Çeşitli ağrıların ve bazı dolaşım sistemi sorunlarının zaman zaman hava koşullarıyla ilgili olduğuna kuşku yok.Bazı insanlar ve özellikle de kadınlar, hava durumundaki değişimlere karşı daha duyarlı. Kadınlar üzerinde yapılan bazı araştırmalarda, birçoğunun genel olarak yazın kendilerini daha iyi hissettikleri tespit edildi. Işığın duygu durumu ve depresyon üzerindeki etkisine ek olarak yaz aylarında kadınların dışarıda daha çok vakit geçirmeleri ve fiziksel egzersiz yapmaları, bu durumu kısmen açıklayabilir.
Mevsimle ilgili duygu durumu değişimleri, hormonlar ve biyoritm arasındaki bağlantılar, araştırmacıların ilgisini çekiyor. Aradaki bağlantının biyolojik bir anlamı olabilir çünkü dişilik hormonları östrojen ve progesteron dalgalanmalarının biyoritmleri etkilediği biliniyor. Bu aynı zamanda kişinin östrojene veya progesterona karşı ne kadar duyarlı olduğuyla da ilgili.
Hastalıklarla ilişkili
Hava şartlarındaki değişim ne kadar ani ve hızlıysa duyarlı kişilerin yakınmaları da o kadar artıyor. Organizma, hava kütlesindeki ani değişimlere yeterince hızlı ayak uyduramayabiliyor. Söz gelimi tansiyonu düşük olanlarda bu durum tansiyon oynamalarına yol açabiliyor. Astım ya da eklem hastalığı olan kişiler, hava değişimlerinden en çok yakınanlardan. Soğuk havalarda solunum güçlüğü veya eklem ağrıları gibi semptomlar şiddetlenebiliyor. Alçak basınç bölgeleri vücut üzerinde genellikle olumsuz etki yaparken, sabit yüksek basınçta şikayetler ortadan kalkabiliyor. Ancak yüksek basınca rağmen hava çok sıcak ya da soğuksa vücut yine etkileniyor. Bu bakımdan, vücut üzerinde en olumlu etki yapan havalar ilkbahar ve sonbahar aylarındaki yüksek basınç.
Küresel iklim değişimlerinin insan sağlığı üzerindeki etkileri bugün en çok araştırılan konulardan. Uzmanlara göre, yaz aylarında sıcaklıkların artık daha yüksek seyretmesi ve sıcak mevsimlerin uzun sürmesi, metabolizmal değişiklikleri de beraberinde getirecek. Ortalama sıcaklıkların yükselmesiyle bazı tropikal hastalıkları taşıyan sinek türleri gibi canlıların yol açtığı hastalıklarla her yerde karşılaşmak mümkün olacak. Sıcak ülkelerde yetişen bazı bitki türlerinin de ısınan havayla başka ülkelere yayılması, alerji gibi şikayetleri artırabilecek.
Neler yapabilirsiniz?
Havadaki değişimlere duyarlı olanlara vücutlarını bu olaya karşı daha dayanıklı kılmak için, fırtınalı ve yağışlı havalar dışında, her gün temiz havada yarım saat yürüyüş yapmaları öneriliyor. Böylece organizma, sıcaklık ve basınç değişimlerine uyum sağlamayı, denge kurmayı tekrar öğreniyor. Egzersiz ve aktif yaşam, hormon döngüsüyle bağlantılı depresif semptomların giderilmesine de yardımcı olabilir. Sağlıklı diyet ve düzenli uyku, yoga, meditasyon gibi çalışmalar stresi azaltan, vücudun hava değişimlerine karşı direncini artıran önlemlerden. Özetle, hava değişiminden etkilenenler için sağlıklı yaşam, her alanda olduğu gibi burada da en değerli destek.
Dr. Hasan İnsel