Aysun Çevik, hamileliğinin altı buçuk ayı dolmuşken, 18 Ocak 2007 gecesi sancılar içinde uyandı. Hemen en yakındaki hastaneye, Bakırköy’e gidildi. Üçüzler yoldaydı. Fakat hastanenin yanıtı olumsuzdu: “Yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yer yok.” Bu yanıt, ilk kez dile getirildiği saat 02.30’dan doğumun gerçekleştiği 17.30’a kadar sekiz hastenede daha yinelendi. Aysun Çevik o gün 14 saat boyunca Bakırköy’den Üsküdar’a, Fatih’ten Şişli’ye kadar, İstanbul’da ne kadar kamu hastanesi varsa dolaştı. Ve üç ayrı bebek için ‘boş kuvöz’ bulunamadı. Çaresiz, boş senet karşılığı bir özel hastanede doğum yapıldı. Aile uğradığı mağduriyeti yargıya taşıyarak, Sağlık Bakanlığı aleyhine manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, bakanlığı 20 bin TL tazminata mahkûm etti.
Aysun ve Özkan Çevik çifti 2006’da evlendi. Özkan, manavlık yaparak kazandığı 30 TL yevmiyeyle evini geçindiriyordu. Aysun, evliliğin ilk yılında üçüzlere hamile kaldı. Bebeklerin ikisi kız, biri erkekti. Kızlara ‘İlknur’ ve ‘Kader’, erkeğe ise ‘Öndercan’ ismini koyacaklardı. Doğuma üç ay kalmıştı ki, 18 Ocak 2007’de saat 02.00 sularında Aysun’un sancısı tuttu. Bir minibüsle Yeni Mahalle’deki Bakırköy Doğumevi’ne gittiler. Saat 02.30’du. Üçüzler için ‘yenidoğan yoğun bakım ünitesinde’ yer olmadığı söylenince Üsküdar’daki Zeynep Kamil Hastanesi’ne yola koyuldular. Saat, 03.30’du. Yanıt, değişmedi.
Can havliyle Şişli Etfal Hastanesi’ne ulaştılar. Ne var ki, Şişli Etfal’de de aynı yanıtı işittiler. Saat, 04.00’tü. Çaresiz, eve döndüler. Sabahı bekleyeceklerdi. Saat 06.00 gibi yeniden minibüse bindiler. Bu kez araçta 10’a yakın akraba vardı. Direksiyonu, yeniden Bakırköy’e kırdılar. Yer yoktu. Bir sonraki durak, Zeyturburnu’ndaki Semiha Şakir Doğumevi’ydi. Hastane farklı, yanıt aynıydı. Çapa Tıp Fakültesi’ne ulaştıklarında saat 10.00’u bulmuştu. “Haseki’ye gidin” denildi. Haseki’ye geçtiler. Yine olmadı.
Boş senete imza
Okmeydanı SKK Hastanesi’ne vardıklarında, saat 12.30’du. Anne Aysun, kapıda “Bebeklerimi öldüreceksiniz!” diye bağırıyordu. Okmeydanı’nda da yer yoktu. Bir yetkili, “Değil çocukları, anneyi de kaybedeceksiniz” diye uyardı. Kısa bir araştırmanın ardından Esenler’deki Özel Avicenna Hastanesi’nde yoğun bakımda yer olduğu öğrenildi. Hastaneye ulaştıklarında saat 17.30’u gösteriyordu. Aysun Çevik hızla doğumhaneye alınırken, eşi Özkan muhasebeye çağrıldı. Çevik’in boş senete imza atmasıyla doğum gerçekleşti.
Üçüzlerden Öndercan 900, İlknur 800, Kader de 700 gramdı. Öndercan hayata tutunurken, iki kız kardeş yaşayamadı. Bu yetmezmiş gibi, özel hastane ailenin 16 bin TL borçlandığını öne sürerek hacze gitti.
Çift, avukat Kader Türkyılmaz aracılığıyla Mart 2008’de Sağlık Bakanlığı aleyhine manevi tazminat davası açtı.
İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nde görülen dava, 25 Aralık 2009’da karara bağlandı. Karara göre bakanlık kusurluydu: “Sancısının başlamış olduğu, bu halde iken saat 17.30’a kadar boş kuvöz aradığı düşünüldüğünde, kamu hizmetlerini eksiksiz şekilde yerine getirmekle görevli olan davalı idarenin, hizmetin gereği gibi yerine getirilmemesinden sorumlu olduğu sonucunda varılmaktadır.”
Tazminat eğitim için
Mahkeme, bakanlığı 20 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti. 20 Eylül’de tazminat ödendi. Baba Özkan, 20 bin TL’yi şimdi üç yaşında olan Öndercan’ın ve 15 aylık kız kardeşinin eğitimine harcayacaklarını söylüyor. Eşi Aysun da “Devlet insanlara değer vermek zorunda” diyor.