ZİYNETİ KOCABIYIK
Günde 12 saatten fazla kaşındığınızı düşünün... Beraberinde gelen uykusuzluk, yorgunluk, hırpalanan bir cilt ve bunlara bağlı olarak neredeyse sıfıra inen sosyal hayat. Bütün bunların sebebi ise şiddetli kaşıntıyla kendini gösteren ve toplumun neredeyse beşte birini değişik şekillerde etkileyen kronik bir deri hastalığı olan “atopik dermatit”. Bebek ve çocuklarda daha sık görüldüğü için yetişkinlerde farkındalığın düşük olduğu bu hastalık, hangi yaşta görülürse görülsün hem hastanın hem de çevresindekilerin hayatını zindan ediyor.
BASİT BİR EGZAMA DEĞİL
Dünya Atopik Dermatit Günü dolayısıyla Sanofi Genzyme’ın desteği ile düzenlenen toplantıda konuşan Dermatoimmünoloji ve Alerji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nilgün Atakan, atopik dermatitin egzama belirtileriyle ortaya çıktığını ancak basit bir egzama hastalığı olmadığını söyledi. Bu kaşıntı hastalığının daha çok genetik yatkınlığı olan kişilerde, çevreyle ilgili faktörlerin etkisiyle oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Atakan “Ailede alerjisi olan kişilerin bulunması hastalığın önemli sebeplerinden biridir. Bağışıklığın zayıflamasıyla ortaya çıkan hastalık, deride kuruluk, şiddetli kaşıntı, kaşınma izleri, egzama belirtileri, deride kanama ve uyku bozukluklarıyla kendini gösterir. Şiddetli kaşıntının eşlik ettiği bu egzama bölgelerinde kolayca enfeksiyonlar gelişebilir. Orta ila şiddetli atopik dermatit hastalarının yüzde 60’ından fazlasında kaşıntı, günde 12 saatten fazla sürüyor ” dedi.
KOMPLEKS BİR HASTALIK
Atopik dermatitin tekrarlayan, kompleks bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Atakan “Bünye alerjik olduğu için bu hastalığın beraberinde alerjik astım ve rinit, gıda alerjisi, kansızlık, obezite, metabolik sendrom, uyku bozukluğu, hiperaktivite, dikkat eksikliği, anksiyete, depresyon görülebilir. Eşlik eden hastalıklar atopik dermatitin yükünü ağırlaştırır” diye konuştu.
OKUL BAŞARISI DÜŞÜYOR
Hastalardaki şiddetli kaşıntının uyku bozukluklarına yol açtığına işaret eden Prof. Dr. Başak Yalçın, hastaların şddetli atopik dermatitli çocukların yılda en az 168 gün uyku kaybı yaşadığını vurgulayarak “Uykusuzluk ve hayat kalitesinin düşük olması, ciddi konsantrasyon problemlerine sebep olur. Kişinin hem sosyal hayatını hem de iş ve okul performansını olumsuz yönde etkiler. atopik dermatitli çocuklar okul döneminde akran zorbalığı yaşarlar. Egzama görüntüsü yüzünden dışlanır ve alay konusu olurlar. Sosyal ilişkileri bozuktur. Aileler bulaşıcı olduğu endişesiyle çocuklarının onlarla yakın temas etmesini istemezler. Sosyal damgalanma çocukların depresyona girmesine sebep olur” dedi.
DÖRT BEBEKTEN BİRİ EGZAMALI
Her yaşta görülebilen atopik dermatit bebekleri daha çok etkiliyor. Bu problemin bebeklerde 3-6 ayda ortaya çıktığını söyleyen Dermatoimmünoloji ve Alerji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Başak Yalçın “Bebeklerde egzama görüntüsü daha çok yüzde, yanaklarda, kulak arkalarında, boyunda yoğunlaşır. Bu bebekler huzursuzdur. Sürekli ağlar. Kaşıntı özellikle geceleri arttığı için hem kendisi uyumaz hem de anne babasına uykuyu haram eder. Atopik dermatitin çocuklarda görülme sıklığı ortalama yüzde 20 -25’dur. Çocukluk çağında başlayan hastalığın yine yüzde 20-30’u yetişkinlikte de devam eder. Atopik dermatit bazı hastalarda hayat boyu devam eden bir hastalık olsa da çocukluk çağında başlayanların yüzde 70’i ergenlikte kayboluyor” diye anlattı.
YETİŞKİNLERİN DE PROBLEMİ
Çocukluk çağında başlayan atopik dermatit yüzde 20-30 oranında yetişkinlik döneminde de devam eder. Atopik dermatit vakalarının yüzde 2-10’u ise yetişkinlikte gelişir. Farkındalık düşük olduğu için bu dönemde tedavinin geciktiğini söyleyen Prof. Dr. Başak Yalçın “Cilt enfeksiyonları ve diğer eşlik eden hastalıklar, yetişkin grupta uyku bozukluklarına, zihin sağlığının bozulmasına, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik bozukluklara yol açıyor. Erişkin atopik dermatit hastalarının yüzde 68'i uyku problemi yaşıyor. Atopik dermatitli erişkinlerin yüzde 50'si görüntülerinden dolayı sosyal etkileşimlerden kaçınıyor. Bu hastaların yüzde 46’sı kaşıntılarının, iş hayatını etkilediğini söylüyor” dedi.