Zaman zaman yaşanılan kanama, ağrı ve zorlanma şikayetlerinin ameliyat korkusu nedeniyle göz ardı edilmeye çalışıldığına vurgu yapan Bayındır Levent Tıp Merkezi’nden Op. Dr. Zeynep Civelek Çaynak, her hemoroidal hastalığın ameliyatla tedavi edilmediğini belirtti.
Hemoroidler anal kanalın normal yapısında bulunan ve dışkılamanın sürdürülmesinde işlevleri olduğu düşünülen toplardamar yastıkçıklarıdır. Hemoroidal toplardamar ağları anal kanalın iç kısmında ve dış kısmında 3’ er grup halinde bulunmaktadır. Hemoroidal hastalık ise hemoroidal toplardamarların zaman içinde anormal genişleyip kırmızı ve mor torbalar (memeler) şeklinde dışarı sarkması, bazen aşınıp delinerek dışkılama sırasında sık sık, parlak kırmızı kanamalar yapması; bu memelerin aniden pıhtı ile dolup şiddetli ağrı, ödem, iltihaplanma, yaralanma ve ağrı yapmasıdır. Kısacası hemoroid, makat bölgesindeki damarların genişlemesi yani varisidir. İç ve dış hemoroid olmak üzere iki tiptir. İç hemoroidler genellikle ağrısız, dış hemoroidler ise ağrılıdır. Tanısı anal muayene ve rektoskopi ile kolayca konur.
Kişilerin şikayetlerinin sebebinin gerçekte ne olduğunun öncelikle tespit edilmesi gerekir. Her kanama ya da ağrı hemoroidal hastalığa bağlı değildir. Çoğu zaman Anal Fissur, hastalar tarafından hemoroid zannedilmektedir. Tedavisi çok daha kolaydır. Her hemoroidal hastalık ameliyatla tedavi edilmez. Hemoroidal hastalığı olan zamanında başvurmuş birçok hasta band ligasyonu (rubber band ligation) yöntemiyle tedavi edilebilir. Hemoroid kansere dönüşmez ancak kanserden ayırt edilmelidir.
Hemoroid Band Ligasyonu (Rubber Band Ligation), 1 ve 2 derece hemoroidlerde uygulanabilir. Tüm dünyada rutin olarak yıllardır uygulanmaktadır. Ameliyathane koşulları gerektirmez. İşlem ağrısızdır. Anestezi gerektirmez. Hemoroid pakesinin tabanına özel bir tabancayla lastik band yerleştirlmesi ve hemoroid pakesinin kendiliğinden atılması esasına dayanır. İşlem sonrası günlük yaşantıya kolayca geri dönülebilir.