Hemşireler, salgında kaybettikleri meslektaşlarını Dünya Hemşireler Günü'nde andı

Medipol Mega Üniversite Hastanesi, Dünya Hemşireler Günü'nü etkinliklerle kutladı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Meryem Kapancı: "İnsanlar evden dışarı çıkmaya cesaret edemezken hemşireler yoğun bakımlarda, hastanelerde, acil servislerde Kovid-19'la birebir temas halinde oldu. Hemşireler, bu kaygıyı hisseden, 'Acaba ölecek miyim?' korkusunu yaşayan insanlara hem sağlık hizmeti hem de o kaygı düzeylerini azaltıcı destek hizmeti sundu. Bu nedenle hemşirenin varlığının etkisi, sağlık bakım sürecindeki önemi, toplum nazarında çok daha iyi anlaşıldı"

Hastanede düzenlenen ve salgın nedeniyle kaybedilen hemşirelerin anılmasıyla başlayan etkinliğin teması, "Hasta Güvenliğinde Öncü Güç: Hemşireler" olarak belirlendi.

Etkinlikte, hemşireler tarafından hazırlanan "Hasta Güvenliği" tiyatro oyunu da sahnelendi. Oyunun ardından hemşire gözü ile "Hasta Güvenliğinin Sağlanmasında Hemşirenin Rolü" üzerinden oyunun değerlendirmesi yapıldı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Meryem Kapancı'nın "Hasta Güvenliği Kültürü ve İnsan Faktörü" konulu konuşma yaptığı etkinlik, "Hasta Güvenliği Raporları" ödüllerini kazanan çalışanlara ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.

Etkinliğe ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kapancı, hemşireliğin toplum nazarındaki karşılığının pandemi sürecinde daha net anlaşıldığını, pandeminin başında kimsenin girmeye cesaret edemediği, herkesin korku ile yaklaştığı hastanelerde sağlık çalışanlarının büyük bir savaş verdiğini, bu isimler arasında da hemşirelerin önemli bir yer tuttuğunu söyledi.

- "Pandemide hemşireliğin önemi çok daha iyi anlaşıldı"

Kapancı, "İnsanlar evden dışarı çıkmaya cesaret edemezken hemşireler yoğun bakımlarda, hastanelerde, acil servislerde Kovid-19'la birebir temas halinde oldu. Hemşireler, bu kaygıyı hisseden, 'Acaba ölecek miyim?' korkusunu yaşayan insanlara hem sağlık hizmeti hem de o kaygı düzeylerini azaltıcı destek hizmeti sundu. Bu nedenle hemşirenin varlığının etkisi, sağlık bakım sürecindeki önemi, toplum nazarında çok daha iyi anlaşıldı." diye konuştu.

Sağlıkta hemşire istihdamının önemini vurgulayan Kapancı, dünyada bakım ihtiyaçlarının, sağlık talebinin giderek arttığını ve yetişmiş insan gücünü organize etmenin ciddi bir sorun olduğunu aktardı. Kapancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de 'Pandemi hemşireliğe olan ilgiyi azalttı mı?' derseniz ben tam tersini düşünüyorum. Çünkü pek çok sektör pandemiden ekonomik anlamda çok etkilendi. Birçok kişi işini kaybetti, ekonomik kayıplar yaşadı. Hemşirelik; geçmişte de zaten iş bulma kaygısının hiç olmadığı, çok zor olmasına rağmen gençlerin iş bulma kaygısı yaşamayacakları nadir mesleklerden...

Aynı zamanda teknolojinin de ilerlemesiyle pek çok sektörde teknoloji, insan gücünün yerini karşılamaya başladı ve gelecekte bunun çok daha yaygın olacağını görüyorum. Ama hemşirelikte durum böyle değil. Biz teknolojiden çok faydalanıyoruz ama hiçbir teknoloji biz hemşirelerin yerini asla tutamayacak. En azından uzun yıllar boyunca tutamayacak. Dolayısıyla hemşireye her zaman ihtiyaç olacak ve iyi bir gelecek planlaması için gençler bu mesleği daha çok tercih ediyorlar ki üniversitelerdeki hemşirelik bölümlerinin doluluk oranları bize aslında hemşireliğin geçmişten bu yana daha tercih edilir bir meslek olduğunu gösteriyor. Pandemi de bu durumu bence olumsuz değil, olumlu yönde etkiledi."

- "Bu meslekte en önemli şey vicdan"

Mesleğe adım attığından beri yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan Zeynep Kaygusuz da pandemi sürecinde can kurtarmak için büyük bir fedakarlıkla görev yapan sağlık çalışanlarından oldu.

Kaygusuz, tüm dünyanın hakkında hiçbir şey bilmeyerek mücadele etmeye başladığı Kovid-19 sürecinde en ön safta yerini alan sağlık neferleri arasında bulundu.

İlk kez 2021'in kasım ayında Kovid-19'a yakalanan ve hastalığın ağır seyretmesi nedeniyle kendisini görev yaptığı yoğun bakımda bulan Kaygusuz, yaşadığı süreci AA muhabirine şöyle anlattı:

"Biz zaten yoğun bakım ekibi olarak her daim hayat ile ölüm arasındaki o ince çizgide yer alan insanların yaşama tutunması için mücadele veriyorduk. İşimi her zaman ciddiye alarak yapıyordum ama ben Kovid olup çalıştığım servise hasta olarak geldiğimde hayata karşı bakışımın değiştiğini gördüm. Yan yana, omuz omuza çalıştığım hocalarım, meslektaşlarım şimdi beni iyi etmek için uğraş veriyordu. Ekip arkadaşımın bana baktığı günden itibaren hayatım gerçekten değişti. Çünkü o yatakta artık benim de annemin, babamın olabileceğini görmüş oldum. Artık aklımda 'Zeynep, sen yine buraya gelebilirsin. Çünkü bir gün önce baktığın hastanın yanında sen hasta olarak yatabiliyorsun, sakın unutma.' cümlesi var."

Pandemi sürecinde çok ciddi bir mesleki deneyim kazandığını ifade eden Kaygusuz, "Aslında sağlıkta ve klinikte en etkili rol oynayanlar hemşireler. Bir ekip halinde çalışıyoruz. Doktor tedaviyi yazıyor, hemşireler bakımını yapıyor. Aslında bir nevi hemşireler hastayı hayata bağlıyor. Hemşireler, en çok kendinden veren mesleklerden. Yeri geliyor kendi sağlığımızı riske atıp hasta hayata bağlansın diye çabalıyoruz. Bu konuda hemşireler çok etkili bir rol oynuyor. Yeri geldiğinde tükendik, yorulduk ama hiçbir zaman pes etmedik. Çünkü bu meslekte en önemli şey vicdan... Hasta yataktaysa onu hayata biz bağlayacağız. Onlar bizim birer aile üyemiz oluyor. Yeter ki hayata dönsün, yeter ki en düşük hasarla hayata dönsün diye mücadele ediyoruz. Çünkü o yatakta hepimiz olabiliriz." ifadelerini kullandı.

Manşetler