazmı kolaylaştırıyor, düşük kan şekerini dengeliyor, şekerlenme sonucu oluşan hasarları da önlüyor.
KOLON KANSERİ VE ŞİŞMANLIK TEDAVİSİNDE ÇOK YARARLI
Kolon kanseri, Amerika'da ölüm nedenleri arasında ikinci sırada gösteriliyor. Elma kabuğunun ise kolon ve akciğer kanserinin ilerlemesini yavaşlattığı biliniyor. Son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalar, elma polifenollerinin, kolon kanserine yakalanma riskini yüzde 50 oranında azalttığını gösteriyor. Çünkü elma; kolon hücrelerini, çevredeki toksik etkilerden arındırarak özgür hareket etmelerini sağlıyor ve onları DNA hasarından koruyor. Öte yandan elmanın faydalarını araştırmaya yönelik bir çalışma kapsamında; bir grup hastaya günde 600 mg. elma polifenolü veriliyor. 12 hafta boyunca da bu grubun vücutlarındaki yağ oranı inceleniyor. Çıkan sonuç; hastaların bu süre içinde bir kilo kaybettiği ve viseral yağ alanının (mide, karaciğer, bağırsaklar ve böbrekler gibi organların arasında yer alan yağ dokusu) da 2 santimetre azaldığı yönünde... Bir diğer araştırmada ise yine günde 600 mg. elma polifenolleri verilen bir grupta, 16 haftanın sonunda, viseral yağ alanında daha fazla kayba rastlanmış.
KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜYOR
Trigliserid, yağların parçalanmasında çok önemli bir enzimdir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda; pankreatik lipaz enzimi tarafından engellenen trigliserid; elma polifenolleri sayesinde çok daha kolay emiliyor. Öte yandan insanlar da elma tüketimi benzer etkiler gösteriyor. Elma, potansiyel kolesterol emilimini engelliyor, kardiyovasküler hastalıklara davetiye çıkaran lipoprotein taşıyıcı moleküllerin üretimine de engel oluyor. Günde bin 500 mg. elma polifenolünün, LDL (kötü kolesterol) değerini düşürdüğünü, HDL (iyi kolesterol) değerinde ise önemli oranda artışa neden olduğu görülüyor.
YÜKSEK ŞEKER HASARINI ONARIYOR
Yüksek kan şekeri, vücutta önemli hasarlara yol açmaktadır. Elma kabuğunun içinde bulunan floridzin maddesi ise vücuttaki kan şekerinin dengelenmesini sağlıyor. Elma tüketimi DNA hasarını ve glikasyonun (şekerlenme) yıkıcı etkilerini büyük oranda azaltıyor. Yapılan son bilimsel çalışmalar; bu maddenin glikoz akımını yüzde 52 oranında azalttığını da gözler önüne seriyor.