Türkiye’de 7-8 milyon çocuğun da özel eğitime gereksinim duyduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Özgür, "Her 100 çocuktan 7.7’sinde konuşma sorunu görülüyor. Konuşamayan çocuğun toplumsal ilişkileri bozuk olur. Çocukların konuşması öğrenilen bir süreçtir. Konuşma sorunu yaşayan çocukların aileleri tedavi için mutlaka uzman kişilerden yardım almalıdır" dedi.
Adana’nın merkez Seyhan ve Yüreğir ilçelerinde, 30 okulda ilköğretim 1 ve 2’nci sınıfta okuyan 3 bin 306 kız ve 3 bin 740 erkek olmak üzere toplam 7 bin 46 öğrenci ile görüştüklerini belirten Yrd. Doç. Dr. İskender Özgür, araştırma sonuçlarını açıkladı. Görüştükleri çocuklardan 541’inde cümle eklemleme, kekemelik, disleksi, dudak-damak yarıklığı ve işitme engeline bağlı konuşma sorunlarının tespit edildiğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Özgür, "Araştırmada 100 çocuktan 7.7’sinde konuşma sorunu olduğu ortaya çıktı. Bilinene göre, Türkiye’de zaten 7-8 milyon çocuk özel eğitime gereksinim duyuyor. Bu rakam oldukça fazla. Çocuklarda konuşma sorunu, kardeş sayısına, ailenin eğitim ve sosyo-ekonomik durumuna göre değişebiliyor" diye konuştu.
'ERKEN TANI VE MÜDAHALE ÖNEMLİ'
Çocukluk döneminde sık olarak görülen dil ve konuşma bozukluklarının, çocuğun, okuma, yazma ve öğrenmede zorluk yaşamasına neden olabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Özgür, şunları kaydetti:
"Konuşma sorunu çocukların, sosyal ve duygusal gelişimini de olumsuz yönde etkileyebilir. Bu bozukluklar direkt olarak ölüm, sakatlık ya da ekonomik kayıplara neden olmamakla birlikte yaygınlığından ötürü halk sağlığı açısından önemli bir sorundur. Erken dönemde bu durumun saptanması ve müdahale edilmesi de daha sonra ortaya çıkma olasılığı olan başka sorunları önlemek ve bireyin yaşam kalitesini arttırmak açısından büyük önem taşımaktadır."