Türkiye'de ise 3 milyon Hepatit B, 600 bin Hepatit C hastasının olduğu tahmin ediliyor. 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), hastalık, korunma ve tedavi imkânları konusundaki farkındalığın önemine dikkat çekerek; “Bugün, kronik Hepatit B tedavi ile kontrol altına alınabilir, kronik Hepatit C de tedavi edilebilir bir hastalık konumuna gelmiştir.” dedi. Hepatit B ve C'nin, karaciğer kanseri ve sirozun en önemli nedenleri arasında yer aldığı ifade edilen açıklamada, tüm karaciğer kanserlerinin yüzde 75'inin de bu virüsler nedeniyle oluştuğunun tahmin edildiği vurgulanarak “Hepatit hastalığından korunma yolları ve yeni ilaç ve tedavi imkânları konusundaki farkındalık artırtılarak, her gün 4 bin hayat kurtarılabilir…” denildi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından her yıl 28 Temmuz tarihinde Hepatit hastalığına yönelik bilinçlendirme amacıyla düzenlenen Dünya Hepatit Günü kapsamında pek çok sağlık kuruluşu ve sivil toplum örgütü çalışmalar gerçekleştiriliyor. Halk arasında “sarılık” olarak bilinen ve dünya çapında yüz milyonlarca kişinin etkilendiği Hepatit nedeniyle her yıl yaklaşık 1,5 milyon kişi hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle Hepatit B ve Hepatit C’nin neden olduğu kayıpları önlemenin ve hastalığa yakalanmış olanların tedavisinin mümkün olduğunu, ancak pek çok insanın bunu bilmediğini belirtiyor.
Hepatit hastalığına dikkat çekmek üzere “28 Temmuz Dünya Hepatit Günü” kapsamında kamuoyuna yönelik bir mesaj yayınlayan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) de, son 30 yılda bilim, sağlık teknolojileri ve tıp alanında yaşanan ilerlemeler, yeni ve ilaç tedavilerin geliştirilmesi ve hastalıklara yönelik farkındalığın artırılması sayesinde milyonlarca hayatın kurtarılabildiğini belirtti. İleri derece teşhis ve tanı imkânları ile hayat kurtaran yeni ilaç ve tedavilerin geliştirilmesinin hastalıkla mücadelede devrimsel gelişmelere yol açtığı vurgulanan açıklamada, buna rağmen, viral hepatitlerin, halen tüm dünyada yedinci ölüm nedeni olduğu ve daha fazla hayat kurtarmak adına gerekli farkındalığın oluşturulabilmesi için küresel bir seferberliğe ihtiyaç olduğu ifade edildi.
Günümüzde Hepatit’in artık önlenebilir, tedavi edilebilir ve yönetilebilir bir hastalık haline geldiği vurgulanan açıklamada “Viral hepatit” olarak adlandırılan bulaşıcı sarılık hastalıklarının hem Türkiye'de hem de dünyada ciddi halk sağlığı sorunları arasında yer aldığı kaydedilirken, “Dünyada bir yılda 1.5 milyona yakın kişi Hepatit B (HBV) ve Hepatit C virüsünün (HCV) yol açtığı kronik hepatitlere bağlı komplikasyon olarak gelişen siroz ve karaciğer kanseri nedeniyle kaybedilmektedir. Günümüzde maalesef, HİV/AİDS’den daha çok hayat, Hepatit B veya C hastalığı nedeniyle solmaktadır. Bugün, kronik Hepatit B tedavi ile kontrol altına alınabilir, kronik Hepatit C de tedavi edilebilir bir hastalık konumuna gelmiştir. Bu nedenle hastalığın erken aşamada tespit edilebilmesi için sağlık taraması yapılması, virüsle karşılaşmadan önce koruyucu aşı yapılması ve bu virüslerden korunma yollarının bilinmesi çok önemlidir.” denildi.
Tip A, B, C, D ve E olarak adlandırılan beş ana Hepatit virüsü bulunduğuna dikkati çeken AİFD Genel Sekreter Vekili Dr. Ümit Dereli, tüm hepatit virüslerinin karaciğer iltihabına yol açabildiğini, ancak B ve C tipi hepatit virüsünün hayat boyu süren kronik enfeksiyona, kimi zaman da ölümcül karaciğer iltihabına neden olabildiğini vurguladı. Ülkemizde Hepatit B virüsü sıklığının yüzde 4, Hepatit C virüsü sıklığı ise sıklığı yüzde 1 olduğunu anımsatan Dr. Dereli, Türkiye’de nüfusun yüzde 2 ila 5’inin bu hastalığın taşıyıcısı olduğunu belirterek, Hepatit C hastalarının yüzde 20'sinin tanıyı maalesef ileri evrede aldığını vurguladı ve hastalığın tedavisinde erken teşhisin önemine dikkat çekti. Hepatit C ile ilişkili hastalık yükünün önümüzdeki birkaç on yıl içinde artacağının öngörülmekte olduğunu ifade eden Dr. Dereli, tedavi edilen hastalarda siroz ve kansere bağlı ölümlerin önemli ölçüde azalmakta olduğunu da vurguladı.
Hastalıkların tedavisinde hayat kurtaran yenilikçi ilaç ve tedavilerin önemine de dikkat çeken Dr. Ümit Dereli, “30 yıl önce Hepatit teşhisi konmak, ölümle eşdeğerdi. Bugün ise yeni ilaçlar, hayat kurtarıyor. Artık birçok hastalık tedavi edilebiliyor, kontrol altında tutulabiliyor. Bilimin, teknolojinin, tıbbın en ileri olanakları, dünya çapında hastalar için kullanılıyor. Daha uzun bir ömrü, sevdiklerimizle birlikte yaşayabiliyoruz.” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Hepatit ile mücadelesine dikkat çeken AİFD Genel Sekreteri Dr. Dereli, 2014 yılında Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde 194 ülkenin Hepatit virüsüne karşı korunma, teşhis ve tedavi politikaları oluşturmak üzere bir araya geldiğini hatırlattı. Dünya Sağlık Örgütü’nün mevcut yenilikçi ilaçların Hepatit B ve Hepatit C tedavisinde kullanılmasını teşvik ettiğini belirten Dr. Dereli, “Hepatit hastalarının tedavisinde gelinen noktada maliyetten ziyade, hastaların ölümcül aşamalara gelme korkusu olmadan, daha kaliteli ve uzun bir yaşam umutlarına odaklanmak daha önemli.” dedi.
Hastalıkla mücadelede farkındalığın önemini vurgulayan Dr. Dereli “Tıp camiası, hastalar, sağlık kurumları, kamu otoritesi ve ilaç endüstrisi bir araya gelerek, daha fazla hayat kurtarmak ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için ortak akıl geliştirmeli. Çok küçük çabalarla büyük fark yaratabiliriz…” dedi. Hastalığın sosyal maliyetine de dikkat çeken Dr. Ümit Dereli “Birçok başka hastalıkta söz konusu olduğu gibi, Hepatit hastalarının ayırımcılık, dışlanma ve ayıplanma gibi sorunları mevcut. Bu konudaki toplumsal farkındalığın da artırılması gerekmektedir.” dedi.
Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com