Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, "Kesinlikle tam günden dönülmemeli. Üniversiteler ancak tam gün çalışarak üniversite olur. Bizim önerimiz, isteyen arkadaşların üniversitelerde belli durum ve zamanlarda sözleşmeli olarak çalışabilmeleridir. Bunun dışında tam gün şart. Başka çözüm yok" diye konuştu. 14 Mart Tıp Bayramı’nda doktorların siyasi iradenin moral ve desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Tuncer, “Aksi taktirde bu yıl 14 Mart Tıp Bayramı değil, bir tıp anması olacak" dedi.
'Doktorların morali bozuk'
Prof. Dr. Tuncer, dün bir grup gazeteci ile bir araya geldi. Bu yıl 14 Mart’ın tıp fakülteleri açısından iç açıcı bir havada geçmeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Tuncer, “Doktorların ciddi bir moral sıkıntısı var. Biz bunun giderilmesini talep ederken, doktorların morali bozulmaya devam ediyor. Hastanelerde yarı zamanlı çalışma sistemini geri getirmek gibi değişiklikler yapılması gündemde. Bütün her şeyini tam güne veren arkadaşlarımızı hiçe sayacak bir düzenleme, maalesef durumu iyileştirmeyeceği gibi daha da kötüleştirecek. Bu yıl 14 Mart, Tıp Bayramı değil, bir tıp anması olacak” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tuncer, “tam gün” düzenlemesinden geri dönülmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Üniversiteler ancak tam gün çalışarak üniversite olur. Hatta tam gün pozisyonu olmayan bir öğretim üyesinin, öğretim üyesi sıfatını da kullanmasına karşıyız. Bir insan ancak tam gün çalıştığı yerde doçent ya da profesör olabilir. Buradaki temel yaklaşım, tam gün çalışan arkadaşlarımızın durumunu iyileştirmek olmalıdır” dedi.
'Sözleşmeli çalışabilirler'
Hastanenin yanında muayene açmak ya da özel hastanede çalışmak isteyen doktorlar için bir çözüm önerisi getirdiklerini de kaydeden Tuncer, "İsteyen arkadaşlar, belli durum ve zamanlarda üniversitede sözleşmeli olarak çalışabilirler. Başka çözüm yok. Tabii ki bir hekimin vereceği hizmete ne zaman ihtiyaç duyulursa o hekim her yere gidebilir ama bu sistematik hale gelmemeli. Hekim, mesai sonrası hastanede katkı payı ile yine hasta bakabilir" diye konuştu.
‘Tıp fakültelerinin gücü birleşmeli’
Türkiye’de artık yeni tıp fakültelerinin açılmaması gerektiğini de savunan Tuncer, Almanya’da 83 milyon nüfus için 41 tıp fakültesi bulunduğunu, Türkiye’de ise bu oranın 72 milyon nüfusa 82 tıp fakültesi şeklinde olduğunu bildirdi. Tuncer, “Almanya’da tıp fakültelerinin kontenjanları, Türkiye’nin üç katından fazla. Bu ciddi bir sıkıntı. Bu sorun konusunda bizim önerimiz, belli sayıda öğrenciyi alamayacak tıp fakültelerinin bundan sonra açılmaması. 20 kontenjanla bu işin yürümesi beklenemez” dedi. Tıp Fakültesi eğitiminin pratikte çalışan doktorların tıp fakültelerinde de öğrenci yetiştirmeleri şeklinde algılanamayacağını savunan Tuncer, “Bu doğru değil. Anatomi, histoloji, embriyoloji, fizyoloji eğitimini kim yapacak? Bu dersleri Türkiye’de çok az sayıda insan veriyor. Bu insanlar dağıldığı zaman tıp eğitimini yapamayız. Bu gücü birleştirerek, büyük kontenjanlara hitap edecek ana yapılar kurmak lazım" şeklinde konuştu.