Hekimlerde 'stres'le nasıl mücadele etmeli

İnsan sağlığı üzerinde hayati müdahalelerde bulunan hekimler, bir yandan da stresle mücadele etmeye çalışıyor.

Bireyin duygusal, fiziksel ve çevresel faktörlere karşı herhangi bir tehdit sezdiğinde vücudunda ya da beyninde oluşan genel tepki stres olarak adlandırılıyor. İnsanlar yaşamları boyunca birçok nedenden ötürü stres yaşıyor. İnsanların yaşadığı stresin boyutları bulundukları duruma ve işlerine göre değişebiliyor. Hayati önem taşıyan ameliyatlar yapan hekimler de yoğun stres yaşayan insanların başında geliyor. Hekimlerin yaptıkları işin bir insanın hayatını ilgilendirmesi bu stresin boyutunu daha da artırıyor. Sadece hastalar değil hasta yakınları da hekimler üzerindeki stresi artırabiliyor. Uzun süren ameliyatlar, hasta takibi ve mesleki araştırmalar da stresin kaynaklarından. Hekimler de normal insanlar gibi streslerini azaltmak için çeşitli yollara başvurduklarını söylüyorlar.

"CERRAHLAR DAHA FAZLA STRES ALTINDA OLABİLİYOR"

Her mesleğin kendine göre stresli ortamları olduğunu söyleyen Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Sarıkaya, "Fakat hekimlik çok daha farklı stres koşullarıyla karşımıza çıkıyor. İlk olarak hekim hasta ile karşılaştığında hasta kendi sorununa çare arıyor, hekim de hata yapmamaya çalışıyor. Bu esnada hastayla iletişim problemi olduğunda stresle karşı karşıya kalıyorsunuz. Onun haricinde uzmanlık alanlarına göre değişen stres faktörleri oluyor. Örneğin cerrahi bir branşta görev yapıyorsanız klinisyen branşlara göre stres katsayınız daha fazla olabiliyor. Cerrahların da kendi aralarında farklı stres katsayılarıyla karşılaşmaları mümkün. Çok zor ve uzun süren ameliyatlara göre daha minimal ameliyatlarda karşı karşıya kalınan stresler de birbirinden farklı oluyor. Kalp damar cerrahisi ve beyin cerrahisi arkadaşlarımızın yaptığı zor ameliyatların yanı sıra ürolojide bizimde yaptığımız büyük böbrek tümörü ameliyatları, böbrek nakillerinde stres faktörlerini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Hele hele böbrek bağışçısı bir hastanın böbreğini yakınına verdiği bir böbrek nakli ameliyatı bizde en fazla stres oluşturan ameliyatlar. Çünkü son derece sağlam bir kişiyi başkasını iyileştirmek için ameliyat etmek zorunda kalıyoruz. Bundaki stresimiz doğal olarak çok daha fazla oluyor" dedi.

"BAZEN BİR HAFTA BOYUNCA HASTAYLA NEFES ALIYORSUNUZ"

Çeşitli kültürel ve sosyal etkinliklerle streslerini hafifletmeye çalıştıklarını söyleyen Sarıkaya, "Ama cerrahi branşlarda bunu yapabilmek çok mümkün olmuyor. Çünkü yaptığınız ameliyattan 24 saat, 48 saat, bazen bir hafta boyunca hastayla nefes alıyorsunuz. Evinize gitseniz bile aklınız hastanızda oluyor. Telefonlarınız sürekli açık, iletişim halindesiniz. Yani stresimizi azaltmak için pek fazla fırsat bulduğumuz söylenemez" şeklinde konuştu.

"SOSYAL YÖNÜMÜ KUVVETLİ TUTMAYA ÇALIŞIYORUM"

Cerrah olarak gün içerisinde strese maruz kaldıklarını belirten OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ünal Bıçakçı ise, "Gerek ameliyathanelerde, gerek polikliniklerde hastalarımızın sorunlarıyla ilgili streslere kapılıyoruz. Bunlar bazen çok yoğun olabiliyor. Bunları aşmak için sosyal yönümü kuvvetli tutmaya çalışıyorum. Sporla ilgilenirim. Felsefe ve tarih benim özel ilgi alanımdır. Bunu bir hobi olarak düşünerek gün içindeki stresimi azaltmaya çalışırım" diye konuştu.

Manşetler

DUYURU-4