Hareketsizlik kanseri tetikliyor

Bilgisayar başında hareketsiz geçirilen uzun saatler kanseri tetikliyor. Buna abur cubur da eklenince tehlike büyüyor.

Ulusal Kanser Kongresi Başkanı Prof. Dr. Faruk Zorlu, bu yıl kongreye toplam bin 320 kişinin katıldığını ifade ederek kanserin tedavi edilmesi ve hastaların yaşam kalitesinin artabilmesinin ön koşulunun koordineli ekip çalışması olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Faruk Zorlu ayrıca 'Sigaranın kontrol altına alınmasının hepimiz arkasında durmak zorundayız' diyerek kanserle mücadelede günlük yaşamın düzenlemesinin büyük önem arz ettiğini belirtti. Dr. Zorlu, 'Büyükşehirlerde hareketsiz yaşam tarzı kansere davetiye çıkarıyor. Ofis ortamında, masa başında hareketsiz uzun süre geçirmek kanseri tetikliyor. Buna abur cubur eklenince tehlike büyüyor' dedi.

ÇOCUKLUKTA KEMOTERAPİ

Pediatrik Onkoloji B.D öğretim üyesi Prof. Dr. Rejin Kebudi çocukluk çağı kanserlerinde gelişmeleri değerlendirdi. Dr. Kebudi, çocukların 1960'larda yüzde 20'sinin iyileştiğini günümüzde ise artık yüzde 70'lere kadar iyileşme oranının ulaştığını belirtti. '900 erişkinden biri çocukluk çağı kanserinin sağ kalanı. Şu anda yüzde 65 oranında 7 yıllık sağ kalım var. Biz de yüzde 80'e ulaşabiliriz. Erişkinde olduğu gibi tarama testi yok. Burada erken tanı önemli. ' dedi. Çocukluk çağı kanserinde kemoterapinin daha iyi yanıt verdiğini ifade edildi.

ŞİFA ORANI ARTTI!

Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın ise başta akciğer, böbrek ve kolon olmak üzere birçok kanser türünde önemli gelişmeler olduğunu belirtti. Yeni ajanlar ve kişiye yönelik tedavilerle şifa ve sağ kalım oranının arttığını vurgulayan Yalçın, 'Tüm kanserlerde yüzde 20-30 oranında şifa oranı arttı' dedi. Prof. Dr.Ufuk Abacıoğlu da Türkiye'de her yıl kansere yakalanan 150 bin hastanın yarıya yakınının radyoterapiden yararlanamadığı belirtti. Tıbbi Onkoloji Derneği'nin 2009 yılında yaptığı çalışmaya göre 90 radyoterapi merkezlerine başvuran hasta sayısının 62 bin olduğunu paylaşan Prof. Dr. Abacıoğlu, 'Oysa tüm hastaların yüzde 60'ının radyoterapi göreceğini varsayarız. Bizim tespitlerimize göre ilk kez radyoterapi alan 90 bin hastanın olması gerekiyordu. Ayrıca kanser tekrarladığı içinde ikinci kez de radyoterapi gören 20 bin kişinin daha olması ön görülüyordu. Yani beklenen hasta sayısının 110 bin olması gerekirken bu sayı 62 binle sınırlı kalıyor' dedi.

FARMAKOGENETİK İLE EN AZ YAN ETKİYLE, EN YÜKSEK ETKİ

Kongre Eşbaşkanı ve Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demirkazık, sistemik tedavide özellikle son yıllarda önemli gelişmeler olduğunu paylaştı. Sistemik tedavide 'hedefe yönelik tedavi'lerin özellikle öne çıktığını ve yüksek başarı elde edildiğini ifade eden Demirkazık, 'Artık gelecekte kanser tedavisinde her hastaya özel tedavi uygulanacak. Buna 'farmakogenetik' deniliyor' dedi.

YAŞAM KALİTESİ

Demirkazık, farmakogenetiğin onkolojide kullanıma girdiğini dile getirdi. Hastanın genetik özelliklerine uygun bireysel tedavi programlarının zamanla tüm branşlarda kullanılacağını belirten Demirkazık, bu sayede daha az yan etki, daha yüksek etki elde edilebileceğini, yaşam süresinin ve kalitesinin artacağını vurguladı.

Manşetler

DUYURU-4