Ağız bakımınız yeterli değilse ve diş eti probleminiz varsa çene kemiğinizin erimesi söz konusu olabiliyor. Tanfer Klinik’ten Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Dr. Nihat Tanfer, “Diş eti problemi sonucu oluşan diş çekimlerinde o bölgedeki kemiğinizdeki erimeyi gözünüzle rahatlıkla görebilirsiniz.
Dişinizi çektireli çok uzun süre olmuşsa ve ağzınızda kapanış problemleriniz varsa diş bölgesinde kemik erimesi olabilir. Ağız solunumu yapan bireylerde de kemik erimesi hızlanabilir. Çünkü ağız kuruluğundan dolayı ağızdaki bakteri sayısı artar” diyor.
AŞILAMA ÇOK FAYDALI
Dr. Tanfer, çene kemiğinin erimesinin başlıca nedenlerini şöyle özetliyor:
“Ağzının bir bölgesindeki diş veya dişlerini uzun zaman önce kaybetmiş kişilerde, rezorbsiyon yani kemik dokusunda erime gerçekleşir. Eriyen kemik dokusu bazen estetik sorunlar oluştururken, bazen implant operasyonları için kemiği yetersiz hale sokar veya sağlık problemleri doğurur. Uzun zaman hareketli protez kullanan hastaların çene kemiklerinde rezorbsiyon görülür. İlerleyen yaşla beraber (özellikle kadınlarda menopoz döneminden sonra) çene kemiklerinde erime görülür. Travmaya bağlı olarak da çene kemiğinde kayıp olabilir. Ayrıca, diş eti hastalığı ilerlemiş hastalarda dişi çevreleyen kemikte de rezorbsiyonlar görülür.”
Dr. Tanfer çene kemiği erimesinin tedavisiyle ilgiliyse şunları söylüyor:
“Diş implantının başarısı, implantın yerleştirileceği yerde ne kadar kemik miktarı olduğuna bağlıdır. Bugünkü tekniklerle diş hekimleri kemiğin genişliğini ve yüksekliğini artırabilir. Bazı özel tekniklerle kemik yıkım bölgeleri ve anatomik boşluklar doldurulur. Böylece implantın oturacağı yer hazırlanmış olur. Operasyondan önce klinik muayene ve röntgenleriniz değerlendirilerek kemik greftlerine ihtiyacınız olup olmayacağı söylenir. Kemik aşılamanın pek çok faydası vardır. Kaybedilmiş kemiğin yerine geçer, kemik kaybında oluşan cepleri doldurur ve yeni kemik ve yumuşak dokunun büyümesini teşvik eder. Yeni teknikler ve gelişmiş kemik aşılama teknolojisi; kayıp çene kemiği dokusunun yeniden büyümesini sağlar, dişin bağlantısını güçlendirir ve kemik kaybı ceplerinin doldurulma olanağını sunar. Ayrıca yeniden oluşan kemik üzerine bir implant konmasına imkân verir.”
BOX TEKNİK’LE TEDAVİ EDİLİYOR
Son zamanlarda uygulanan ‘box teknik’le hastalara kaybolan çene kemiklerinin yeniden kazandırıldığını belirten Dr. Tanfer, “Dişlerini kaybettikleri için çene kemikleri eriyen ve diş yapılma şansı olmayan hastalara, box teknikle hayvan kemiğinden yapay çene kemiği yapılabiliyor” diyor. Box teknik, kaybolan kemik hacmini onarması, çeneye implant yerleşimini kolaylaştırması, 3 boyutlu kemik iyileşmesi gerçekleştirmesi, iyileşme sırasında kemiği orijinal şekline getirmesi, çene kemiğini estetik anlamda onarmasıyla dikkat çekiyor. Bu teknikle kemik kaybı nedeniyle implant yapma imkânı olmayan hastalara yeniden çene kemiği yapılarak belirli yükseklikte bir kemik elde ediliyor. 6 ay kadar bekledikten sonra yapılan kemik üzerine implantlarla hastalara sabit diş takılabiliyor.
OPERASYONUN SÜRESİ NEDİR?
Bu yöntem, kemik gelişimini tamamlamış her yaştaki hasta grubunda uygulanabiliyor. Kaybedilen kemiği oluşturmak için uygulanan bir operasyon olduğu için orta ve ileri yaş dönemindeki hasta grubuna sıklıkla yapılıyor.
Operasyon süresi vakaya göre değişiyor. Dr. Tanfer, “İtalya’da yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 2 saat sürmesine rağmen, Türkiye’de yaptığımız ilk operasyon 50 dakika sürmüştü. Daha sonra yaptığımız operasyonların süresi vakalara göre 1-1.5 saat arasında değişti” diye konuşuyor. Hasta, operasyonın yapıldığı gün işine ve sosyal hayatına geri dönebiliyor.
BUNLARI ASLA YAPMAYIN!
Dr. Nihat Tanfer, sağlıklı dişlere sahip olmak için asla yapılmaması gereken şeyleri şöyle sıralıyor:
Dişleri fırçalamak yerine çalkalamak.
Dişlerle fındık veya ceviz kırmak.
Ön dişlerle gazoz kapağı açmaya çalışmak.
Diş ipi yerine kürdan kullanmak.
Diş beyazlatma tozları kullanmak.
ÇOCUKLARIN DİŞ SAĞLIĞI NASIL KORUNMALI?
Bir bebek henüz 6-8 aylıkken diş temizleme işlemine başlamak gerekiyor. Dr. Nihat Tanfer, “Temiz bir gazlı bez ya da parmak fırçası yardımıyla, bebeğin dişlerindeki artıklar temizlenebilir” diyor. 3 yaştan itibaren çocuğun dişlerini fırçalamaya başlaması gerekiyor. Çocukların dişlerinin genelde görünen ya da kolay ulaşılabilen yüzlerini fırçadıklarına dikkat çeken Dr. Tanfer, “Fırçalamanın anne-baba kontrolünde yapılması daha doğrudur. Seçilecek olan diş fırçası, ağzın boyutlarına uygun olmalı ve yumuşak kıllardan oluşmalıdır. 3-6 aylık aralıklarla diş fırçasının değiştirilmesi gerekir. Çocuklar için uygun olan, flor seviyesi düşük diş macunları kullanılmalıdır” diyor.
HAMİLELER DİŞ BAKIMINI İHMAL ETMEMELİ
Dr. Nihat Tanfer, hamilelerin diş sağlıklarını korumak için yapmaları gerekenleri şöyle sıralıyor:
A, C, D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyumdan zengin temel yiyecekler olan meyve, sebze, tahıl, süt ve mandıra ürünleri ile et, balık ve yumurtayı dengeli olarak almalılar.
Şeker mümkün olduğu kadar alınmamalı. (Özellikle yemek aralarında)
Günlük ağız ve diş bakımı kesintiye uğratılmamalı.
Hamilelik öncesinde tam bir ağız muayenesinden geçilmeli.
Günde en az 2 kez diş fırçası ve diş ipi kullanarak, etkili diş bakımı yapılarak plak birikimine engel olunmalı.
SAĞLIKLI AĞIZ VE DİŞLERİN OLMAZSA OLMAZLARI
Diş hekimine gitmek için dişlerinizin ağrımasını beklenmeyin.
Yılda 2 kez diş hekimine gidin.
Sürekli yumuşak besinlerle beslenmekten kaçının. Havuç ve elma gibi yiyecekleri ısırarak yemenin diş sağlığı için gerekli olduğunu unutmayın.
Her akşam yatmadan önce ve yemeklerden sonra dişlerinizi tekniğine uygun olarak fırçalayın.
Sigara ve alkol kullanmayın.
Fındık, ceviz gibi besinleri dişle kırmayın.
CEYDA ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK