Hayvanlarda antibiyotik direncini önlemek, veteriner reçetesiyle mümkün

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan:

"Antibiyotik direncinin önüne geçmek için sürveyans programlarının mutlaka yapılması, her antibiyotiğin gelişigüzel kullanılmaması, son derece önemli ve stratejik bir ürün olan antibiyotiğin veteriner hekim reçetesiyle alınması uygulamalarının idari düzeyde yapılması gerekiyor"

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı, Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan, hayvanlarda antibiyotik direncinin önüne geçmek için ilacın veteriner reçetesiyle alınması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Yarsan, antibiyotik direncine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, antibiyotiklerin doğduran hedef niteliğindeki bakteriler üzerinde etki gösteren, onlarla mücadelede kullanılan ilaç grubu olduğunu söyledi.

Veteriner hekimlikte hayvan sağlığında kullanılan 1600 ruhsatlı ilacın yaklaşık 800'ünün antibiyotik olduğunu belirten Yarsan, "Hem etkiyi oluşturma hem de meydana gelecek sorunları ortaya koyma noktasında antibiyotikler bu yönüyle önemlidir. Antibiyotikler, son derece akılcı ve doğru kullanılmalı. Antibiyotikleri aşılama programları ve koruyucu hekimlik uygulamalarıyla bir bütün halinde (holistik-bütüncül yaklaşım) düşünmek gerekir." diye konuştu.

Antibiyotiklerden kaynaklanabilecek riskler olduğuna işaret eden Yarsan, bunlar içerisinde en dikkat edilmesi gerekenin antibiyotik direnci riski olduğunu aktardı.

Antibiyotik gereken şartlarda kullanılmazsa bakterilerde antibiyotiğe karşı direnç geliştiğini anlatan Yarsan, şöyle devam etti:

"Direnç oluştuğunda artık antibiyotikten beklediğimiz etkinlik ortaya çıkmaz. Dolayısıyla bu ileriye dönük düşündüğümüzde pandemi olarak, sorun olarak ortaya çıkar. Antibiyotikle ilgili yapılması gereken sürveyans programı. Yani ulusal düzeyde antibiyotik direncindeki durumumuz nedir bunun belirlenmesi gerekir. Antibiyotiğin hayvanlarda kullanım boyutu gerçekten yüksek. Özellikle insan sağlığıyla karşılaştırıldığında, hayvan sağlığında iki kata varan oranda daha fazla kullanılır."

- "Tedbir alınmazsa 2050'de her 3 saniyede 1 insanın öleceği ifade edilir"

Prof. Dr. Yarsan, her yıl dünyada 700 bin insanın antibiyotik dirençli bakterilerden kaynaklanacak enfeksiyonlardan hayatını kaybettiğini söyledi.

Bu durumda her 45 saniyede 1 insanın öldüğüne dikkati çeken Yarsan, "İngiltere'de yapılan çalışmada ileriye dönük perspektifle 2050 yılında eğer tedbir alınmazsa yıllık 10 milyon insanın öleceği ifade edilir. Kovid, 2019'da başladı, bugüne kadarki toplam vefat sayısı yaklaşık 6 milyon. Dolayısıyla özellikle uluslararası örgütler 'Acaba neler yapılabilir?' arayışı içerisindeler. Böyle baktığımızda ileriye dönük büyük bir pandemi niteliğinde ortaya çıkacak. Bugün her 45 saniyede 1 insanın öldüğü ama tedbir alınmazsa 2050'de her 3 saniyede 1 insanın öleceği ifade edilir." diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü'nün antibiyotik direncini küresel anlamda tehdit oluşturan 10 hastalık içerisinde ifade ettiğini aktaran Yarsan, Türkiye'de bu durumun daha ileri gitmesini engellemek için idari düzenlemeler ve alternatif uygulamaların yapılması gerektiğini vurguladı.

Yarsan, "Antibiyotik direncinin önüne geçmek için sürveyans (ulusal düzeyde antibiyotik direncindeki durum) programlarının mutlaka yapılması, her antibiyotiğin gelişigüzel kullanılmaması ve son derece önemli ve stratejik bir ürün olan antibiyotiğin veteriner hekim reçetesiyle alınması uygulamalarının idari düzeyde yapılması gerekiyor." uyarısında bulundu.

Yapılabilecekleri, "akılcı antibiyotik kullanımı" şeklinde özetlemek gerektiğine işaret eden Yarsan, şunları aktardı:

"Hastalığın doğru teşhis edilmesi, hangi antibiyotiğin kullanılması gerektiğinin ortaya konulması, uygun doz, uygun aralıklar ve uygun sürede antibiyotiğin kullanılması, bunların hepsinin de hekim kontrolünde yapılmasına biz 'akılcı antibiyotik kullanımı' adını veririz. Dolayısıyla bu, ileriye dönük pandeminin ortaya çıkmasının önlenmesinde en önemli adımı oluşturur. Eğer biz gerçekten antibiyotik direnciyle mücadele sağlayacaksak bunu kararlılıkla yapmamız gerekir."

- "Antibiyotik direnciyle ilgili mücadelede hep 'tek sağlık' vurgusu ortaya konur"

Prof. Dr. Yarsan, bir hayvanda antibiyotik direnci sonucu ortaya çıkan dirençli materyalin insanlara farklı şekillerde aktarıldığını belirterek, "Yayılım, gıdalar yoluyla olur, herhangi bir yüzeyde dirençli bir bakteri varsa insanların o yüzeylere temas etmesiyle olur veya bir hayvansal atıkla temas edilmesi neticesinde insan bu dirençli bakteriyi alabilir. Seyahat etmek artık son derece kolay. Seyahat etme kolaylığı dirençli bakterilerin taşınmasını kolaylaştırır. Hayvansal ürünler hayvanlarda olan dirençli bakterilerin insanlara geçişini sağlar." bilgilerini verdi.

Antibiyotik direncinin, tek başına insan veya hayvan sağlığı şeklinde değil de bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğini ifade eden Yarsan, buna da "tek sağlık" yaklaşımı denildiğini söyledi.

Tek sağlığın, genel sağlığın korunması noktasında beşeri ve veteriner hekimlerle sağlığın bütün paydaşlarının bir arada çalışmasını ifade eden bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Yarsan, "Antibiyotik direnciyle ilgili mücadele ifade edilirken, hep 'tek sağlık' vurgusu ortaya konur. Öteki türlü bir mücadele, tek başına bir mücadele şeklinde devam ettirilir ve sonuç almak da çok mümkün olmaz." dedi.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ