'Hemşireler sağlık hizmetleri için bizim vazgeçilmezimiz'

Hastalar onları 'Beyaz Melek' olarak adlandırıyor. Onlar günlerdir savaşın en ön saflarındalar. Kimi eşinden, çocuğundan kimi ise günlerdir anne ve babasından uzak. Koronavirüsle mücadelenin sembollerinden hemşireler için bugün çok özel bir gün.

Hastalar onları 'Beyaz Melek' olarak adlandırıyor. Onlar günlerdir savaşın en ön saflarındalar. Kimi eşinden, çocuğundan kimi ise günlerdir anne ve babasından uzak. Koronavirüsle mücadelenin sembollerinden hemşireler için bugün çok özel bir gün. Bugün "12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü" Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi'nde görevli hemşireler, koronavirüs gölgesinde duygularını dile getirdi.

Sağlık çalışanlarından hemşirelere, koronavirüsle mücadelede büyük görev düşüyor. Birçoğu hastaları iyileştirmeye çalışırken virüse yakalandı ancak sürdürdükleri mücadeleden geri adım atmadılar. Kimi eşinden, çocuğundan kimi ise günlerdir anne ve babasından uzak. İnsanın doğumundan son anına kadar hayatlarına dokunan sağlık emekçileri, hayata gözlerini yeni açan bir bebekle de, yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren bir hastayla da fedakarca ilgileniyor. Aslında işleri damar yolu açmanın, iğne yapmanın çok daha ötesinde. Hastaların tüm bakımlarından onlar sorumlu. Ayrıca sadece sahada hastalarla ilgilenmekle kalmıyor, hastanelerin idari kadrolarında da önemli görevler üstleniyorlar.

İstanbul'da koronavirüsle mücadelenin en yoğun olarak yaşandığı Okmeydanı'ndaki Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi'nde görevli hemşireler, zorlu günlerde görevlerini en iyi şekilde yapma telaşında. Hastanedeki yaklaşık 3900 çalışanın 1100'ünü hemşireler oluşturuyor. Hepsi, kutsal bir görev yaptıklarının farkında.

"ONLAR BİZE EMANET EDİLMİŞ CANLAR"

8 yıldır hemşirelik yapan ve mesleki doyuma yoğun bakımda ulaştığını söyleyen Hemşire Hüseyin Sevgi, mesleğini şu sözlerle tanımlıyor:

"Bir insanın kendini ifade etme, acıktığını ya da ağrısının olduğunu söyleyebilme yeteneklerinin ekarte olduğunu düşünün. Çünkü bizim hastalarımızın çoğu solunum cihazına bağlı. Hasta her şeyle yoğun bakım hemşiresine bağlı oluyor. Kalp ritimlerinin takibinden tutun da, acıkmasına, terlemesine, ağrısına kadar hepsinin kontrolünü yoğun bakım hemşiresi yapıyor. Dolayısıyla, iyi yetişmiş bir yoğun bakım hemşiresi profesyonelliğin yanında vicdanen de yaklaşan bir misyon üstleniyor. Hemşireliğin temeli insan bakımı üzerine. Yani temellerimiz oraya dayanıyor. Onkolojide de, hematolojide de, yoğun bakımda da çalıştım. Ama kendi mesleğimi en doğru ifade edebildiğim yerin yoğun bakım olduğunu düşünüyorum. Çünkü dediğim gibi, insanın zekasının kendini ifade etmenin, birçok şeyin insanların elinden gittiği bir alan yoğun bakım. Mesleki anlamda da insanlık anlamında da en yüksek doyuma burada ulaşıyorsunuz. Açıkçası Türkiye'de tüm hemşireler hasta adına çok fazla şey üstleniyor. Bu yoğun bakımda daha da artmış durumda. Çünkü biz belki standartları çok gelişmiş sistemlerde, birkaç kişinin yapacağı işi tek başına yapıyoruz. Hastanın cilt bakımından tutun da, ritim takibine kadar. Mide seslerini dinlemekten tutun da ventilasyon dediğimiz entübe cihazı ile hastanın uyumunun takibine kadar. Birçok şeyi siz yapıyorsunuz. Yoğun bakımlarda, hastanın başında birebir, 24 saat hep hemşire durur. Şu anda covid yoğun bakımız ve "Korkuyoruz ya kovid olursak" endişesine hiç kapılmadık. Çünkü bu hastalar bize emanet edilmiş canlar. Hepimiz canla başla, elimizden geleni yaptık. Hatırlanmak güzel. Bir hemşirelik gününün olması güzel ama bu tarafa baktığınızda en güzeli, hastaya dokunduğunuzu hissettiğiniz an. O en güzel an."

"HASTALARIMIZ İYİLEŞTİĞİNDE BÜTÜN YORGUNLUĞUMUZA DEĞİYOR"

Bulaşıcı hastalığı bulunan hiçbir hastaya endişeyle yaklaşmadan görevini yaptığını dile getiren ve 5 yıldır Yoğun Bakım Hemşireliği yapan Hilal Or da şöyle konuştu:

"Yoğun bakım demek, hastanın tamamen her şeyinin senin gözlemin altında olması demek. Hasta tamamen sana muhtaçtır. Ağrısının olup olmadığını sen bilmek zorundasındır. Bütün fiziksel ihtiyaçlarını, beslenmesi, her şeyini sen yapmak zorundasındır. Ben bunu yaparken gerçekten mutlu olarak yapıyorum. Hastalarla ilgilenmeyi, kişisel olarak bakım yapmayı seven bir insanım. Hiçbir zaman HIV hastası olur, hepatit olur "Aman iğne batar, bana bulaşır" diye endişe duymadım. Yaklaşık 2 aydır da kovid yoğun bakımında çalışıyorum. Bu süreçte de hiçbir zaman 'bana bulaşır mı?' diye düşünmedim. Yaşım genç olduğu için çok da korkmuyorum açıkçası. Ama bulaşmayacağını ümit ediyorum çünkü gerekli önlemlerimizi ekip olarak alıyoruz. Süreç yıpratıcı bir süreç, çok yoruluyoruz ama başta yoğun bakım hemşirelerim ve tüm hemşirelerin hemşireler gününü kutluyorum. Bizim için önemli olan hastanın iyileşmesi, hasta iyileştiğinde bütün yorgunluklara değiyor. Ama kayıplarımız olduğunda da çok üzülüyoruz. Mental olarak da bizi bu yıpratıyor zaten."

"SEÇME ŞANSIMIZ OLSAYDI YİNE BURADA OLMAYI SEÇERDİK"

Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi 48 yataklı Yoğun Bakım 1 Ünitesinde Sorumlu Hemşirelik görevini sürdüren Erkan Ak, "Şu anda Türkiye'de ya da dünyada bizim farkımıza yeni varılıyor olması üzücü olan nokta." dedi. Ak, şunları söyledi:

Çünkü zaten en baştan beri tüm hemşirelerin, bundan farklı bir faaliyeti yoktu. Yine biz insanların bize emanet ettiği canlara kendi canımız gibi bakıyorduk. Çünkü nasıl ki bizim evlerimizde değerli olan insanlar varsa annelerimiz, babalarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz. Mutlaka bu hastaların da birileri için değerli olduğunu düşünerek mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz. Mesleğin hastane içinde nerede yapıldığının önemi yok. Aslında amacının ne olduğu bizim için önemli. Hepimizin de amacı buraya şifa bulmaya gelen hastalara yardımcı olmak. O yüzden iyi ki bu mesleği seçmişim diyorum çünkü ben ameliyathane hemşireliği de yaptım, yoğun bakım hemşireliği de yaptım. Hepsi hayati riskin çok yüksek olduğu yerler ve hepsinde de bize emanet edilen hastanın ilk önce hayatını korumaya çalışıyoruz ve yapabileceğimizin en iyisini yapmak için çaba sarf ediyoruz. Şu anda insanlar sokağa bile çıkmaya tereddüt ederken, bizim seçme hakkımız yoktu. Olsaydı da yine burada olmayı seçerdik. Çünkü işimiz bu."

SADECE HASTA BAKIMIYLA KALMIYOR, İDARİ KADRODA DA ETKİN ROL OYNUYORLAR

Hemşirelerin hasta bakımıyla kalmayıp, birçok alanda yönetici olarak çalıştığını vurgulayan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Hemşire Zahide Cebeci ise, "Pandemi süreci bize, hastaların iyileşme sürecinde hemşirelerin ve hemşirelik bakımının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Hemşirelerimiz bu süreçte de hasta bakımıyla kalmadı. Birçok alanda yönetici olarak çalışan, sorumlu arkadaşlarımız var. Biz bunlarla birlikte koordine ettik bu süreci. Hemşire sadece sahada hasta bakmakla kalmadı. Yeri geldi malzemeleri taşıdı, alanı kurdu, yönetti. Bütün planlamalarımızda aktif rol aldılar. Stratejik planlamalarımızın hepsinde hemşirelerimiz vardı. Hemşireler her yerdeydi. Bu süreçte fedakarca çalışan, işini meslek aşkıyla yapan tüm hemşirelerimizin değerinin bir kez daha anlaşıldığını düşünüyorum ve hemşirelerimizin hemşireler gününü kutluyorum" dedi.

"HEMŞİRELER SAĞLIK HİZMETLERİ İÇİN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ"

"Hemşireler gerçekten bizim gözbebeklerimiz" diyen Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Gürbüz ise şunları söyledi:

"Günlerini tebrikle, hürmetle anıyorum. 3 900 kadar çalışanımız var hastanemizde. Bunların 1100'ü hemşire ve ebe arkadaşlarımız. 300'e yakını yoğun bakımlarda çalışıyor. Bu arkadaşlar işin temel motoru vaziyetindeler. Sahada çok önemli işler çeviriyorlar. Ve gerçekten de işlerini iyi yapıyorlar. Mesela kovid-19 mücadelesinde, iki ay içinde yoğun bakımda çalışan hemşiremizin bu konuda çok ciddi bir hastalık kaptığını ya da problem yaşadığını görmedik. Sonuçta hemşireler sahada, bizim sağlık hizmetleri için vazgeçilmezimiz. Ama bunun yanı sıra hemşireler, şu an bizim hastanemizde idari kadrolarda da çok ciddi, etkin bir şekilde çalışıyorlar. Gururla söylüyorum ki aralarından avukat çıkanlar, doktora master'ı yapanlar, Başhekimliğin devlet memuru kademesinde çok ciddi çalışan arkadaşlarımız var. Bunlar da çok hoş. Çünkü çok büyük bir açığı kapatıyorlar. Ama sanıyorum ki hemşirelik mesleği için biraz moral motivasyona ihtiyaç olduğu bu dönemde Sağlık Bakanlığı da hemşirelerin yükselmeleri, hakkediş ve kazanımları ile bir master plan planlıyor. Duyumsamalarımız o yönde. Büyük bir keyifle de bu duyumsamayı dört gözle bekleyip, takip ediyoruz. İyi ki varlar, teşekkür ediyorum."

Manşetler

DUYURU-4