Hekime hakarete hapis cezası

Isparta Kadın ve Doğum Hastanesi’nde 15 yıldır görev yapan Uz. Dr. Şadan Hacısalihoğlu, kendisine hasta yakını 34 yaşındaki D.Ç. tarafından hakaret edilip rencide olduğu suçlamasıyla Isparta 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde açtığı davayı kazandı.

Hacısalihoğlu, Şubat 2011’de meydana gelen olayda, hasta yakını D. Ç. nin çocuğunun ateşli olduğunu söyleyerek muayene için kendine getirdiğini belirterek, çocuğu muayene ettiğinde herhangi bir olguya rastlamadığını bunun üzerine hasta yakınının kendisinden tahlil talebinde bulunduğunu söyledi. Kanunlarda böyle bir isteğin yerine getirilmesinin söz konusu olmadığından hasta yakınının elindeki evrakları doktorun yüzüne fırlatarak kendine hakaret etmesinden ötürü dava açtı.

Hekim haklı bulundu

5 Mayıs 2011 tarihinde 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk celsesinde mahkeme heyeti tanıkların da ifadelerini dinleyerek hekimi haklı buldu ve hasta yakını D. Ç. hakkında 10 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, cezanın 5 yıl içinde sanığın kasten bir suç işlemesi halinde infaz edilmesi şartıyla hapis cezasını erteledi.

"Rencide oldum"

Türkiye’de doktorların, hasta veya hasta yakınlarıyla yaşadıkları sorunların hep doktorların aleyhine sonuçlandığını belirten Uz. Dr. Şadan Hacısalihoğlu, “Benim de çalıştığım kurumda başıma bir hasta yakınıyla ilgili bir olay geldi. Hasta yakını bana hakaret etmişti. Hem de hiçbir suçum günahım olmadığı halde odamın önünde bütün insanların içerisinde beni rencide etti” dedi. Hakkında dava açarak kazandığı hasta yakını D. Ç.’nin kendisinden kanunsuz bir işlem yapılmasının istendiğini belirten Hacısalihoğlu, “D. Ç. çocuğunun muayenesi için bizim polikliniğimize geldi. Ateşinin olduğunu söyledi ve tedavi ettim. Tedavisinde herhangi bir önemli olguyla karşılaşmadım. Hasta yakını benden tahlil istedi. Ancak tedavisi için bu gerekli değildi. Israr etti ancak kanunlar nezdinde böyle bir şey yapmamdan dolayı suçlu konuma düşüyordum ve yapmadım. Hasta yakını çocuğunu da alarak poliklinikten ayrıldı. Kısa bir süre sonra tekrar polikliniğe gelerek elindeki evrakları yüzümüze doğru fırlattı ve hakaret etti” şeklinde yaşadığı olayı anlattı.

"Tabuyu yıktım"

Türkiye’de çoğu kez hasta yakınlarının hekimler aleyhinde dava açarak kazandığına şahit olduklarını belirten Hacısalihoğlu, “Ben Isparta’da bu tabuyu yıkan bir doktorum. Hasta hakları vardır ve bizde bu haklara son derece saygılıyız. Ancak benim ve diğer doktor arkadaşlarımın başına görevleri sırasında çoğu kez haksız olaylar geliyor. Hasta yakınının sinirleri bozuk olsa hastaneye geldiğinde kanunsuz bir isteğinin gerçekleşmemesi anında soluğu Hasta Hakları Birimi’nde alıyor. Bu birimde direkt olarak doktordan savunma istiyor. Veya mahkemeye veriyorlar ve doktorların aleyhinde açılan davaları kazanıyorlar. Çoğu kez de hasta veya hasta yakınları haksız durumda oluyorlar. Bizler hastaların sağlığı için çalışan kesimiz. Hiç kimsenin kötülüğünü istemeyiz” dedi.

"Doktorların hakkı yok mu?"

Hasta haklarının olduğunu ancak doktor hakkının olmadığını ifade eden Hacısalihoğlu, “Türkiye’deki bütün hastanelerin duvarlarında hasta haklarıyla ilgili yazılar bulunur. Ancak doktorların hakları yoktur. Bizim de hakkımızın olması gerekiyor. Bize kanunsuz işlerini yaptırmak isteyen hastalar geliyor. Biz de bunları yapmadığımız zaman suçlu oluyoruz. Yetkililerin biraz da doktorların haklarına sahip çıkmaları gerekiyor” dedi.

(Isparta Demokrat Gazetesi-26.05.2011)

Isparta 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin konuya ilişkin kararı...

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ